Enerji Gündemli Yaşamalıyız

Büyümeyi sürekli kılmamız için saÄŸlıklı enerji kaynaklarına ihtiyacımız var. Oysa ÅŸu anda enerjimizin ancak yüzde 26’sını yerli kaynaklardan üretebiliyoruz. Yüzde 74 oranında petrol ve doÄŸalgazın ağırlık taşıdığı dışa bağımlılık içindeyiz. O nedenle yenilebilir enerji ve yerli kömür kaynaklı termik santrallerle özellikle elektrik üretimimizi mümkün olduÄŸunca artırarak dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. Bu da bizi enerji gündemli yaÅŸamaya itmelidir.

ElektriÄŸe yüzde 9, doÄŸal gaza yüzde 14 zam gelmesinin ardından, “dolar da yükseliyor yeni zam gelir mi?” korkusu ister istemez yeri enerji üretimi ve ithalatına yeniden bakmamız gereÄŸini ortaya koydu. Arkadaşımız Naki Bakır haberinde, bu yılın 8 aylık döneminde enerji ithalatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42.5 oranında artışla 34.2 milyar dolara yükseldiÄŸini, bu alandaki ihracatımızı düşünce net ithalatın yüzde 40.6 artışla 29.6 milyar olduÄŸunu, bunun yılbaşından AÄŸustos ayına gerçekleÅŸen 71.4 milyarlık toplam dış ticaret açığının yüzde 41.5’unu oluÅŸturduÄŸu bilgisi yer alıyor. Bakır aynı tempoda bir geliÅŸme ile yılsonu açığının 48milyar dolar ile tüm zamanların en büyük açığı olacağının altını çiziyor.

Bakır’ın haberinde ortaya konulan tablo da enerjide petrol, petrol türevleri ve doÄŸalgaza baÄŸlı yapımız da, bunun sonucunda sürekli zamla yüz yüze kalmamız da enerjili bir gündem yaÅŸamamız gerektiÄŸini ortaya koyuyor. Enerji üretimimizi artırırken, dışa bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra AB’nin 2020 enerji tüketim hedeflerini göz önüne alarak üretimimizi ona göre düzenlememiz için uygun alanlara yatırım yapmamızı planlamalıyız. AB üye ülkelerin 2020 yılında elektrik tüketimlerinin yüzde 35’ini, ısı ihtiyacının yüzde 25’ini,ulaÅŸtırma yakıt ihtiyacının yüzde 10’unu, toplam enerji tüketiminin yüzde 20’sini yenilenebilir kaynaklardan, yani hidrolik, rüzgar, güneÅŸ, biokütle,  jeotermal’den elde etmeyi planlamalarını öneriyor. Bu doÄŸal olarak bizim için de geçerlilik taşıyan bir öneri. Bizim de ağırlığı petrol ve petrol türevleri ile doÄŸalgaz dönüşümüne dayalı dışa bağımlı enerji üretimimizi mümkün olduÄŸunca yerlileÅŸtirmemiz gerekiyor.

Bakan Taner Yıldız geçenlerde yaptığı bir açıklamada elektirik satın almasını serbestleÅŸtireceklerini, 2002 yılında yüzde 34 olan özel sektör payının yüzde 52’ye yükseldiÄŸini ve 2015 yılında yüzde 75’e yükselmesini hedeflediklerini açıkladı. EPDK’nın yapısını deÄŸiÅŸtirme kararında olduklarını petrol ve petrol türevleri ile doÄŸalgaz’ın iki ayrı kurum içersinde ele alınacağını bir düzenlemenin yapılacağını  da söyledi.

2009 yılı verilerine göre, toplam enerji üretimimiz ve ithalatımız 112. 452 ton eÅŸdeÄŸeri petrol ortaya konuluyor. Bundan çıkardığımız ilk sonuç enerjimizin sadece yüzde 26’sının yerli, yüzde 74’ünün ithal olduÄŸu gerçeÄŸi. Ä°kinci önemli sonuç ise ithal içersinde petrolün yüzde 41.1, doÄŸalgazın yüzde 40 oranında çok yüksek yer alması.

Bu tablonun ortaya koyduÄŸu asıl önemli konu dışa bağımlılığın ne oranda azaltılabileceÄŸi, bunun için özelikle elektrik üretiminde yenilebilir yerli enerji kaynaklarımızın durumunun ne olduÄŸu, hangi alanlara ne yatırımlar yaparak dışa bağımlılığı azaltabileceÄŸimiz. Bundan sonra yapacağımız yatırımların yerli kömüre dayalı termik ve hidroelektirik santrallerle, güneÅŸ, rüzgar, jeotermal gibi alanlara olması ve mümkün olduÄŸunca dışa bağımlı doÄŸalgaz çevrim santrallerinin yerini yerli kaynaklı enerjinin alması. Åžu anda EPDK verilerine göre 78 termik, 524 hidrolik ve 115 diÄŸer yenilebilir alanlardan olmak üzere 717 santral inÅŸa ediliyor. Bunlar toplam kurulu gücümüzün yüzde 63’üne eÅŸdeÄŸer. Ama bugünkü yüzde 74’ü ithalata dışa bağımlı enerji üretimi yapımız üretimimizi hızla yerlileÅŸtirmemiz için enerji gündemli yaÅŸamamızı, sürekli olarak bu konuyu irdelememizi gerekli kılıyor.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir