Atatürk’ün bize en büyük mirası olan analitik düşünce, bilim ve akıl, sanki bugünlerde yıpratılan tüm değerler gibi unutulmuş gözüküyor. Oysa bir ülkenin yönetimlerini doğru işlere yönlendirecek, yanlışlardan alıkoyacak ve ilerlemesi sağlayacak olan budur. Peki ya bugün?
Eğer bu ülkede 17 milyon hane varken, hukuka yansımış 12 milyon borçlu ve icralık dosyası bulunuyorsa;
Eğer bu ülkede, deprem için toplanan paralar hiç edilip, sonra da ‘kentsel dönüşüm için para lazım’ diye ortaya çıkılıyor ve kimsenin sesi çıkmıyorsa;
Eğer bu ülkede insanlar işsizlikten ve geçim sıkıntısından yakınırken, iktidara sahip olanlar rakamlar üzerinden yaptıkları oyunlarla, insanları iş güç sahibi olunduğuna ikna edebiliyorsa;
Eğer bu ülkede, asrın yolsuzluğu olarak nitelendirilen bir dava, görevi ihmal seviyesine indirilebiliyorsa;
Eğer bu ülkede deprem yaşayan bir ili, Van için toplanan paralara karşın, insanlar sefalet içinde yaşarken, komşunun teröristine son derece modern ve konforlu bir üs kurulabiliyorsa;
Eğer bu ülkede yürütülen davalarda, kanıt diye ortaya konulan tüm dijital unsurların, üzerinde oynama tespit edildiği halde, bu yürüyen davanın sürecine etki etmiyorsa;
Eğer bu ülkede bağımsızlık bayramı, müsamere seviyesine düşürülerek aşındırılıyorsa;
Eğer bu ülkede demokrasi adı altında büyük baskı ve zulüm uygulamaları yapılabiliyor, bunlar da uluslararası hukukla tamamen ters düşüyorsa;
Eğer bu ülkede ‘çamaşır makinesi’ olduğu gerekçesiyle bir iktidarın başı anlaşılamayan 3 çocuk talebine zam yapıp, 5 çocuk istiyorsa;
Eğer bu ülkede sınavlarında kopya çekiliyor, şifreleme yapılıyor, bunlara karşın aynı iktidar utanmadan eğitim sistemine yönelik değişiklik yapabiliyorsa;
Eğer bu ülkede vatandaşa her türlü hakaret edilip, sonra da ‘biz vatandaştan aldığımız yetki ile buradayız’ aymazlığı sergilenebiliyorsa;
Eğer bu ülkede, dünyada diktatörlükler yükselirken, padişahlık ve halifeliği elinin tersiyle iterek, cumhuriyet ve demokrasi peşinde koşan Atatürk’e fütursuzca ve utanmazca hakaret edilebiliyorsa;
Eğer bu ülkede insanlar, bizzat iktidar edenler tarafından ayrıştırılıyor, ama tüm bunlar için muhalefet suçlanıyorsa ve eğer listeleme yazılara kadar sığamayacak kadar uzunsa, sizce de bir terslik yok mudur?
Peki böyleyse eğer, sorun kendinize, bunları yapanlar halen nasıl oy alabiliyor? Ülkece ciddi bir mazoşist eğilimin tesirinde kalmış olabilir miyiz?
EÄŸer bütün bunlar oluyorsa buna FaÅŸizm’den baÅŸka ad verilebilir mi?