Faiz ile aldatmak!
Bankalar başta olmak üzere tıpkı akaryakıt ve tekel ile tüketim ürünlerinden alınan ve artık nerede ise fiyatlar üzerinde bir çarpan, bütçe açıklarını da kapatmak için bir bölen halini alan KDV ve ÖTV benzeri aynı rakamsal oyunlar(!) tüm finansal sorunların çözümünde ya da gelir elde etmek için esas alınıyor ama nereye kadar?
Dikkat ederseniz artık ülkeyi yönetenler özelliklede mali, sanayi ve ticari özelliklede yeni istihdam yaratacak yatırımlardan sorumlulardan hiçbir açıklama duyamıyoruz!
Varsa yoksa konut ağırlıklı inşaat ve buna bağımlı ulaşım yolları…
Hala betondan kalıplaştırılmış parke taşların döşenmesini büyük bir gelişme olarak izleyen toplum yapısından kurtulamadık. Oysa ‘’kaldırım mühendisliği ve biri bozar, biri yapar sözleri’’ ta, Menderes döneminden beri toplum tarafından gözlenen ve söylene gelen ifadelerdir.
Hülasa, tüm bunların nedeni, kendi cebinden ödemiyor ki? Sözcüklerinin içinde yatıyor elbette…
Buradan geri dönüp faizle aldatmaya gelirsek, aynı durumun, göz boyamadan öte gitmediğini, sadece düşük faiz değil, birde eksi faizle, ana paradan tırtıklamalar da, tasarrufların ya da mevduatların gerçek enflasyona yenik düşmesine ve bu mücadelenin baş aktörü olmasına, kıt kanaat biriktirilen milli tasarrufcunun sırtına yüklenmesine neden olmaktadır.
Bankaların şu anda 30 gün üstü vadeli mevduata verdiği faizler 8,30 arasında değişmektedir. 8.30X0.85(STP.Vergisi)= 7.055 net bunu da 7,055/365=0,0194 günlük faize denk gelmektedir.Bu değeri 30 la çarparsak aylık bankaların vadeli mevduata verdiği faiz ise sadece 0,58 gibi komik bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu değerler TÜİK’in ve merkez bankasının açıkladığı faizlere göre sözde bir anlam ifade etse de, gerçek enflasyona ve bankaların verdikleri kredi faizleri ile kıyaslandığında ise tam bir komedi halini almaktadır.
Bu kadarla kalsa ne ala!
Birde bunun işletim ücretleri, MKK kesintileri hatta internet bankacılığından ya da sizin ATM’lerden yaptığınız işlemlerden alınan ilave ücretlerde, çabası ya da bankalar açısından ballı böreği!
Bunu bankalar sunulan hizmet karşılığı olduğunu söylese de sakın kanmayın. Tam aksine her yaptığınız işlemden dolayı bankaların çok masraflı ilave elaman çalıştırmaktan kurtulduğunu, daha az istihdam yaptığını da akıldan çıkarmayınız.
Siz yazın güneşin altında, kışın da yağmur ve kar altında, ATM de banka çalışanının size sunması gereken hizmeti bedavadan yaparken, size bir ücret ödenmediği gibi sıcak soğuk bir ikram bile yapılmamaktadır! Sakın gece, gündüz, tatil günlerinde bile para çekip, işlem yapıyorum demeyin? Bu da elbette başka bir tuzak ve bu hizmetin karşılığı da gene fon bozma işlemlerinde, mesai günü öncesine döndürülerek tartaklanmaktadır.
MB ve bankalar arasında salt faiz bazında sanal uyumlar sağlanarak, özelliklede bir orana bağlanmayan ve küçük mevduatlarda da aynı oran esas alınan bu giderleri, gelir gibi gösterip, küçük mevduat sahiplerinin birikimlerini rakamsal olarak artıyor gibi algılatıp, reel faizlerle eksilmelerini ve bu yolla ekonomiyi düze çıkarmayı hedeflemek, hem kalıcı bir çözüm değil hem de ekonomi etik değerleri ile hiç uyuşmasa gerekir.
Olsa, olsa bu bir ekonomik aldatmacadır ve eninde sonunda siyasi, sosyal ve elbette ekonomik bir bedeli de olacaktır! Â
Sözün özü;
Getirilerde brüt süslemelerin cazibesine kapılmayın, nete ve cebinize girene, ayrıca size daha cazip getiri önerenlerinde,bu cazip getiride ki riskleri de, ne derece sizin birikimlerinize ne derece de kendi üzerlerine aldıklarını(!) mutlaka sorgulayın.
Unutmayın, akıl veren çok olur ama gerçek ve artı faizi veren olmazmış!