Fatih Özatay’ın bugünkü yazısı
Uzun bir süredir, Türkiye ekonomisinin temel kırılganlık kaynağının döviz cinsinden borçlarının döviz cinsinden alacaklarına kıyasla çok yüksek bir düzeyde bulunması olduğuna dikkat çekiyorum. Bu kırılganlık, döviz kurundaki sert ve görece uzun süreli yükselişlerin özellikle şirketler kesiminin bilançosunu sarsmasına yol açıyor. Döviz kurunda bu tip hareketlerin önemli bir kısmı Türkiye’nin kontrolünde olmayan nedenlere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Mesela, gelişmiş büyük ülkelerin merkez bankalarının parasal sıkılaştırmaya gitmeleri, hele bu sıkılaştırmanın şiddetleneceği beklenirse Türkiye ve benzer kırılganlıklara sahip ülkelerde önemli tahribatlara yol açabiliyor.
Genellersem, Türkiye ekonomisi yurtdışından sermaye (dış kaynak) girişinde oluşabilecek belirgin azalışlara karşı hassas. Bu azalışları tetikleyecek sadece gelişmiş büyük ülkelerin merkez bankalarının parasal sıkılaştırmaya gitmeleri değil elbette; jeopolitik sıkıntıları ve benzerlerini de ekleyebilirsiniz listeye.