Hüsnü Mübarek yardımcılarından birine “Söyle bakalım; ben mi büyüğüm yoksa Nasır mı büyük” diye sorar. Bunun üzerine yardımcısı “Tabii ki siz büyüksünüz efendim” der.
Mübarek “Neden büyüğüm” diye sorunca yanıt “Nasır İsrail’den korkardı; siz korkmuyorsunuz o yüzden” olur.
Mübarek sınava devam eder. “Söyle bakalım; ben mi büyüğüm yoksa Enver Sedat mı büyük?” Cevap: “Siz büyüksünüz.” “Neden?” Yardımcı yanıtlar: “Çünkü Enver Sedat İhvan-ı Müslimin’den korkardı; siz korkmuyorsunuz.”
Hüsnü Mübarek hep “en büyük sizsiniz efendim” cevabı karşısında işi ilerletir ve “Söyle bakalım, Ömer mi (Hz. Ömer) büyük ben mi büyüğüm” deyince yardımcısı yine “Siz efendim” diye yanıtlar. Mübarek yanıtını merak edip, sorar: “Neden?” Yardımcısı söyler: “Çünkü Ömer Allah’tan korkardı, siz korkmuyorsunuz!”
Hikâye doğru mu değil mi bilmem ama. politik fıkralar içerisinde ders niteliğindedir. Bazen çaresizlik içinde yanıt vermesi gereken yardımcılar, böylesine zekâ pırıltısıyla karşısındakine haddini bildirir. Bir de bunun tersi yardımcılar vardır.
Öylesine laflar ederler ki, ‘şeyh uçmaz, mürit uçurur’ söyleminin altına kalın harflerle imza atarak, yaranmaya çalışırlar. Hayır yanılıyorsunuz. ‘Başbakanı seviyorsanız süt için’ diyen Ağrı Valisi Mehmet Tekinarslan’ı kast etmiyorum. Onun performansı kamyoncuların kullandığı 10 numara cinsinden bir özellik sergiliyor.
Beni asıl rahatsız eden haddini aşarak ve kendini şaşırarak üç ili mübarek ilan eden AB Bakanı Egemen Bağış’ın sarf ettiği sözler. “Ülkemizde eğer Urfa şanlıysa, Antep gaziyse, Maraş kahramansa, Rize, İstanbul ve Siirt de mübarektir.”
Hadi ben de fıkradaki gibi sorayım. Neden? Bakan Bağış’a göre bu üç ili mübarek hale getiren ne ekonominin ağırlığını taşımasıyla ve kültürel tarihi mirasıyla İstanbul, ne mesela çay konusundaki büyük emeğiyle Rize, ne de Mezopotamya ve Anadolu uygarlıkların kesiştiği yerde kurulduğu için Siirt değil.
Her üçünü mübarek kılan Bağış’a göre Başbakan Erdoğan’ın doğmasına vesile olmaları… Diyelim ki bu da belediye başkanlığına doğru giden yolda yapılan bir yatırım. Ama canımı sıkan nokta başka… Karşılaştırmayı yaparken ne diyor? . “Ülkemizde eğer Urfa şanlıysa, Antep gaziyse, Maraş kahramansa…”
İnsafın kurusun Egemen Bağış! Bu üç şehrin aldığı unvanlar, bileğinin hakkıyla istiklâl mücadelesinde gösterdikleri fedakârlıklarla kendilerine verildi. İnsanın demek ki freni patlayınca böyle oluyor. Tarihe, şehide, gaziye, milli mücadeleye saygıyı bile göz ardı edip, illere mübarek tanımlaması yapıyor.
Ne diyeceksiniz şimdi bu söze? En iyisi yanıtı Mübarek’in yardımcısı versin: “Çünkü Ömer Allah’tan korkardı, siz korkmuyorsunuz!”
sayın kardeşim ne bekliyordunizki, şu günler halk yalakalıgının ,hükümet ve , erdogan yalakalıgının tavan yaptıgı seviyeler.bunlara benmi büyügüm HAŞA ALLAHMI deseniz ben büyügüm derler. niye çünki bunlar hata yapmazlar,.yardımseverin kralıdırlar,ermişdirler,her şeyin iyisini bunlar bilir.bunların dışında söylenen her söz, her yapılan şey kötüdür, bozgunculuktur.yalandır, yanlıştır.işte bu zihniyetle yönetiliyoruz.İYİ UYKULAR YALAKALIGI, POHPOHLANMAYI SEVEN. OLAYLARI SORGULAMAYAN,KENDİ ÇIKARININ VE ÜLKE ÇIKARININ NERDE OLDUGUNU BİLMEYEN,HAYATI SADECE DİNDEN İBARET GÖREN HALKIM İYİ UYKULAR. İYİ UYKULAR İYİ UYKULAR.
Şu çıkarımı nerden yaptınız “Her üçünü mübarek kılan Bağış’a göre Başbakan Erdoğan’ın doğmasına vesile olmaları…” cevap vereyim sallamasyon yaptınız yine. Tıpkı bakanın urfa antep ve maraş illerine verilen ünvanları küçümsemek gibi bir kastı olmadığı belli olduğu halde öyleymiş gibi bir algı yaratmaya çalışmanız gibi.
İstanbul ile ilgili sahih bir hadis vardır öte yandan, bilirsiniz de bilmezden gelebilirsiniz:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
‘İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.’
Şakşakçı okur olamayacağım kusura bakmayın.