Mayıs ayı enflasyonu beklenilenden de düşük hatta eksi çıktı. Yani Mayıs 2012’de Türkiye genelinde “deflâsyon” yaşanmış.
Halkı kızdırıcı bir ifade kullanmak gerekirse, Mayıs ayında hayat ucuzlamış. Bu sonuçla Merkez Bankası’nın izlediği anti enflasyonist politika bir bakıma sınıfı geçti. Hemen hatırlatayım geçen yıl, yani 2011 için Merkez Bankası enflasyonun % 5,5 olmasını hedeflemiş, ama gerçekleşme % 10,4 olmuştu. Bu kıstasa göre Merkez Bankası sınıfta kalmıştı. İnşallah bu yılın sonuna kadar herhangi bir yol kazası olmaz ve yıllık enflasyon da Merkez Bankası’nın % 5’lik hedefine inmese bile % 7’lik beklentisi dolayında gerçekleşir.
ENFLASYON NEDEN KÖTÜDÜR
Fiyatların inip çıkması, serbest piyasa sisteminin işlediğini gösterir. Çünkü arz ve talebi dengeye getiren şey fiyat oynamalarıdır. Mekanizma çalışmazsa, yani fiyatlar yukarı-aşağı hareket etmezse talep edilen mal ve hizmetler yeterince üretilmezken; emek ile sermaye, alıcısı olmayan malları üretimiyle uğraşmaya devam eder. Farklı ürün fiyatlarının zaman içinde farklı oluşması (buna iktisatçılar nispi fiyat değişmesi derler) iyi iken, “fiyatlar genel seviyesinin” sürekli artması demek olan enflasyon, kötü addedilir. Çünkü bu hal ulusal para biriminin (mesela TL’nin) değersizleştiğine işaret eder. Ulusal para birimi bozulan bir ülkede “fiyat mekanizması” da iyi çalışmaz.
ENFLASYON SARMALLARI
Büyük usta Friedman “enflasyon her zaman bir parasal olgudur” der. Bu bir sonuç gözlemidir. Ama sürecin tamamı değildir. Esas mesele bu sürecin dinamikleri anlamaktır. İzninizle bunu anlatmaya çalışacağım. Öncelikle, enflasyon bir sarmaldır. Bunu iyi belleyelim. Bir kez başladı mı, kendi kendini besleyen bir harekete dönüşür. Aynen kendinin kuyruğunu kovalamasına benzer. Bu yüzden, enflasyon artsın ziyanı yok, biz sonra onun icabına bakarız demek tehlikelidir. Hayvan bir kere parladı mı onu dizginlemek kolay olmaz. Dolayısıyla enflasyonun başlamasına izin vermemek esastır.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.