İtalyancadan dilimize girmiş, TDK göre;
isim, ticaret, (fatu’ra), Ä°talyanca fattura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası
Åžimdi deniyor ki devlet elektrik dağıtım ÅŸirketlerine dağıtım bedeli kWh’ni;
Ä°ÅŸyeri 33,69 kr.
Konutlarda ise 32,95 kuruÅŸa veriyor
Oysa dağıtılan elektrik;
Sanayi ÅŸirketlerine 175,7 kr.
Ä°ÅŸyerlerine 73,95 kr.
Konutlara ise;
Günlük 210 kWh altı 137 kr.
Günlük 210 kWh üstü 206 kr. dan fatura ediliyor!
Hani deniyor ya!
Dalında portakalın kilosu bir lira bile etmiyor, maliyeti bile bundan pahalı ama raflarda 6-7-8 hatta on lira…
Ya da bostanda ki salatalık metelik bile etmezken, marketlerde 29,99 TL!
İşte elektrikte yaşananlar özetle bu şekilde, şaşmamak gerek değil mi?
Biz sadece alışık olmadığımız yani gelirimizle, giderimize uymayan, canımızı yakan bir durumla karşılaşınca, aklımızı başımıza gelip, ama sadece neremiz acıyorsa oraya yöneliyoruz,, oysa bir aldığınız ücretlere birde elinizde ne kaldığına bakarsanız, yaÅŸadıklarınız tek elektrik faturaları ile ilgili deÄŸil, iÄŸneden ipliÄŸe, her harcamanızda, bu ÅŸekilde soyulduÄŸumuz görülecektir…
Şimdi ballandıra, ballandıra asgari ücrete yüzde yüz zam yaptık diye anlatıyorlar değil mi?
Peki sizin yaşamınızda ne değişti ya da kolaylaştı?
Hiç bir şey!
Sadece ilk önce size bir havuç gösterip, arkasından verdiklerini misliyle geri aldıkları zamları bir güzel yaptılar!
Åžimdide fatura ödemeyeceÄŸim diyenleri, isyan ile suçluyorlar…
Niye ki?
Elektrik dağıtım şirketleri özel kurumlar değil mi?
Devlet buna niçin karışıyor ki?
Bu sadece o özel şirket ile tüketici arasında ki yasal bir sorun olup, normal olarak, bağımsız yargıda çözülmesi gerekmez mi?
Madem herşey yolunda, gıda tüketiminde göstermelik yüzde yedi indirim niçin yapıldı?
DiÄŸer yanda, akaryakıt ve elektrikte ki fahiÅŸ KDV oranları ise yerli yerinde duruyor! Maksat eÅŸ dost alışveriÅŸte görsün, gerisi lafı güzaf…
Sözün özü;
Kimin değirmenine su taşıdığını bilemeyenler, karanlıkta kalmaya mahkum olurlar!