“Merkez bankalarının bağımsızlığı” kavramından herkes farklı şeyler anlar. Siyaset kademesinde bu terim çoğu kez “devlet içinde devlet” olarak yorumlanır. Halbuki, alakası yoktur. Para otoriteleri, tüm dünyada üzerinde uzun süre düşünülmüş, deneyimlerle şekillenmiş yasası çerçevesinde iş görür.
Yasa, para otoritesine para politikasını hangi amaçla şekillendirip uygulayacağı talimatını verir. “Bağımsızlık”, yasanın emrettiği doğrultuda para otoritesinin bağımsızca elindeki tüm para politikası araçlarını kullanabilme ve aynı amaca yönelik olarak bilançosunu bağımsızca oluşturabilme kabiliyetine verilen isimdir. Yetkiyi yasa yoluyla devlet verir.
Para otoritesinin bu anlamdaki bağımsızlığı yalnızca yasası yoluyla sağlanamaz. Yasanın sağladığı olanaklar kısıtlıdır. Örneğin, devletin hazinesine borç veremeyeceği hükmü belki para otoritesine arzuladığı yönde bilançosunu oluşturma olanağını sağlayabilir, ama elindeki bazı araçları kullanamaması yasa yoluyla önlenebilecek bir durum değildir. Hiçbir merkez bankası yasası, siyasi tercihlerin merkez bankasının hangi araçları kullanıp kullanamayacağını şekillendirmesini önleyemez. Bu konunun para otoritesi idaresi ile siyasi otorite arasında çözümlenmesi gerekir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Habertürk Gazetesi)