Kazım ÇiloÄŸlu – Garanti ÅŸartları! 

Ne zaman bir şey almaya kalksanız, önce güvenirliliğine bakarsınız değil mi?

Öyle ya onca para verdiniz, bir ürünü aldınız ama daha evde hevesinizi alana kadar bile kullanmadan, bozuldu!

Ne olacak ÅŸimdi?

Eğer garanti koşullarını iyi incelediniz ve gerekli koşulları yerine getirdiniz ise içiniz rahat etsin…

Anında ararsınız kuruluşu, size gerekiyorsa ürünü yenisi ile değiştirip, sorununuzu mutlaka çözecektir. Olmadı size bedelini dahi ödeyeceklerdir.

Diyelim ki kurum duyarsız davrandı ve sizi oyalıyor, gene endişeye gerek yok, eğer alım kararı verirken, iyi araştırıp, şartları da yerine getirdiyseniz çözüm yolları çok…

Tüketiciyi koruma dernekler var

Tüketici mahkemeleri ve yasalar gibi, sizi sahiplenecek bir sürü seçenekler var…

Yeter ki elinizde garanti belgeniz olsun ve belirtilen süresi de dolmuş olmasın

1 yıl

2 yıl

3 yıl

Belgede ne yazıyorsa!

Şimdi anayasa değişikliği maddelerinde, tam anlaşılmayan birçok çelişkili madde için, kafalar da, acaba soruları oluşunca!

Deniyor ki bu sistem, eski sistemden daha güvenceli…

Tam anlamı ile halkın denetleyeceği ve beğenmediği durumlarda ise garantisi gene kendisinde, ‘’beş yıl sonra’’ onları tekrar seçmeyerek, cezalandırma şansına sahiptir!

Bu nasıl bir garanti diyebilirsiniz?

Elbette haklısınız…

Garantilidir dediğiniz zaman, hatanın, kusurun ya da yanlış ve tehlikeli bir gidişat durumunda, anında devreye girebilmeli ve soruna çözüm getirmelidir!

Ama beş yıl sonrasında ki bu güvence(!)bildiğimiz şartları içermiyor ne yazı ki…

Bekleyeceksiniz ve gerekirse bağrınıza taş basacaksınız!

Beş yıl sonra, hata, kusurdan dolayı, geriye dönüp, size verilen zararlar giderilir mi ya da bedeli günün değerlerine göre size iade edilir mi, yoksa üstüne üstlük, bir de size mi fatura edilir?

İşte orası, hiç ama hiç belli değil!

Artık kısmetiniz de ne varsa?

Beş yılın sonunda, suçu bize atıp, bir de ödetmezler ise öpüp de başımıza koyalım koymasına da, yabancı yatırımcı ve yabancı sermaye bunu benimseyip, kabullenir mi?

O asla olası değil!

Nitekim piyasa da ki ekonomik araçlara giren ve çıkan yabancı oranları da, bu gerçeklerin en güzel göstergesidir.

Faizle ve tüm alınan önlemlerle, dövizin üstüne çullanılsa da, tam duruldu derken, silkinip tekrar yukarılara doğru tırmanışını sürdürmeyi başarıyor…

Birde bunun üzerine, dış ve iç siyasette yaşadığımız, düzey ve kaybedilen itibarla beraber, turizme getireceği olumsuzlukları da eklediğimizde, ekonomik gidişatımızın üzerine, tam anlamıyla, tuz ve biber ekmiştir!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir