Amerika Merkez Bankası (Fed) 2015 yılının ilk Federal Açık Piyasa Kurulu (FOMC) toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıdan beklenildiği gibi herhangi önemli bir sürpriz çıkmadı.
Alınan kararları ve toplantı sonrasında yayınlanan toplantı metninden öne çıkanları şu şekilde özetleyebiliriz:
- “Sabırlı olma” ifadesi korundu: Daha önceki FOMC toplantıları sonrasında yayınlanan metinlerde “faizlerin kayda değer uzun bir süre düşük kalacağı” belirtilmekteydi. Bir geçiş süreci olarak tanımlanabilecek Aralık ayındaki metinde bu ifadenin yanına “faiz artırımı konusunda sabırlı olunacağı ifadesi eklenmişti. 2015 yılını ilk toplantısında ise beklenildiği gibi “kayda değer süre faizlerin düşük kalacağı” ifadesi metinden tamamen çıkarılırken; “ faiz artırmak için sabırlı oluncağı” ifadesi korundu.
- Kararlar oybirliğiyle alındı: Toplantı öncesinde yayınladığımız beklenti metninde, 2015 yılına girilmesiyle birlikte oy hakkı olan muhalif üyelerin yerine daha ılımlı üyelerin geldiğine; diğer bir deyişle FOMC üye yapısının daha “güvercin” bir görünüme büründüğüne değinmiştik. Nitekim, toplantı da alınan kararların önceki toplantıların yerine oybirliğiyle alınmış olması da bunu teyit etti diyebiliriz.
Aşağıdaki tablolarda FOMC’nin 2014 yılı ve 2015 yılı üye dağılımı verilmiştir. Kırmızı ve yeşil renkle yazılan kısımlar değişen üyeleri göstermektedir. Tabloların sağında yer alan puanlamalar, Deutsche Bank tarafından FOMC üyelerinin tutumlarına (güvercin – şahin) yönelik puanlamaları göstermektedir. 2014 yılı üyeleri ve 2015 yılı üyelerinin aldığı puanların ortalamalarına bakıldığında; yeni FOMC yapısının daha güvercin bir dağılım sergilediği görülmektedir.
- Faiz artırım kararı için “Uluslararası gelişmelere” de bakılacak: Dün yayınlanan metinde, Fed’in faiz artırımları konusunda makroekonomik verilerin (istihdam, enflasyon, büyüme) yanı sıra “uluslararası gelişmelere” de bakacağını ilk kez açıklama metnine ekledi. Son dönemlerde küresel ekonomideki dezenflasyonist sürecin bazı ekonomiler için tehlikeli boyutlara ulaşması (enerji fiyatlarındaki düşük seyrin bu durumu körüklemesi), birçok merkez bankasından arka arkaya gelen genişleyici adımların (özellikle de son ECB kararının) bu ifadenin metne dahil olmasındaki en önemli etkenler olduğunu düşünüyoruz. Bu ifadenin 2 önemli anlam taşıdığını düşünüyoruz:
- Küresel ekonomik dengelerin sarsılmamasına dikkat edilecek: Faiz artırımları konusunda “sabırlı” olacağını ifade eden Fed’in, faiz artırım kararının alınması için uluslararası gelişmeleri de dikkate alacağını belirtmesinin; bizim gibi Gelişmekte olan ekonomiler ve küresel ekonomik dengeler açısından olumlu olduğunu düşünüyoruz.
- Fed’in eli artık daha güçlü: Son dönemlerde birçok merkez bankasının attığı genişleyici adımlar ve özellikle ECB’den gelen rekor seviyedeki genişleyici önlemlerin, gelecek dönemlerde küresel ekonomik büyümeye ve enflasyon tarafına katkı sağlamaya başlaması bekleniyor. Alınan bu önlemler, Fed’in faiz artırımlarının getirebileceği olası şoklara karşı küresel ekonomide bir hava yastığı görevi görebileceğinden faiz artırım süreci konusunda Fed’i bir miktar daha rahatlatacak diyebiliriz.
- Makroekomik beklentilerdeki duruş korundu: Ekonomik verilere ilişkin beklentiler konusunda en dikkat çeken ifadelerin büyüme ve enflasyon tarafında olduğunu söyleyebiliriz:
- Önceki dönemlerdeki açıklama metinlerinde kullanılan “ılımllı” büyüme ifadesi “güçlü” büyüme olarak değiştirildi. Bu değişiklik Fed’in ekonomik beklentiler konusundaki tonlamasını bir üst perdeye taşıyor diyebiliriz.
- Enflasyonun düşük seyretmeye devam ettiği ancak bu durumun geçici olduğu ifade edildi. Petrol fiyatlarındaki mevcut düşük seyrin hane halkının alım gücünü artırdığına işaret edilmesi de dikkat çekici bir nokta olarak not edilmeli. Gelecek dönemlerde petrol fiyatlarındaki seyrin yanı sıra, çekirdek TÜFE’deki seyri öngörebilmek adına özellikle ortalama iş gücü ücretlerindeki gelişmeler yakından takip edilmeli.
- Açıklama metninin Toplantı metninde makroekonomiye ilişkin yer alan diğer önemli noktaları şu şekilde özetleyebiliriz.
- İstihdam piyasasındaki toparlanma devam ediyor.
- Konut sektöründe bir duraksama var.
Faiz artırımları ne zaman başlayacak?
Fed’in faiz artırım sürecine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizlik sürmeye devam ediyor. Açıklama sonrasında ABD borsalarıyla birlikte ABD tahvil faizlerinde de düşüş görülmesinin bakıldığında, açıklama metnindeki detayların hem şahin hem de güvercin olarak sayılabilecek ifadeleri barındırması nedeniyle piyasaları bir miktar kararsız bıraktığını söyleyebiliriz. Kararın bizim ve küresel piyasalara etkisinin sınırlı olacağını düşünüyoruz.
Faiz artırımı konusunda “sabır” ifadesinin yer alması nedeniyle Fed’in faiz artırımlarına gelecek 2 toplantı da (Mart ve Nisan) başlamasını beklemiyoruz. Piyasadaki genel beklenti halen faiz artırımlarına Haziran toplantısında itibaren başlanacağı yönünde. Ancak, faiz artırımında dikkat edilecek unsurlar arasına “uluslararası gelişmeler”in dahil edilmiş olmasını ve para politikasında atılan adımların reel ekonomiye yansımalarının yaklaşık 3 -6 aylık bir süreç alacağını göz önüne aldığımızda; Fed’in, merkez bankalarının son dönemlerde attığı genişleyici adımların küresel ekonomiye yansımalarını görmeyi bekleyerek faiz artırımlarını Eylül ayından itibaren başlatmasının ya da bir süre daha ötelemesinin artık çok zayıf bir ihtimal olmadığını da belirtmekte yarar görüyoruz.
Özetle…
Basın toplantısı ve ekonomik tahminlere ilişkin güncellemenin olmadığı toplantıdan beklenildiği gibi önemli bir sürpriz çıkmadı. Değişen FOMC yapısıyla birlikte kararlın oybirliğiyle alınmış olması, faiz artırımı konusunda “sabırlı olma” ifadesinin korunması ve uluslararası gelişmelerinde Fed’in para politikasının normalleşmesi sürecinde takip edilecek kriterler arasında yer almaşı küresel piyasalardaki dengeler açısından olumlu gelişmeler olarak görülebilir. Ancak, makro ekonomik beklentilerdeki tonun bir miktar daha şahin olarak nitelenebilecek perdeye geçmiş olması da göz ardı edilmemeli.
Merkez Bankaları konuştu; şimdi neyi fiyatlayacağız?
Son 2 haftalık süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Japonya Merkez Bankası (BOJ), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve son olarak da Fed kararlarını takip ettik. Son haftalarda piyasaların seyri açısından Merkez Bankalarına yönelik beklentiler ve buralardan gelen kararlar iyiden iyiye ağırlığını hissettirmeye başlamıştı. Merkez Bankalarına yönelik kısa vadeli beklentilerin önemli ölçüde fiyatlanmış olması nedeniyle; önümüzdeki birkaç haftalık vadede piyasa neyi fiyatlayacak sorusuna yanıt olarak:
- Yurtiçinde;
- Kur tarafındaki seyir
- 3 Şubat’taki 2015 yılı Ocak ayı TÜFE verisi
- TÜFE’deki gerçekleşmelere göre TCMB’nin Şubat ayı toplantısının öne alıp almayacağı ve ne kadarlık bir faiz indirimi yapabileceği
- 5 Şubat itibariyle başlayacak olan Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin bilanço açıklama dönemi
- Yurtdışında,
- Yarın ABD’den gelecek 2014 yılı 4. Çeyrek büyüme ve İstihdam Maliyet Endeksi
- ABD tarafında ağırlıklı olarak enflasyona etki edebilecek petrol fiyatları ve iş gücü ücretlerine yönelik veriler
- Avrupa tarafında da Yunanistan kaynaklı haber akışı
Öne çıkacak gelişmeler olarak listelenebilir.
Erol Gürcan
Araştırma Uzmanı
Gedik Yatırım