Ekonomi Neden Şaşırttı

İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı geriliyor; sanayi üretimi beklentilerinin altında çıkıyor, ülke büyümesi de Bakan Çağlayan’ın tabiriyle ‘acı bir fren’ yapıyor. Bu arada ihracat artarken, üretimdeki sıkıntılar da insanların aklını karıştırıyor.

Nasıl çok bilinmeyenli bir denklem gibi duruyor değil mi? ‘Büyüme gelirse cari açık artacak; yok ikisini birden nasıl kontrol edeceğiz, bu nedenle en önemli tercih ihracat odaklı bir büyümeyi yakalamaktır’ gibilerinden kocaman laflar ediliyor.

Ekonomi kanallarındaki son verilere ilişkin yorumları hayretle izliyorum.Yorumcular, sunucular büyük bir şaşkınlık içinde, tüm bu gelişmeler bugün ortaya çıkmış gibi davranıyorlar. Ya gerçekten ortalığa cahil cühela takımı dolmuş ya da çok iyi rol yapıyorlar. Nereden bakarsan bak ürkütücü bir durum.

Fakat kimse tüm bu gürültü içerisinde ‘nasıl ve neden’ sorularının yanıtını aramıyor. Şimdi öncelikle ihracatın açılımına iyi bakmak gerekiyor. Eğer bir ülkede sanayi ve özelde de imalat kalemi sıkıntı çekiyorsa, kur baskısını da üzerine eklerseniz, ülke büyümesinin ihracat ile kurtarılmış olması garip değil mi?

Burada iki önemli başlık gündeme geliyor. Bunlardan birincisi son ayların çok tartışmalı konusu olan altın ile ödemenin ihracattan sayılıyor olması. Aslında bu kalem ihracat olarak kabul edilmeseydi, Türkiye çok önceden bu gerçek ile karşı karşıya kalacaktı.

Bir diğer boyutu daha var meselenin. Diyelim ki ihracat rakamı gerçek olsun. O zaman kapasite kullanımlarından başlayan bir çizgide sanayi üretiminin olay yaratacak bir çıkış elde etmesi gerekmez miydi? Eğer ki gerçekten mal satıyorsak, burada da bir diğer açmaz gündeme geliyor.

Demek ki Türkiye son dönemde yurtdışında ürettirdiği malları, ülke içinde montajlayarak nihai ürün haline getirmiş, aslında katma değeri yurtdışında bırakarak ihracat adı altında komisyonculuk yapmıştır. Tıpkı beyaz eşye sektörünün ya da bilgisayarcıların yıllardır yaptığı gibi…

Peki akıllara takılan ve kamuoyuna lanse edilen ‘cari açık ihracatla düşüyor’ kavramı ne olacak? Bu külliyen yalandır. Gerçek çözümde ilaç budur, ama Türkiye’nin imalat yapısındaki çarpıklık nedeniyle bunun olması mümkün değildir.

Hele ki durgunluğu keskinleşmiş bir Avrupa pazarı ortadayken. Yaratılan alternatif pazarlar da bugün itibariyle Avrupa’nın açığını karşılamaktan uzak iken.

Zira çok net bir gerçek var ki, ülkede ihracat artarsa, üretimi ithalata bağlı bu yapı önce dış ticaret dengesini, ardından da cari açık konusunu olumsuz yönde tetikler. Müthiş bir yapısal reform da olmadığına göre bunun yanıtı ne?

Çünkü Türkiye son 10 yıldır üretimle büyüyen bir ekonomi değil. Tüm büyüme rakamlarının aksine artan sokaktaki işsizlik ve rakamlarda bile 10 yıl önceki noktanın halen korunuyor olması bunu gösteriyor.

Ülke yıllardır ithalat ve sıcak para girişi üzerine kurgulanan bir temelle büyüyor. Ve tüm bu gürültü içerisinde aslında çakılan büyümenin yanıtını bize iki bilgi veriyor. Bunlardan birincisi Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun son toplantısının ardından yapılan açıklamada sermaye girişlerinin azaldığının altının çizilmesi…

Hatta öngörü o ki, yine kurulun kararlarında önümüzdeki döneme ilişkin böyle bir riskin oldukça ciddi biçimde önümüzde durduğu görülüyor. Bir diğer bilgi de uzmanların ve ekonomistlerin altını çizdiği bir gerçek.

Son bir aydır biz dahil gelişmekte olan ülkelere akan para durdu. Yani akmadı… Muhtemeldir ki üzerinde oynanmazsa ya da bavulla içeri para sokulmazsa durum bir dahaki ay da aynı olacak. Zaten yakın vadeli borçtan oluşan sıcak paranın tamamen kesildiğini söylemek güç.

Bu kanaate varmak için periyodun 2 – 3 ay takip edilmesi ve aynı durumun devamı gerekir. Ama hepsi bir yana bu hareket bize göstermiştir ki, sanal bir ekonomide yaşıyoruz. Bugün bozulur, yarın düzelir, ama borçlanarak sürdürdüğünüz yaşam çizginizin sonucu değişmez. Mutlak bir batış… Ne diyor şarkı? Para bitti, aşk bitti.

Velhasıl kelam büyük laflar etmeye, bu mesele ile bugün karşı karşıya kalmışız gibi tavır takınmaya gerek yok. Eğer Türkiye ekonomik modeli değiştirmezse tek bir cümlede gelişmeleri okuyabilirsiniz.

‘Para gelmediği anda, ekonominiz etkisiz eleman.’ Kulak asmayın saatlerce süren tartışmalara… Mesele bu kadar basit. Tartışacaksak, doğru ekonomik modele, üreten Türkiye’ye nasıl geçiş yaparız, bunu konuşalım. Gerisi boş laf.

[email protected]

“Ekonomi Neden Åžaşırttı” ile ilgili 1 yorum

  1. para eli mahkum gelecek yaşlı bitik avrupaya değil, genç gelişen Türkiyeye, altını ithalat kalemi olaak saıyıyorsak ihracat kalemi olarak da saymak lazım, 10 yıldır bu batış neden olmadıda avrupa batarken bizim borsalarımız rekor tazeledi, neden kredi notumuz yükseldi bu kadar batığızda

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir