Enerji Güvenliği Derken İstikrarsızlık Yaratmak!..

Küresel düzeyde tırmanış eğiliminde olan siyasi gerginliğin, zaten aşırı sorunlu olan ekonomik yapı üzerindeki etkisini sınırlamak üzere çeşitli müdahalelerin devreye girdiği bir haftayı geride bıraktık. petrol konusu ise bu gelişmelerin merkezinde olmayı sürdürdü. Piyasalar ABD kökenli siyasi hamleyi destekleyecek şekilde yönlendirilmeye çalışıldı. Bir yandan İran ve bu ülkeden petrol alan ülkeler üzerindeki baskılar artırıldı; diğer yandan petrol fiyatının yükselmemesi ve olası diğer yan tesirlerin kırılganlık yaratmaması için sözlü ve örtülü müdahaleler önemli düzeylere ulaştı. ABD Başkanı, dünyanın İran petrolüne ihtiyacı olmadığını açıklarken, pek çok ülke gerekirse stratejik rezervlerini kullanıma açacağını dile getirdi. Euro Bölgesi ise kurtarma fonu ve istikrar mekanizmasının toplam kaynağını 800 milyar euroya çıkaracağını açıklayarak olası kırılganlık artışını sınırlamaya çalıştı. Türkiye ise hafta sonunda elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamla sarsıldı.
Bu aÅŸamada sormak gerekiyor. Piyasaların tepki vermesini her yöntemi kullanarak engellemek belirsizlik ve kırılganlık artışını, beklentilerin bozulmasını önleyebilir mi? Kesinlikle hayır; olsa olsa bir süre için gerçekler ile görüntü arasındaki fark açılır; güçlülerle onlara teslim olmak zorunda kalan güçsüzler arasındaki dengesizlik büyür ve istikrarsızık artar…
Durumu daha iyi anlamak için bu süreçte ülkemizde yaÅŸanan geliÅŸmelere ve olası sonuçlarına bir göz atalım. Ä°ran’dan petrol alımını azaltma yönünde karar alındı ve enerji fiyatlarına zam serisi hızlandı. Merkez Bankası, Türk Lirası’nın deÄŸerinde ek bir olumlu geliÅŸme olmamasına raÄŸmen istisnai günden normale dönme, ortalama fonlama maliyetini yeniden geriletme yönünde adım attı. Bu geliÅŸmeler Türk ekonomisini nasıl etkiler bir bakalım; makro ekonomik göstergelerde olumsuz sapma ihtimali artacak. Büyüme beklentileri aÅŸağı yönde enflasyon ve iÅŸsizlik verileri ise yukarı yönde deÄŸiÅŸecek. Türk Lirası’nın ek deÄŸer kaybı ve faizlerin yükselmesi gündeme gelecek. İç talep daralacak, fakat cari açık yeterince küçülmeyecek, fakat bütçe gelirleri umulanın gerisinde kalacak. Dış ticaret hacmi daralacak ve dış finansman imkânları olumsuzlaÅŸacak. Kamu ve mali kesimdeki görünümün gerçeÄŸi yansıtmadığı kanaati güçlenecek, beklentiler yolu ile piyasaları manipule etmek daha da zorlaÅŸacak. Bunların olmayacağı beklentisi ile risk alanlar görece daha büyük kayıplara katlanmak zorunda kalacak… Korku ile alınan kararların baÅŸka korkuları tetiklemesi önlenemeyecek!.. Dış güçlere boyun eÄŸip komÅŸularla iliÅŸkileri bozmayı göze almanın maliyeti sıkıntı yaratacak.
ABD BaÅŸkanı muhtemelen seçimlere yönelik bir kumar oynuyor. Ä°ran üzerindeki baskıyı artırıyor. Alınan veya alınabilecek önlemler ile belirsizlik ve kırılganlık artışının kontrol edilememesi durumunda çok ciddi sıkıntılar yaÅŸanması riskini alıyor. BaÅŸarılı olursa yeniden seçilecek ve ABD’nin konumu güçlenecek, aksi olur ise seçilemeyecek ve küresel düzeyde kaotik bir döneme girilecek. ABD dahil herkes kaybedecek… Dünyanın Ä°ran petrolüne ihtiyacı olmayabilir, fakat yaÅŸanan arz daralmasının fiyatları yükseltmesi ölenemez. Bunu bildikleri için stratejik rezervlerin devreye sokulacağı beklentisi ile bu olasılığın speküle edilmesini önlemeye çalışıyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir