– wp:paragraph –>
Finansal eğilimler ile ekonomik beklentiler arasındaki ilişkilerin farklılaştığı, kısa vadede sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılabilmesinin giderek olanaksız hale gelmeye başladığı bir süreçten geçiyoruz. Temmuz ayı güven endekslerinde gözlenen eğilimler ile finansal piyasalardaki talimatlı yönlendirmeler arasındaki etkileşimin giderek yok olması, neden böyle devam edilemeyeceği konusunda çok şeyler söylüyor! Böyle olmayacağı varsayımına dayalı tüm hesaplar ise çuvallamaya koşuyor!
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Temmuz ayı tüketici güveni bir ay öncesine göre yüzde iki oranında gerilemiş! Reel kesim güvenindeki erozyon yüzde 4.2 düzeyine ulaşmış! Hizmet sektörü güveni yüzde 2.2 ve perakende ticaret konusundaki güven ise yüzde üç azalmış! Sadece inşaat sektörü güveni yüzde 3.8 kadar artmış; bu sektör finansal eğilimlerdeki iyimser zorlamalar nedeniyle herhalde bir mucize olabileceğine inanıyormuş gibi görünmek durumunda kalmış!
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
Son yirmi yıl genelindeki finansal eğilimler, güven endekslerindeki değişim üzerinde büyük ölçüde belirleyici oluyordu; fakat artık bu etkinin anlamsız sayılabilecek düzeylere gerilemiş olduğu gözleniyor. Bu durum genele yayılan güvensizliğin kritik eşikleri aşmış olmasından, kredi mekanizmasındaki aksaklık ve tıkanıklıklardan, gelir dağılımındaki tehlikeli bozulmanın doğrudan ve dolaylı etkilerinden kaynaklanmış olabilir.
– /wp:paragraph –>
– wp:paragraph –>
TEMEL ANALİZ İLE NASIL HİSSE SEÇİLİR? UZMANINDAN HEMEN ÖĞRENMEYE BAŞLA!
– /wp:paragraph –>
– wp:heading {“level”:6} –>
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.
– /wp:heading –>