Türkiye ekonomisinde yaşananlara ‘tiyatro’ diyordum, pişman oldum. Çünkü birileri bunu ciddiye alıp ‘stand up’ yapmaya başladı. Gerçekleri halka söylemekten korkanlar, ortaya koydukları fiyat artışlarını komedi tadında sunuyorlar.
Önce doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki artış geldi, bunun kurdaki yükselişten ve uluslararası maliyetlerden kaynaklandığını söylediler. Ardından zam yağmuru sağlık alanında da devam etti. Muayene katkı payları artırıldı.
Aile hekimlerinin yazdığı ve daha önce tahsil edilmeyen 3 TL’lik reçete paralarının hastadan alınmasına karar verildi. Bitmedi… Şayet devlet veya üniversite hastanelerinde doktora gözükme gafletine düştüyseniz ödenecek rakam 9 TL’ye çıkıyor.
Ama siz kaşınıp, acile gittiyseniz, hiçbir işlem yapılmasa bile 5TL yerine, 6 TL ödemeniz isteniyor. Sağlık politikasını eline yüzüne bulaştıran bakanlık, milleti soyduğu yetmezmiş gibi, üzerine bir de doktor bulamadığı için ithal doktor ve hemşire getirmenin yolunu arıyor.
Fakat güncel komedi bununla da bitmedi. Ardından cep telefonundan sigaraya kadar bir dizi ürünün vergisine zam geldi; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ‘güncelleme’ dedi. Belki de oyunun en komik sahnesi buydu, ama nedense kimse gülmedi.
Meğer izleyici başrol oyuncusunun çıkmasını bekliyormuş. Nitekim sonuçta o da sahne aldı ve Başbakan Erdoğan milletin karnına ağrılar girmesine sebep olan o müthiş repliği Türkiye’ye haykırdı:
“Sigara içmeyiverin, daha az içki tüketin ve Porsche yerine FIAT marka otomobillere yönelin.” Belki başka şartlar altında ve başka bir ülkede söylenmiş olsaydı anlamlı olabilirdi. Ama söyleyenin 6 uçağı, korumalarına tanesi 100 bin dolardan ABD’den getirttiği 10 tane (toplam 1 milyon dolar) 4 x 4 araç gerçeği ve mahdumuna ait gemiciği olunca bünye kaldırmıyor.
Böylesi bir bakış açısı, bana nedense tarihten bir yaprak tadında ‘Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin’ gibi bir söylemi hatırlattı. Bir Başbakan’ın tavsiyelerinin arasına marka sıkıştırması sıkıntısını bir kenara bıraksanız bile, yüzde 100 yerli olmayan, yani sonuçta ithal tedarikle üretilen ve sadece montajı burada yapılan bir mamulü tavsiye etmesi de komedinin dozajını artırdı.
Lakin vergiye zam yapılmasını bile algılayamayan canım seçmenim, bu hareketi de hararetli bir biçimde kahvede, sokakta savunmaya başladı. Nasıl bir akıl tutulmasıdır bilemiyorum ama bu ülkede kaç kişinin Porsche’si olduğunu merak ediyorum.
Başkaları merak etmiyor ve seçmeninin bu körlemesine desteğinden cesaret alıyor olacak ki, zam yağmurunu sağanağa çevirmeye karar verdi. Maliye Bakanı Şimşek 2012 yeniden değerleme oranını açıkladı: yüzde 10,2…
Bunun Türkçesi, trafik cezalarından pasaport harçlarına, damga vergisinden idari ve adli para cezalarına kadar her kalemin bir daha zam göreceğidir. Yetti mi? Bu kafayla devam edildiği sürece yetmeyecek.
Asıl siz ekim sonu ve kasım başındaki AB ve G-20 liderler zirvesinden paraya iştah verecek bir karar çıkmazsa görün. Sıcak ve borç parayla ülke yönetenler bize daha ne güncellemeler yapacaklar. İşte o gün bizim için bu komedi, bir trajediye dönüşecek.