Enflasyon 2012’de Kademeli Olarak Düşecek

Para Politikası Kurulu’nun 22 Aralık 2011 tarihinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi toplantıya iliÅŸkin özet, Merkez Bankası’nın internet sayfasında yayımlandı.

Özette, Kasım ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,73 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun 1,8 puanlık artışla yüzde 9,48’e yükseldiÄŸi hatırlatıldı. Ä°ÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki baz etkisinin tersine dönmesiyle gıda fiyatlarının yıllık enflasyona katkısının Kasım ayında önemli ölçüde yükseldiÄŸi, bu dönemde temel mal grubunda enflasyonun döviz kurundaki geliÅŸmelere baÄŸlı olarak yükselmeye devam ettiÄŸi belirtildi.

Hizmet fiyatlarındaki göreli ılımlı seyir korunurken yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki değişimlerin enflasyona olan katkısının Kasım ayında da sürdüğüne işaret edildi.

Kurul’un, iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki baz etkisi nedeniyle Aralık ayında enflasyonun yükseliÅŸ göstereceÄŸine dikkat çektiÄŸi, gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarının Kasım ayında yüzde 3,27 oranında arttığı, yıllık gıda enflasyonunun ise yaklaşık 5,4 puan yükselerek yüzde 7,11’e ulaÅŸtığı ifade edildi.

Bu yükseliÅŸin, büyük ölçüde iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki baz etkisinden kaynaklandığı, ancak iÅŸlenmemiÅŸ gıda grubunda meyve ve sebze fiyatlarının aylık olarak da geçmiÅŸ dönemlere kıyasla daha yüksek bir oranda arttığı vurgulandı. Bunun yanında, maliyet faktörlerinin etkisiyle iÅŸlenmiÅŸ gıda yıllık enflasyonunun da yüzde 9,44’e yükseldiÄŸi, yıllık gıda enflasyonunun Aralık ayında da iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarına baÄŸlı olarak önemli ölçüde artacağının öngörüldüğü kaydedildi.

Yönetilen/yönlendirilen fiyatların Ekim ayında enerji fiyat ayarlamaları ve baÅŸta tütün ürünleri olmak üzere vergi artışları sonucunda yükseldiÄŸi hatırlatılarak, söz konusu vergi ayarlamalarının Kasım ayında da etkili olduÄŸu ve yıllık enflasyona 0,2 puan katkı yaptığı ifade edildi. Özette, ”Sonuç itibarıyla, son iki ayda yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarının yıllık enflasyona toplam katkısı yaklaşık 1,6 puan olmuÅŸtur” denildi.

Hizmet fiyatlarının da Kasım ayında yüzde 0,37 oranında arttığı, yıllık hizmet enflasyonunun önceki döneme kıyasla değişmediği belirtildi. Ulaştırma ve yemek hizmetleri hariç hizmet fiyatlarının yıllık artışının bu dönemde yükselse de mevsimsellikten arındırılmış fiyat ve yayılım endekslerinin hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyrin korunduğuna işaret ettiği bildirildi.

Temel mal grubunda ise yıllık enflasyonun Kasım ayında yaklaşık 1 puan artarak yüzde 9,8’e yükseldiÄŸi hatırlatıldı. Türk lirasındaki deÄŸer kaybının gecikmeli yansımalarının halen dayanıklı mal fiyatları üzerinde etkili olduÄŸu, bunun yanında tekstil ve hazır giyim ürünlerinden alınan ithalat vergilerindeki artışların etkisiyle bu dönemde mevsimsellikten arındırılmış giyim fiyatlarının da yükseliÅŸ kaydettiÄŸine dikkat çekildi. Bu geliÅŸmeler sonucunda temel enflasyon göstergelerinin hem yıllık hem de mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık bazda yükseldiÄŸi ifade edildi.

-Enflasyonu Etkileyen Unsurlar-

Özette Kurul’un, iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiÄŸi deÄŸerlendirmesinde bulunduÄŸu ve enflasyon görünümü açısından yurt içi talebin kontrol altında tutulması gereÄŸinin altını çizdiÄŸi bildirildi.

Yakın dönem göstergelerinin iktisadi faaliyetin yılın son çeyreğinde gücünü koruduğuna dair sinyaller içerdiği, sanayi sektöründe üretimin Ekim ayında oldukça hızlı bir artış kaydettiği, kapasite kullanım oranının da yukarı yönlü eğilimini Kasım ayında da sürdürdüğü ifade edildi.

İşgücü piyasası gelişmelerinin sanayi dışı sektörlerde de güçlü bir seyre işaret ettiği belirtilerek, işsizlik oranları Eylül döneminde tarım dışı istihdam gelişmelerine paralel olarak gerilemeye devam ederken, son dönemde inşaat ve hizmetler gibi dış gelişmelerden görece daha az etkilenen sektörlerin istihdam artışına yüksek oranlı katkısının öne çıktığı belirtildi.

Kurul’un, dayanıklı tüketim ve yatırım malları gibi döviz kuru ve finansman koÅŸullarına duyarlı göstergelerdeki yavaÅŸlama sinyallerine karşılık, daha çok cari dönem gelirine, dolayısıyla istihdam koÅŸullarına duyarlı olan gruplara yönelik talebin güçlü seyrini koruduÄŸuna dikkat çektiÄŸi, bununla birlikte, para politikasında Ekim ayında sıkılaÅŸtırma yönünde alınan ek önlemlerin ve süregelen küresel sorunların önümüzdeki dönemde kredi imkanlarını ve iç talep yönlü baskıları sınırlayacağının tahmin edildiÄŸi bildirildi. Yakın dönemde tüketici kredilerindeki yavaÅŸlama eÄŸiliminin giderek daha belirgin hale geldiÄŸinin gözlendiÄŸi de vurgulandı.

Dış talebin zayıf seyrini koruduğu, son dönemde avro bölgesine ilişkin sorunların artmasıyla birlikte küresel büyümeye ilişkin orta vadeli tahminlerin aşağı yönlü güncellendiği belirtilerek, şöyle denildi:

”2012 yılına iliÅŸkin küresel görünüm, ekonomilerin büyük bir bölümünde yavaÅŸlamaya iÅŸaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, döviz kuru hareketlerinin saÄŸladığı rekabet avantajı ve pazar çeÅŸitlendirmesine raÄŸmen küresel sorunların dış talebi sınırlamaya devam edeceÄŸini ifade etmiÅŸtir. Kurul, dış talepte hızlı bir toparlanma görülmezken yurt içi talepte süregelen yavaÅŸlama ve Türk lirasındaki birikimli deÄŸer kaybının ithalat talebini sınırlayıcı etkilerinin açıkça gözlendiÄŸini belirtmiÅŸtir. Bu çerçevede, yılın son aylarında cari iÅŸlemler dengesindeki iyileÅŸmenin daha belirgin hale geleceÄŸine dikkat çekilmiÅŸtir.”

Özette, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin verilerin iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit ettiği, yurt içi nihai talep yavaşlarken net ihracatın büyümeye katkısının arttığına işaret edildi. Bu çerçevede, cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin belirginleştiği belirtildi.

Kurul’un, cari dengedeki düzeltmenin mevsimsellikten arındırılmış verilerle daha da net gözlenebildiÄŸini belirterek, bu eÄŸilimin kısa bir süre sonra yıllıklandırılmış verilere de yansıyacağını vurguladığı ifade edildi.

Merkez Bankası’nın, enflasyonun 2011 yılı hedefinin belirgin olarak üzerinde gerçekleÅŸecek olmasının yol açabileceÄŸi ikincil etkilere karşı gereken adımı Ekim ayında atarak para politikasında güçlü bir sıkılaÅŸtırmaya gittiÄŸi hatırlatılarak, piyasada oluÅŸan getiri eÄŸrisinin kısa vadeli ucunun yukarı kaymasının parasal duruÅŸun sıkı olduÄŸuna iÅŸaret ettiÄŸi bildirildi. Bunun yanı sıra sıkılaÅŸtırma sonrasında kredi faizlerinin yukarı yönlü bir eÄŸilim sergilediÄŸinin gözlendiÄŸi kaydedildi.

Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin öngörülenden güçlü seyrettiğine işaret etse de parasal sıkılaştırmanın etkisiyle önümüzdeki dönemde yurt içi talep büyümesinin ılımlı bir seyir izlemesinin beklendiği, nitekim yakın dönemde tüketici kredilerindeki yavaşlama eğiliminin giderek daha belirgin hale geldiğinin gözlendiği bildirildi. Bu çerçevede, geçici fiyat hareketlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalması ve enflasyonun 2012 yılı içinde kademeli bir düşüş göstererek yılın son aylarında yüzde 5 hedefine yaklaşmasının beklendiği belirtildi.

-”Orta vadeli enflasyon baskıları kontrol altına alındı”-

Kurul üyelerinin, tedbirler sonrasında orta vadeli enflasyon baskılarının kontrol altına alındığını, ancak mevcut durumda enflasyonun ulaştığı seviyeler göz önüne alındığında fiyatlama davranışlarının ve beklentilerin yakından takip edilmesi gerektiğini düşündükleri ifade edilerek, şöyle denildi:

”Döviz kuru hareketlerinin birikimli etkileri, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve iÅŸlenmemiÅŸ gıda fiyatlarındaki olumsuz geliÅŸmeler nedeniyle 2012 yılının ilk aylarında enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi muhtemel görülmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için sıkı para politikasının bir müddet daha sürdürülmesi gerektiÄŸini ifade etmiÅŸtir.

Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasındaki esnekliÄŸin korunmasının uygun olacağı belirtilmiÅŸtir. Bu çerçevede, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, bir hafta vadeli repo ihalesi ile yapılan Türk lirası fonlamasının miktarı gerekli görüldüğünde aÅŸağı veya yukarı yönlü ayarlanacaktır.”

-”Mali disiplin toplumsal refahı destekleyecek”-

Özette toplantıda 27 Aralık Salı günü kamuoyuna duyurulan ”2012 Yılında Para ve Kur Politikası” metnindeki hususların da karara baÄŸlandığı belirtildi. Kurul’un bu kapsamda faiz koridoru sisteminin saÄŸladığı esnekliÄŸin, sermaye akımlarındaki oynaklığın ekonomi üzerindeki olumsuz yansımalarını sınırladığını belirttiÄŸi, bununla birlikte üyelerin, küresel ekonomideki geliÅŸmeler elverdiÄŸi ölçüde öngörülebilirliÄŸin artırılmasının faydalı olacağını ifade ettiÄŸi bildirildi.

Yine bu çerçevede, Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimine iliÅŸkin bazı düzenlemelerin 27 Aralık’taki basın toplantısından önce kamuoyuna duyurulmasının kararlaÅŸtırıldığı kaydedildi.

Kurul’un, küresel ekonomideki geliÅŸmeleri yakından izleyerek 4 AÄŸustos 2011 tarihli ara toplantıda belirlenen strateji çerçevesinde, yurt içi piyasalardaki istikrarı saÄŸlamak için gerekli tedbirleri gecikmeksizin almaya devam edeceÄŸi tekrar vurgulandı.

Önümüzdeki dönemde para politikasının fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesine odaklanmaya ve finansal istikrarı gözetmeye devam edeceği, bu süreçte Merkez Bankası ve diğer kurumlarca finansal istikrara yönelik alınan önlemlerin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerinin de dikkatle değerlendirileceği bildirildi.

Orta vadede mali disiplinin sürdürülmesi ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesinin, ülkenin kredi riskindeki göreli iyileşmeye katkıda bulunarak makroekonomik istikrarı ve fiyat istikrarını destekleyeceği ifade edildi.

Mali disiplinin devamının aynı zamanda para politikasının hareket alanını geniÅŸleteceÄŸi ve uzun vadeli faizlerin düşük düzeylerde kalıcı olmasını saÄŸlayarak toplumsal refahı destekleyeceÄŸine, bu çerçevede Orta Vadeli Program’ın gerektirdiÄŸi yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımların büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.

BloombergHT

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir