Çok uzun yıllardır borsaya, yani hisse senetlerine “yatırım yapan” veya “borsada oynayan” biri olarak bu yazıyı kaleme alıyorum.
Dikkat ederseniz biri “yatırım yapmak” diğeri “oynamak” diye iki farklı eylemden söz ettim. Anlaşıldığı gibi bunların arasında fark vardır demek istiyorum. Gerçi iki eylem de netice itibarıyla, hisse senedi almak ve satmaktan başka bir şey değildir. Ama alım satım kararlarının za-manlaması açısından iki eylem türü birbirine hiç benzemez. Yatırım yapmak, uzun vadeli; oynamak ise kısa hatta çok kısa vadeli işlem yapmak demektir. Bu iki tarzı aynı anda götürmek de mümkündür. Ama zordur. Bazı kâğıtlar, yatırım maksadıyla alınır, bazıları ise oynamak. Ancak, insan tuhaf bir yaratıktır. En rasyonel davranması gereken anda duygusallaşır. İçgüdüleriyle, mantıksal analizleri çatışır. Hatalı al-sat kararı verir ki, bu çok normaldir. Kendi kendine kızar veya kendini dolduruşa getirir. Hatasını kabul etmez, hatada ısrar eder. Bir de bakar ki; dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmuş.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Sözcü Gazetesi)