Geçen cuma günü, Almanya ve Fransa’nın önderliÄŸinde gerçekleÅŸtirilen, ikinci Yunanistan kurtarma paketi sonucu, euro kuru, beklentilerin de üzerine çıkarak 2,40 seviyelerine yükseldi. Åžu an ki durum da euro / dolar paritesi, 1,50’yi zorluyor. Euro kuru ise, 2,50’yi test etmeye çalışıyor. Ä°ktisat literatürünü baktığımızda, bir ekonomide, o ülkenin para birimi artış gösteriyorsa, iktisadi verimlilik bakımından, ülkenin mali yapısının saÄŸlam olduÄŸu anlaşılır. Peki, buradan çıkarılacak sonuç ÅŸu mu ? Rönesans kıtası sıkıntıları aÅŸtı mı ? Önümüzde ki sonbaharda cevabını bulabileceÄŸimiz bu sorunun cevabı bana göre büyük sürprizlere gebe. Analizlerime göre, euro kurunda ki yükseliÅŸ, geçici olmakla beraber, yakın zamanda üye ülkelerin borç geri ödeme programları netleÅŸtiÄŸi zaman, hem parite de hem de euro kurunda aÅŸağı ya doÄŸru iniÅŸin baÅŸlamış olacağını görebiliriz. ABD’nin, kendi iç politika çekiÅŸmeleri neticesinde, borç limiti üzerinde anlaÅŸmaya varmaları durumunda ise, iniÅŸin hızlanacağı kaçınılmaz olacaktır. Bugüne dönersek, İspanyol ve Ä°talyan devlet tahvilleri, geçen Cuma, Avrupa BirliÄŸi’nin Yunanistan için ikinci kurtarma paketi konusunda anlaÅŸmaya varmasının sonrası, gerçekleÅŸtirilen ilk borçlanma ihalesinde beklenen ilgi göremedi ki, yukarıda belirttiÄŸim euro kurunda ki artışın aslında gerçek olmadığı ortaya çıkmıştır.
İhaleye dönecek olursak, bugün;  İspanya hazinesi, üç ve altı ay vadeli bono ihalesinde toplam 2.89 milyar euro (4.18 milyar dolar) kağıt sattı. Beklenti ise, İhalelerden maksimum 3 milyar euro satış geliriydi. İtalya hazinesi ise altı aylık bono ihalesinde son üç yılın en yüksek faizinden satış yaptı ve bonolara talep beklenenden düşük geldi.
Credit Agricole Corporate & Investment Bank ekonomistlerinden, Peter Chatwell “EÄŸer piyasalar geçen hafta ki AB zirvesini satın alsaydı, bono ihalelerine daha fazla talep gelirdi” diyerek, euro kuru hakkında ki görüşümü doÄŸrular nitelikte.
Önümüzde ki aylar, şüphesiz Euro para biriminin geleceÄŸini netleÅŸtirecek gözükmektedir. Euro bölgesinde ki ekonomik dalgalamanın sadece Yunanistan ile kalmayacağı çok net görülmekle birlikte, üye ülkelerin alacakları ekonomik mali tedbirler, üretim ve istihdam politikaları üzerinde derin hasarlara yol açacaktır. DiÄŸer yandan, sıkı maliye politikaların uygulanamaması faizlerin yükselmesine, ekonominin daha da kontrolden çıkmasına neden olabilir. Güvenli liman altının ons fiyatı ise yıl sonu 1700 – 1800 doları test edebilir. Ortaya çıkan sonuç ÅŸudur ki, Euro Bölgesi’nin kısa sürede toparlanması mümkün görülmemekle birlikte, kurun gelecek aylarda düşüşünü sürdürmesi sürpriz olmayacaktır. Önümüzdeki 4. çeyrek, ve 2012 yılının tamamı, Euro bölgesi üretim ve istihdam rakamlarının test edildiÄŸi aylar olacaktır. Muhtemelen üretim ve istihdam kaybı beraberinde Euro bölgesi W tipi reseyonu doÄŸurabilir.
http://bigyatirim.blogspot.com/
Dr. Ä°smet DEMÄ°RKOL