Sadece et mi?
İthalat, her sektör için başlı başına bir sorunlar yumağıdır. Ayrıca üretimi ve istihdamı olumsuz etkilediği gibi ihracatın birikimlerini de sel suları gibi beraberinde sürükleyip götürüverir!
Şimdi canlı hayvan ithali yanında, et fiyatlarını düşürmek için kesilmiş ve karkas et ithaline başladık. Bununda soruna çare olacağını düşünüyoruz…
Zaten bu duruma gelmemizin bütün nedeni ithalat değil miydi?
Önce canlı hayvan
Sonra saman
Şimdi de kasaplık et ithal ediyoruz!
Samanı dövizle ithal ediyoruz
Motorin zaten döviz kuru ile bire bir aynı seyrediyor
Dolayısıyla, yerli besici dövizle hayvan yetiştiriyor…
Döviz artınca da
Süt
Tere yaÄŸ
Peynir
Et fiyatları artması gerekir ki besicilik devam etsin ve besici emeğinin karşılığını alıp, geçimini sağlasın ve bu üretime devam etsin.
Ama ne mümkün, tam tersi ithalatla bu fiyat ayarlamasına gidilince de, haklı olarak besici hayvanlarını kesime gönderiyor!
Kesim arttıkça hayvan sayısı azaldı
Azaldıkça et fiyatları arttı
Arttıkça kesim de arttı
Sonuçta et ithal eder olduk!
Bundan sonra geleceğimiz nokta ise çok daha vahim olacak…
Petrol gibi eti de, yüzde yüz ithal eden bir ülke konumuna geleceğiz.
İşte o zaman küresel satıcılarda fiyatlarını istedikleri gibi ayarlayacaklardır…
Sanırım bu gidişle Yunanistan’ın durumunu da arar olacağız.
Ne demiştik o zaman; ‘’Gülme komşuna gelir başına’’
Onların arkasında koca AB vardı ve buna rağmen bellerini zor doğrultular. Ya bizim bir kara gün dostumuz ve kadim bir komşumuz kaldı mı?
Sözün özü;
Hazıra dağ dayanmaz…