Türkiye’de olağanüstü önemli tarihi kentler, antik kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor ama ne devletin, ne özel kesimin, ne de bu ülkenin insanlarının çoğunun hiçbir şekilde ilgisini çekmiyor. Cumhurbaşkanı ya da Başbakan, birçok yeni keşfin söz konusu olduğu Hattuşa’ya hiç gitmemiş. Oysa Japon prensi Mikasa ikide bir gelip bakıyor oraya. Yeni bulguları yerinde inceliyor. Sanki Hattuşa Japonya’ya aitmiş, ya da Hititler Japon kökenliymiş gibi. Bizdeki ilgisizlik ve Japonlardaki ilgiyi görünce insan böyle düşünüyor ister istemez.
Bırakın devlet büyüklerini, Hattuşa’ya gitmiş ve orayı hakkıyla gezmiş kaç Çorumlu vardır dersiniz? Ya da Çatalhöyük’ü gezmiş kaç Konyalı? Çorum’a ilk gittiğim yıllarda beni televizyondan tanıyıp da Hattuşa’nın nerede olduğu soranlar vardı.
Almanlar Hattuşa’yı, Avusturyalılar Efes’i, İngilizler ve diğerleri Çatalhöyük’ü kazıyor. Hattuşa ile ilgili rehber kitaplar kazı yapan Alman heyeti başkanlarına ait. Çatalhöyük rehber kitapları ise orada kazı başkanlığı yapan İngiliz’in adını taşıyor. Nerede bizim Türkler? Buralar bizim topraklarımız değil mi? Bu ayıp parasızlıkla filan açıklanabilir mi? Bankaları, şirketleri yabancılara satıyoruz diye kıyameti koparıyoruz, sonra da kendi topraklarımızı kazıp bizim tarihimizi bize öğretmesi için yabancıları davet ediyoruz. Kimse yanlış anlamasın. Ben o toprakları kazan yabancılara kızmıyorum. Tam tersine onlara teşekkür ediyorum. Çünkü onlar oraları kazıp da o yayınları yapmasalar biz bu ilgisizlikle Hititlerin Anadolu’da yaşadığını bile bilmeyeceğiz.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.