Türkiye’de Ä°ÅŸletmeler Ä°ÅŸe alma kararlarını nasıl  veriyorlar ?
Türkiye’de genel anlamda işsizlik, özel olarak da genç nüfustaki işsizliğin önemi malum.  TÜİK’in (2009, 2011) raporları genç nüfustaki işsizlik oranının genel işsizlik oranından çok daha yüksek olduğunu, mevcut işsizler içerisinde lise ve üniversite mezunu oranının %35 olduğunu göstermektedir.
Peki…  ülkedeki genç nüfusun iÅŸ bulamaması veya  bulma sürelerinin uzaması  ya da  niteliklerine göre doÄŸru iÅŸe yerleÅŸememelerinin sebebi nedir?
Tubitak destekli olarak bu soruya cevap arayan bilim adamları bakın nasıl sonuçlara ulaştılar.
Şöyle bir iddia var… Özel sektörde faaliyet gösteren birimler meÄŸer “sosyal sermaye oluÅŸturma” çabası içindeymiÅŸler…
“Sosyal Sermaye OluÅŸturmak”!Â
Kısaca ve basit bir şekilde size açıklayayım. Bildiğiniz üzere ben bilimsel sözlerden hep uzak duruyorum. Çünkü bilimsel terimleri kullanmak beni sizlerden uzaklaştırıyor. Ama tabi ki bu çalışmayı yapan bilim adamları olayın bilimsel anlatımını yapıyorlar.
Sosyal Sermayeniz varsa iÅŸe daha kolay giriyorsunuz… Yani sizi alacak olan ÅŸirket eÄŸer o ÅŸirketin ihtiyaç duyduÄŸu iliÅŸkilerini geliÅŸtirmesine katkıda bulunacağınızı anlarsa sizi iÅŸe alıyor.  Bilim adamları şöyle diyorlar;
“Birey, grup ya da örgütlere fayda saÄŸlayabilecek ya da fayda saÄŸlama olasılığı olan sosyal iliÅŸkiler olarak tanımlanan sosyal sermaye, iÅŸ hayatında firmaların istihdam kararlarını etkileyebilecek önemli sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu sonuçlardan en önemlisi, firmaların niteliklerinden ziyade gerekli baÄŸlantıları saÄŸlayabilecek adayları istihdam etmeye yönelmesidir. Böylece firmalardaki deÄŸiÅŸik kadrolar için ideal olan adaylar yerine; güçlü baÄŸlantılar kazandırabilecek önemli bir bürokrat, politikacı veya iÅŸadamının bir yakınının istihdam edilmesi tercih edilebilecektir. Bu durum, iÅŸ arayanların bireysel baÄŸlantılarını kullanarak iÅŸ bulmaya çabalamalarına; iÅŸverenlerin ise, çoÄŸunlukla kurum içi ve kurum dışı aktörlerin yönlendirmelerine öncelik vermelerine neden olabilir. Bu araÅŸtırmada Türkiye’deki örgütlerin sosyal sermayelerini artırma amacıyla istihdam süreçlerini bir araç olarak kullanmalarının nedenleri incelenmiÅŸtir.”
 Bu araştırma, TÜBİTAK destekli olarak Başkent Üniversitesi’nde Doç. Dr. H. Cenk Sözen, Doç. Dr. Demet Varoğlu, Yrd. Doç. Dr. H. Okan Yeloğlu, Doç. Dr. H. Nejat Basım, Prof. Dr. Abdülkadir Varoğlu ve Prof. Dr. Korkut Ersoy’dan oluşan bir proje ekibi tarafından yürütülmüştür. Bir yıl süren araştırmada İMKB 100 listesi temel alınarak 18 ilden aralarında Türkiye’ nin en köklü ve en büyük kuruluşlarının da bulunduğu 158 firmanın insan kaynakları bölümleri ve personel birimlerinin yöneticileri ile görüşülmüştür. Ayrıca, söz konusu firmalarla ilgili değişik kaynaklardan ikincil veri taraması da gerçekleştirilmiştir. Saha araştırmasında konuyla ilgili doktora ve yüksek lisans çalışmalarını sürdüren öğrenciler görev almıştır.
Çalışmada Dikkat Çeken Tanımsal Bulgular
–         AraÅŸtırma kapsamındaki firmaların insan kaynakları faaliyetleri incelendiÄŸinde, bu firmaların en fazla iÅŸe eleman arama, seçme ve eÄŸitim verme konularında dış kaynaklardan yararlandıkları (anılan konularda uzman firmalardan hizmet aldıkları) görülmektedir.Â
–         İnsan kaynakları ya da personel birimlerinde çalışanların çoÄŸunun lisans düzeyinde eÄŸitime sahip oldukları (%68) ancak, bu kiÅŸilerin %34’ünün konuyla iliÅŸkili eÄŸitim aldıkları anlaşılmaktadır.
–         Mezunları en çok tercih edilen üniversiteler içinde ODTÃœ (%21), Ä°TÃœ (%16) ve BoÄŸaziçi (%10) ilk üç sırada yer almaktadır. Belirli üniversitelerin tercih edilme nedenlerinin dağılımı incelendiÄŸinde; eÄŸitim kalitesi (%21), teknik üniversiteler olmaları (%21) ve yabancı dile ağırlık vermeleri (%17) gibi nedenler ön plana çıkmaktadır.Â
Çalışmada Dikkat Çeken İlişkisel Bulgular
–         Firmaların yaÅŸları arttıkça sosyal sermaye oluÅŸturma eÄŸilimleri azalmakta, çoÄŸunlukla nitelikli adayları firmaya kazandıracak istihdam anlayışları hakim olmaktadır. Ancak, araÅŸtırmanın bir baÅŸka aÅŸamasında yönetim kurulu üyeleri üzerinde gerçekleÅŸtirilen bir sosyal aÄŸ analizi, genelde yaÅŸlı olan firmaların iliÅŸkileri güçlü olan yöneticileri istihdam etme yönünde eÄŸilim gösterdiÄŸini ortaya çıkarmıştır. Bu iki bulgu birlikte yorumlandığında ilerleyen örgütsel yaÅŸla beraber kurumsallaÅŸmanın da etkisiyle firmaların orta ve alt kademede nitelikli insanların iÅŸe alınmasına önem verdiÄŸi, örgütlerdeki sosyal sermaye oluÅŸturma eÄŸiliminin ise stratejik düzeye doÄŸru kaydığı ifade edilebilir.
–         AraÅŸtırmada firmalardaki insan kaynakları veya personel birimlerinin yapılanma biçimlerinin sosyal sermaye oluÅŸturma eÄŸilimleri üzerindeki etkisi, incelenen bir baÅŸka konudur. Bu birimlerin baÅŸta iÅŸe eleman alımı ve diÄŸer kararları üst yönetimden bağımsız verebilmesi ve birimlerde çalışanların yüksek düzeyde eÄŸitime sahip olması, beklenenin aksine istihdamda sosyal iliÅŸkilere ağırlık verilmesi durumunu azaltmamakta, tersine artırmaktadır. Bir baÅŸka ilginç bulgu, insan kaynakları faaliyetlerinin baÅŸka firmalardan hizmet alma yoluyla karşılanmasının, genel olarak bu eÄŸilimi azalttığını göstermektedir. AraÅŸtırma sonuçları, Ä°K ya da personel birimlerinin varlığının firmalara meÅŸruiyet kazandırmaktan öteye geçmediÄŸini düşündürmektedir.
–         AraÅŸtırmanın bir baÅŸka boyutuyla firmanın çevreyle olan iliÅŸkilerinin sosyal sermaye oluÅŸturma eÄŸilimi üzerindeki etkisini ele almaktadır. Bulgular devlete ve tedarikçilere bağımlılık ile çevresel belirsizliÄŸin artmasının çevreyle kurulacak sosyal baÄŸların önemini de artıracağını göstermektedir. Firmalar devlete ya da baÅŸka firmalara bağımlı olduklarında bu iliÅŸkileri iyi yönetebilmelerini saÄŸlayacak baÄŸlantıları kazandırabilecek adayları istihdam etmeye yöneleceklerdir. Bu noktada adayların iÅŸe alınması sürecinde bağımlı olunan taraflarla sahip oldukları iliÅŸkileri belirleyici olacaktır.Â
–         AraÅŸtırma kapsamındaki firmalar, nitelikleri ne olursa olsun, güvenmedikleri adayı iÅŸe almayacaklarını belirtmiÅŸlerdir. Ayrıca, kurum içi referansların da iÅŸe eleman alma sürecinde etkili olduÄŸunu da vurgulamışlardır. GerçekleÅŸtirilen iliÅŸkisel analiz sonuçları ise, firmalarda kıdemli çalışanların sayısı arttıkça sosyal sermaye oluÅŸturma eÄŸiliminin de yüksek olacağını göstermektedir. Bu üç bulgu beraber ele alındığında, firmaların dışarıya kapalı güvene dayalı bir ortam oluÅŸturmak amacıyla çoÄŸunlukla çalışanların yönlendirmelerine öncelik verdikleri anlaşılmaktadır. Bu durum firmaların iÅŸe eleman arama amacıyla ilan verme gibi bilinen yöntemlere daha az baÅŸvurmalarına neden olabilecek ve herhangi bir sosyal baÄŸa sahip olmayan gençlerin iÅŸ bulma çabalarını olumsuz etkileyecektir.Â
Gerçekleştirilen TÜBİTAK araştırmasının genel sonuçları ve politika yapıcılar için önerilerini de okumak isteyenler aşağıdaki kitabı satın alabilirler. Bu kitapta hiç bir ticari amaç yok. Zaten fiyatı 8 TL. Bunun hepsini yazarlara verseler yazar başına 600 TL düşüyor. Yazarlar bu konunun duyurulmasının çok çok önemli olduğunu ve gençler iş ararken çok önemli bulgulardan yararlanabileceklerini belirttiler. Ellerine sağlık. Çok iyi bir çalışma olmuş. Özellikle iş arayanların mutlaka okuması gereken bir kitap ve önemli bir boşluğu dolduran bir çalışma olduğunu belirtmeliyim.
Yazarlar: Doç. Dr. H. Cenk Sözen, Doç. Dr. Demet Varoğlu, Yrd. Doç. Dr. H. Okan Yeloğlu, Doç. Dr. H. Nejat Basım, Prof. Dr. Abdülkadir Varoğlu, Prof. Dr. Korkut Ersoy
Yayınevi: Siyasal Kitabevi
ISBN: 9786055782979
Basım Tarihi: Şubat 2012
Sayfa sayısı: 150
Fiyatı: 8 TL
Emeğinize sağlık diyorum. okunması gereken bir yazı olmuş. Teşekkürler sayın hocam
hocam,bir önceki yazinizdaki SEANS ICI yorumlara tekrar baslicaginizdan dolayi cok mutluyuz,hocam bir sonraki webinariniz ne zaman yapacaksiniz söylerseniz seviniriz…