Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) gelişmekte olan ekonomilere sermaye akımı raporunu yayınladı.
Raporun bulgularına göre, özellikle Rusya’dan kaynaklanan nedenlerle Avrupa bölgesindeki gelişmekte olan ekonomilere akan sermaye geçen yıla göre bu yıl yarı yarıyadan fazla azaldı. Bu bölgeye geçen yıl 200 milyar dolar brüt sermaye akımı gerçekleşmişken, bu yıl 87 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Buna karşılık, Asya ve Afrika ile Ortadoğu bölgelerine akan sermayede artışlar beklenirken, Latin Amerika bölgesine akan sermayede fazla bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor.
IIF’ye göre, 2012 yılına kadar döviz rezervi artışı gerçekleştirebilen Avrupa’daki gelişmekte olan ülkeler 2013 yılı ve sonrasında döviz rezervi biriktirmekte zorlanacaklar. 2014 yılında bu bölgedeki gelişmekte olan ülkelerin döviz rezervlerinde 55 milyar dolar civarında bir azalma bekleniyor. Küresel risklerin arttığı bir ortamda döviz rezervini güçlendirmede yaşanacak zorluklar göreli ülke riskini de artıran bir etken olacak.
Makro ihtiyati önlemler kavramından herkes başka şeyler anlıyor. Geçenlerde Hindistan Merkez Bankası Başkanı’na “Makro ihtiyati önlemlere başvuruyor musunuz?” diye sorulduğunda, “Evet, döviz rezervlerimizi artırmaya çalışıyoruz ve yabancı yatırımcıların daha uzun vadeli bono almalarını teşvik ediyoruz” diye cevap verdi. Gerçekten de, gelişmekte olan ülkeler açısından içinde yaşanan ortamda en anlamlı makro ihtiyati önlem döviz rezervlerini artırmak.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Habertürk Gazetesi)