Fatih Özatay’ın bugünkü yazısı
Son haftalarda gündemin önemli bir maddesi de dijital bir para olan bitcoin. Temel nedeni açık: Değeri hızla yükseliyor. Ağustos başında bir adet bitcoin 2788 dolarmış; geçen hafta 10 bin doları aştı. Dört ayda yüzde 259 artış. Azıcık geriye, bu yılın başına gidersek durum daha çarpıcı: O zaman bir bitcoin 1020 dolarmış; on kat yükseliş.
Söz konusu olan bir “varlık” olsaydı, piyasada fiyatında gerçekleşen hareketlerin iki ana nedeni olduğu söylenebilirdi. Birincisi, varlığın “temel değeri”. “Varlık” biraz garip duruyor; ete kemiğe büründürüp ona bir şirketin borsada alınıp satılan hissesi diyeyim. Hisse senedinin temel değeri asıl olarak o şirketin dağıtacağı kâr payı (temettü) ve gösterge niteliğindeki faiz oranı tarafından belirlenir. Dağıtılacak kâr payının ne kadar yüksek olacağı düşünülüyorsa ve piyasadaki gösterge faiz oranı ne kadar düşükse o hisse senedinin piyasadaki fiyatı da o kadar yüksek olacaktır. Bu temel değere ilişkin varlık fiyatı yükselişinin (ya da düşüşünün) sağlıklı olacağı açık; sonuçta arkasında bir “gerçek” değer var.