Güven Sak’ın bugünkü yazısı
Türkiye, 2016 yılındaki başarısız darbe teşebbüsü sırasında kaybettiğini, 2017 yılında yeniden bulmuş gibi duruyor. 2016 yılında yüzde 3.2 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2017 yılında yüzde 7.4 büyüdü. Etkileyici mi? Evet. Özellikle bankaları güçlendirmek için Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla 2017 yılında alınan tedbirler sonuç verdi. Peki, bir ülkenin büyüme performansını yalnızca o ülkenin dünü ile bugününe bakarak değerlendirmek manalı mı? Elbette, hayır. Gelin 2017 büyümesini aynı milli gelir rakamlarını kullanarak bir çerçeveye yerleştirelim. Yerleştirelim ki bugün, dünden âlâyız benzeri züğürt tesellisine kendimizi kaptırmayalım. Hakikati gözden kaçırmayalım. 2010-2017 dönemi, büyüme açısından iyi bir dönem değildir
Öncelikle, daha uzun dönemler itibariyle performansa bakmakta fayda var. Gelin şöyle bir bakalım: Türkiye’nin milli geliri, 1990-2000 arasındaki 10 yıllık sürede yüzde 31.9 büyüdü. Ortada istikrarsız hükümetler, koalisyonlar ve siyasi çekişme ortamı vardı. 2000-2010 arasında ise Türkiye’nin milli geliri, yüzde 182.8 büyüdü