Ekonominin perşembesi, çarşambadan belli idi!

 

Ekonominin perşembesi, çarşambadan belli idi!

Adını ister İMKB koyun ister BİST ya da pisi, pisi(!) ne fark eder ki? Borsa borsadır adına göre değil, kendi kurallarına göre hareket eder.

Yani şimdi ekonomi bakanlarımızın ismi başka bir adla değiştirilse ekonomik icraatlar da bir değişiklik olur mu?

Olmaz elbette!

Ama biz bayılıyoruz böyle dandik konuları gündeme alıp tartışmaya.

Sadece tartışmakla kalsak ne ala ama birde bunları ciddiye alıp, baştan yeni sıfır kilometre araç almış gibi törenlerle kutlamalar yapıyoruz.

Dedik ya ne soru sormasını biliyoruz nede hesap sormasını?

Üçüncü köprü temeli atılıyor biz tuttuk ismini tartışmaya başladık. Şimdi biri kalkıp pekiyi canım biz demokratız, tepkileri dikkate alıp köprünün adını Kanuni Sultan Süleyman yaptık denince çevre katliamı bitecek mi?

Doğru soru bu köprü kararını kime sordunuz da aldınız? Olmalıydı..

İsmini tartışmak köprüyü kabullenmek demektir ve köprünün altında buzağı aramakta(!) tam bu soruda saklıdır.

Gelelim Taksim’e bir yanda Kayseri Gesi baÄŸları türküsü ile kamu spotu reklamı yapan betona karşı bir orman bakanlığı diÄŸer yanda Taksim’de kalmış tek yeÅŸili de söküp atmaya kalkan bir ÅŸehircilik bakanlığı(!)

Bir milletvekili ile aklı başına yeni gelmiş bir Akile(hanım akil) ise son kalmış ağacıda kestirmeyiz diye ekranlarda köşelerinde yeşili savunuyorlar. Gör de, duy da, oku da inanma.

On yedi milyonun yaşadığı bir şehirde bu vekillerin ve Akilelerin aklı yeni başlarına gelmiş anlaşılan.

Bizim bildiğimiz aydın ve toplum önderleri olan kişilerin ödevi ve sorumluluğu, herkesin gördüğünü ve iş işten geçtikten sonra ki olayları gündeme getirmek ve gösteri yapmak değil, toplum önderliği yapıp çok önceden sahalarda boy göstermekle olur.

 

Zaten bizim böyle kendinden menkul akil, akile ve aydın kılavuzlarımız olduğu için toplum olarak burnumuz bir türlü temiz hava soluyamıyor.

Sözün özü;

Kılavuzu karga olanın burnu kötü koku almazmış(!)

Gelelim ekonomik deÄŸerlere;

Dolar ve altın yükseliyor keza sepet te2,10 değerini çoktan geçti. Görülen açık ve net TL değeri düşürülüyor yeni üçüncü çeyrek politikaları bunu gösteriyor.

Tüm önlemler denendi ama ihracat artırılamadı ve sonunda klasik ve hep söylenen, önerilen paramız çok değerli konusu işleme alındı.

Kimse dolar değerleniyor demesin altın, ve sepet kurda TL olarak değer kaybı aşikar görülüyor ve 2,13 olan bir sepeti, ekonomi kanallarının bile dikkatini çekmiyor(!)

Orta yerde mayhoş bir ekonomik koku var ama henüz bizim gibi mütedeyyin ekonomik yurttaşlar için bir şey algılatmıyor ve uyarmıyor ya bu kokular daha da artarsa ilk bozulacak ekonomik dondurulmuş ürünler gene küçük yatırımcıların olacaktır.

Bakın hem TL değeri düşüyor hem de mevduat faizleri!

Daha şimdiden banka mevduatları mikro dalga fırına girmiş gibi çözülmeye ve erimeye başlamadı mı?

Aslında görünen ekonomi kılavuz istemezmiş!

BaÅŸka ne diyebiliriz ki?

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir