Bir ülkede 2010 yılı içinde yalnızca 1000 adet ekmek, 25 kg beyaz peynir ve 500 şişe su üretildiğini varsayarsak üretim şöyle bir görünüm sergiler:
Ekmeğin adedinin 1 TL, beyaz peynirin kilosunun 10 TL, suyun da şişesinin 0,50 TL’den satıldığını varsayarsak örneğin bu ülkede 2010 yılının GSYH’sını şöyle hesaplayabiliriz:
GSYH = (1000 x 1) + (25 x 10) + (500 x 0,50) = 1.500 TL
Diyelim ki 2011 yılı başında yeni bir fırın devreye girmiş ve ekmek üretimi 1100 adede yükselmiş ve fiyatlar değişmeden kalmış olsun. Bu durumda 2011 yılının GSYH’sı şöyle hesaplanır:
GSYH = (1100 x 1) + (25 x 10) + (500 x 0,50) = 1.600 TL
Bu ekonomi 2011 yılında bir önceki yıla göre ((1600 – 1500)/ 1500) 0,67 yani yüzde 6,7 oranında büyümüştür. Fiyatlar artmadığı için bu büyüme hem nominal hem de reel büyümeyi göstermektedir.
Şimdi varsayalım ki ekmek üretimiyle birlikte ekmeğin fiyatı da artmış ve tanesi 1,25 TL’ye çıkmış olsun. Bu durumda 2011 yılı GSYH’sı şöyle görünecektir:
GSYH = (1100 x 1,25) + (25 x 10) + (500 x 0,50) = 1.875 TL
Bu ekonomi 2011 yılında bir önceki yıla göre ((1875 – 1500)/ 1500) 0,25 yani yüzde 25 oranında büyümüştür. Bu büyümenin içinde fiyat artışları da yer aldığı için buna nominal büyüme deniyor. Nominal büyüme bize ekonominin gerçekte ne kadar büyüdüğünü göstermez. Bunu bulabilmek için 2011 yılı GSYH’sını fiyat artışlarından gidermemiz gerekir. Bunun için de bir önceki yılın yani 2010 yılının fiyatlarını hesaplamaya esas almamız gerekir. Bu durumda 2011 yılının GSYH denklemi şöyle olur.
GSYH = (1100 x 1) + (25 x 10) + (500 x 0,50) = 1.600 TL
Bu ekonomi 2011 yılında bir önceki yıla göre ((1600 – 1500)/ 1500) 0,67 yani yüzde 6,7 oranında büyümüştür.
Bu durumda şunu söyleyebiliriz: Bu hayali ekonomi 2011 yılında nominal olarak yüzde 25 büyümüş ama reel büyümesi yüzde 6,7 oranında gerçekleşmiştir.
Ekonomik büyüme denildiğinde kastedilen fiyat artışlarından arındırılmış büyüme, yani reel büyümedir. Bu ekonomide ekmek üretimi 100 adet artmıştır, gerçek büyüme budur. Çünkü bu büyüme refah artışı getirmiştir. Oysa fiyat artışının yarattığı nominal büyüme yalnızca görüntüyü değiştirmiş, refah artışına katkı yapmamıştır.
Türkiye, 2009 yılında yüzde 4,7 oranında reel küçülme yaşamış, 2010 yılında ise yüzde 9 oranında reel büyüme gerçekleştirmiştir. 2011 yılının ilk 9 ayında yüzde 9,6 büyümüş olan Türkiye ekonomisinin yıl bazında yüzde 8 dolayında büyümüş olduğu tahmin edilmektedir.