Dünyanın cilvesi mi dersiniz, yoksa işbilmez bir ekonomi yönetiminin yarattığı çelişki mi? Daha düne kadar batı ülkelerindeki ekonomilerin sağlıklı olması için dua edenler ve buradan gelecek paranın hesabını yapanlar, bugün ölü gömücülüğe soyundu.
Hesaplarını tamamen ülkenin kontrolü dışındaki finans hareketlerine bağlayıp, bundan bir başarılı ekonomi palavrası üretenlerin, bugün gelinen noktada yaşadığı acizlik ders niteliğinde…
Tek fark bu yaklaşımın sadece onların başarısızlığı olarak tarihe geçmeyeceği; faturanın yine bu cefakâr millet tarafından ödeneceği. Halen partizanlık yapanlara duyurulur: Yandaşlar dahil…
Peki ne oldu: FED ve Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen iyi haberler, doların TL karşısında 2,05 seviyesini görmesine neden oldu. Elbette ne gelen bu haberler tek başına o ekonomileri kurtarıyor, ne de bu seviyeler Türkiye’yi batırıyor.
Asıl burada dolar karşısında kontrolün tamamen dışarıya bağlı olması gerçeğini görmek gerek. Görülmesi gereken bir başka yan da ekonominin bize ait olmadığı… Çünkü dışarısı hapşursa, biz nezle oluyoruz.
Bu noktadan sonra reel anlamda 40 milyar dolar seviyesindeki döviz rezerviyle bu işi nasıl Jontrol ederiz, bilmek güç. Ama artan doların maliyetleri artıracağı, borçların TL bazındaki oranını yükselteceği ve milli geliri düşüreceği açık.
Fakat yine de durum ürkütücü değil. Şu ana kadar, yani 2,2 seviyesine kadar sadece  palavranın balonunu söndürüyor . TL’yi gerçek seviyesine çekiyor. Elbette ekonomik göstergeler ile birlikte… Ama kontrolden kaçar da sıcak para gelmez ise, ki öyle gözüküyor; mevcutlarda fırsatı bulup kaçar ya da bu döngüde batarsa asıl cümbüş o zaman.
Hepsi bir yana yine yazının başına dönersek, en acınacak durum da şu: ABD ve AB felaket yaşasın ki, bizim rezilliğimiz biraz daha halının altında kalabilsin. İşte bugünlerde ekonomi yönetiminin ve finans piyasalarının tek umudu bu.
Ekonomi yönetimi seçime hazırlanıyor, finansçılar da parayı batırmadan kaçmaya… Kim ne kadar yol alır bilmek mümkün değil. Ama gerçek olan şu ki, bu sağlıksız başarılı ekonomi palavrasının finansmanı bizim cebimizden çıkacak. Geçmiş olsun.
Bu işi rok ile faiz ayalamaları ile merkez istediği aralıkta kontrol eder. Siz ne zannettiniz merak ettim, gelişmekte olan bir ülkenin dünyanın para birimi dolara tümden kendi başına ayar mı vereceğini zannettiniz. Hem de koca dünya ekonomisinde tufanlar yaşanırken? Doların 2.2 olması çook ekstrem bir durum gerektirir. Kaldıki sıcak para bu ülkeyi terketmez , azalır artar, gider , çıkar ama eninde sonunda bir miktar hep olur , genç nüfüsu ile sürekli büyüyen ve yatırımlar içinde olan gelişmekte olan , yıldızı parlayan bir ülkeden bahsediyoruz. Size cümbüş müjdesi veremeyeceğim 2.5 TL dolar seviyesi gibi fantaziler kuran ve ülke ekonomisi perişan olsunda akp köşeye sıkışsın yeterki deyip , vatanını seviyorum diye ortalıkta gezen yandaşlar, uzun yıllar beklentileri ceplerinde elleri boş gezecekler..