Eğer bir siyasal partinin iktidarı sırasında ekonomi hızlı bir büyüme sergiliyorsa oy oranı da artıyor.
AK Parti’nin her iki seçmenden birisinin oyunu alarak kazandığı seçimden sonra bazı yorumcular daha önceki seçimlerde de yaptıkları gibi “Seçmen hangi mesajı verdi” sorusuna yanıt aradılar. Önemli olan, seçmenin verdiği oylardan hangi mesajı almamız gerektiğidir. Seçmen yalnızca oy verdi ama seçim sonuçlarından pek çok mesaj çıkarmak mümkün. Bunların içinde bence en önemlisi ve iktidarı belirleyeni şudur: “Ekonomik istikrar varsa siyasal istikrar yüzünden var. O nedenle bu istikrarın devamı gerekiyor.” Bu mesaj yalnızca bu seçimin değil son iki seçimin de mesajıdır. 2001 sonundaki seçimin mesajı ise farklıdır. O seçimden çıkarılması gereken mesaj bence “İktidardakiler başarısız olmuştur, yeni bir siyasal partiyi denemenin sırasıdır” mesajıdır. 2009 yerel seçimleri ekonomide istikrarsızlığın başladığı bir dönemde yapılmıştır. O nedenle de iktidar partisinin oy oranı düşüktür. Bu da bize ekonomideki başarılarla siyasetteki başarıların nasıl paralel gittiğini gösteriyor.
Büyüme oyu arttırıyor
Aşağıdaki tabloda ekonomideki istikrar olarak yalnızca büyüme oranı ele alınmış ve AK Parti’nin o yıl yapılan seçimlerde aldığı oy oranıyla karşılaştırılmış bulunuyor. Büyüme oranı tek başına belki yeterli bir gösterge sayılmaz. Bunun yanına işsizlik oranı, enflasyon, bütçe dengesi, cari denge gibi makroekonomik göstergeler de eklenmeli diye düşünülebilir. Ama bütün o göstergeler aslında büyümenin içinde ifade buluyor. Dolayısıyla tek başına büyümeyi almak yanlış bir seçim olmaz. Tabloda yer alan büyüme oranı, seçim tarihinden önceki dört çeyreğin büyüme oranlarının ortalamasıdır.
Tablodan yararlanılarak çizilen aşağıdaki grafikte kırıklı çizgi büyüme oranlarını, düz çizgi oy oranlarını gösteriyor. Grafik, durumu çok daha net gösteriyor: Eğer bir siyasal partinin iktidarı sırasında ekonomi hızlı bir büyüme sergiliyorsa oy oranı da artıyor. Tersi olursa oy oranı düşüyor.