– wp:paragraph –>
Türk tarihinin abidevi gurur kaynağı olan
İstiklal mücadelemizin yapı taşı, temel noktasını oluşturan Türkiye Büyük
Millet Meclisi’dir. Bugün yeni sistem adı altında atalete itilen ve bir anlamda
devre dışı bırakılan yapısıyla, geleceğin kurgulanması arasındaki büyük
çelişkiyi artık görmemiz ve tartışmamız gerekiyor.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Yani TBMM’den bahsederken, farklı ülkelerdeki
yönetim anlayışlarından ve parlamenter sistemden dem vurarak yapılacak
değerlendirmeler, hem haksızlık olacaktır; hem de konunun anlanmasında sıkıntı
yaratacaktır.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Dünyanın belki de örneği olmayan yapılarından
birine sahibiz. TBMM, yani Gazi Meclis, dünyada emsali görülmemiş bir işgalin
mücadelesinin odak noktasını oluşturur. Atatürk de gerek o süreçte, gerekse de
sonrasında TBMM’yi esas alarak hareket etmiş, kendisini asla Millet Meclisi’nin
üzerinde görmemiştir.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Bu nedenle TBMM tarihimizin onurlu yanlarının
içinde en kutsal mekanlarından biridir ve özelliğini parlamenter sistemden
değil, ülkenin İstiklal Mücadelesi’nde bir milleti topyekun hareket
ettirmesinden alır.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
İşte bu kadar önemli bir yapılanmayı
simgeleyen bayramı, Atatürk önce ulusal egemenlikle, sonra da çocuklarla
ilişkilendirmiştir ki çok anlamlıdır. Yani bugün TBMM’ye söz söylerken iki kere
düşünmek gerekir.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Temsilcilerin çalışmalarını
beğenmeyebilirsiniz; onların yanlış yaptıklarını düşünebilirsiniz; sistemin
sıkıntılarından bahsedebilirsiniz; ama manevi kişiliğine laf söyleyemezsiniz.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Çünkü orası bir binanın ve sistemin çok
ötesinde bir anlam taşımaktadır. Peki ulusal egemenliğin anahtarı nedir?
Bağımsız bir ekonomi…
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Uygulanan politika ne olursa olsun, Türkiye
lehine kararları olan, kimseye bağıtlanmayan, ilişkide olmakla ilişik olmayı
karıştırmayan, herkesle masaya oturup, oturduğu kadar onurlu kalkabilen bir
ekonomik yaklaşımdan bahsediyorum.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Ne yazık ki bugün bu ilkenin çok uzağına
düşmüş haldeyiz. Bu nedenle Türkiye’nin mutlaka kendi kararlarını aldığı, zorun
faturasını üstlendiği ama bağımsızlığından ödün vermediği, milleti için çalışan
bir ekonomik modele dönmesi, üreten bir ülke haline dönüşmesi zorunludur.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Ekonomik bağımsızlık olmadan, siyasi bağımsızlığın olamayacağını defaten öğreten hayat, artık Türk Milleti’ni silkelemeli ve gerçeklerle yüzleşirken, hayaller diyarından çıkıp, sorunlarını kabullenip, çözümü konuşur noktaya ulaşmalıdır.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Sadece bağımsızlığımız, mutlak egemenliğimiz
için değil; nüfusumuzun yüzde 28’ini oluşturan çocuklarımızın geleceğini de
kurgulayabilmemiz için… Aksi takdirde güzel günler, atılan bir kaç slogan,
yapılan hamaset ve sahte bir dünyada ‘mış’ gibi yapmak üzerine kurgulanarak
gelmiyor.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Dünyadaki sistem, yeni tarz falan gibi
söylemlere kulak asmayın. İnanın o sistem adına söylenenler sadece bizim için
uygulanıyor. Yoksa sistemi yaratanlar, bize yapmayın dedikleri her şeyi
yapıyorlar. Düşünün; zarar gelmez.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız
kutlu olsun…
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
– /wp:paragraph –>