Şimdi piyasanın aklında 2 tane soru var: TÜFE acil PPK getirecek mi? Acil PPK olursa faiz ne kadar inecek?
FOMC toplantısından beklenildiği gibi bir sürpriz çıkmamasının da etkisiyle, geçen hafta piyasaların gündemini TCMB Başkanı Başçı’nın, 2015 yılı 1. Enflasyon Raporu toplantısında yaptığı açıklamalar belirledi. Enflasyondaki düzelmenin Ocak ayından itibaren hızlanacağını belirten Başçı; yarın açıklanacak 2015 yılı Ocak ayı TÜFE verisine göre 4 Şubat Çarşamba günü “Acil PPK” ile faiz indirebilecekleri mesajını verdi. Başçı’nın açıklamaları sonrasında artan faiz indirimi beklentilerinin dolar/TL’yi tarihi rekor seviyelere taşıması sonrasında BIST-100 endeksinin 88.000 desteğine kadar geriledği görülmüştü. Haftanın son günü Merkez Bankası’ndan gelen “yakın dönemde gözlenen piyasa hareketlerinin öngörülen faiz indirim sürecinin temkin düzeyiyle uyumlu değil” açıklaması sonrasında yüksek oranlı faiz indirim beklentileri bir nebze de olsun azalmış gibi görünüyor. 200 saatlik hareketli ortalama seviyesi ve yükseliş trendinin başladığı tarihten görülen son zirveye kadar çizilen Fibonacci Düzelme seviyelerinin % 23.6 düzeyinin kesişimi olan 88.000’den destek alan endeks yönünü sınırlı da olsa yeniden yukarı çevirdi ve 88.700 seviyesini yeniden destek edindi. Yarınki TÜFE verisi ve TCMB kararına kadar takip edilmesi gereken destek seviyeleri sırasıyla 88.700 ve 88.000 olarak görülebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 90.000-91.500 dirençleri öne çıkmakta.
Başçı’nın önceki yılki “yılsonu dolar/TL 1.92 görülebilir” açıklamasıyla yaptığı hatayı unutmamış olduğunu varsayarak; Başçı’nın geçen haftaki açıklamalarının sağlam temelleri olduğunu ve Ocak ayı enflasyon verisinin Şubat PPK’sını öne çekmeye yetecek düzeyde gelmesini kuvvetle muhtemel görüyorum. Ancak, fiyat istikrarıyla birlikte finansal istikrarı da gözeten TCMB’nin kur tarafındaki son gelişmeleri ve faiz indirimi konusunda artan siyasi baskının kredibilitesini verebileceği zararı da dikkate alarak 25 – 50 baz puanlık bir indirime gideceğini düşünüyoruz. 75 baz puanın üzerinde bir indirim gelmesi dolar/TL’yi yeni rekor seviyelere taşıyarak endeksteki satış baskısının artmasına yol açabilir.
Bu hafta ne konuşacağız?
Son 2 haftalık süreçte Merkez Bankalarından (özellikle TCMB, ECB, Fed) gelecek açıklamalara yönelik beklentiler fiyatlandı. Yeni haftada yurt içindeki en önemli gündem maddesi yarın açıklanacak olan Ocak ayı enflasyon verisi ve sonrasında TCMB’nin alacağı aksiyon olacak. Son günlerde faiz indirimine yönelik artan beklentiler dolar/TL’nin yeni tarihi zirve seviyelere yükselmesine yol açarken; 2 yıllık tahvilin bileşik faizin (gösterge faiz) yaklaşık 1.5 yıl sonra yeniden % 7’nin altına gerilemesini sağladı. Ağırlıklı olarak kur tarafında artan tansiyon BIST-100’ün geçen haftayı ekside tamamlamasına neden oldu. Gelecek hafta, piyasanın seyri açısından TCMB’den gelecek adımların, kur tarafındaki seyrin ve açıklanacak şirket bilançolarının etkili olacağını söyleyebiliriz. Yurtdışı piyasalarda ise ABD tarafında faiz artırım konusunda kritik öneme sahip olan ücret ve istihdama ilişkin veriler; Euro Bölgesi ve Asya’dan gelecek PMI verileri ile İngiltere Merkez Bankası toplantısı takip edilecek.
Endekse bir de dolar bazında bakalım…
Geçen hafta endeksin yönü üzerinde dolar/TL’de görülen yukarı yönlü hareketler oldukça belirleyici oldu. 2015 yılı başından bu yana endeksin yıl içi hedef seviyeleri tartışılırken de dolar bazında BIST-100 endeksinin 5 dolar (cent) seviyesine ulaşacağını varsayan beklentiler dile getirildi. Bu konuya Yaşar Erdinç Hocam da geçen haftaki bir yazısında değinmişti (Yaşar Hocamın yukarıda bahsettiğim yazısını okumak için tıklayınız.). Kur ve endeks arasındaki ilişkinin yeniden yükseldiği bir dönemde endekse bir de dolar bazında bakalım istedim. Kaldı ki, Borsa İstanbul’daki yabancı takas oranının % 65 seviyelerinde olmasını dikkate alırsak; endekse zaman zaman dolar penceresinden bakılmasının da yatırım kararlarına katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Aşağıdaki grafikte Dolar bazlı Günlük BIST-100 endeks grafiği yer almakta. Mavi renkli çizgiler Endeksin tarihi zirvesinden 2014 yılında görülen en düşük seviyeye çizilen Fibonacci Düzelme seviylerini göstermektedir. Grafikten de görüldüğü üzere yaklaşık 3.6 dolara karşılık gelen % 38.2’deki Fibonacci seviyesi son derece kritik görünüme sahip. Endeksin 5 doları gördüğü seviyeden bu yana gördüğü en düşük seviye ise yaklaşık olarak 2.7 dolar seviyesinde. Özetle, kredi derecelendirme kuruluşlarının notumuzu “Yatırım Yapılabilir” seviyeye yükseltmesinden bu yana endeks dolar bazında 2.7 – 5 dolar bandında dalgalandı.
Kur tarafına baktığımızda, çok radikal bir gelişme olmadıkça, dolar/TL’nin orta vadede ağırlıklı olarak 2.20 – 2.55 bandında kalacağını varsaymamızın çok yanlış bir beklenti olacağını sanmıyorum.
Aşağıdaki tabloda dolara bazında endeksin 2.70 – 5.00 dolar arasında; dolar/TL’nin de 2.20 – 2.55 aralığında olması durumunda TL bazlı BIST-100 endeksinin, yani bizim bildiğimiz BIST-100’ün alabileceği değerleri bir tablo haline getirdim. Tablo içerisindeki mavi ile boyanmış bölüm, mevcut ekonomik görünümü değiştirecek ölçüde bir gelişme olmaması halinde, hem dolar/TL’de hem de dolar bazlı endeks tarafında ağırlıklı olarak göreceğimizi düşündüğüm seviyelerdeyken endeksin alacağı değerleri göstermekte. Örneğin, dolar bazlı endeks 4.05 dolar, dolar/TL 2.30 seviyesinde iken BIST-100 endeksi 95.175 değerini alacaktır. Yazının yazıldığı an itibariyle, dolar bazında endeks 3.69, kur 2.42 ve BIST-100 endeksi de 89.430 seviyesinde bulunmaktaydı.
Erol Gürcan
Araştırma Uzmanı
Gedik Yatırım