Hepinizin geçmiÅŸ Ramazan Bayramını candan kutluyor, saÄŸlık ve huzur dileyerek bugünkü yazıma baÅŸlıyorum. Amerika’da geçen hafta açıklanan verilere göre, TÃœFE yıllık bazda %2.8, ÜFE %3.1 ve ithalat fiyatları %4.3 arttı. FED geçen haftaki toplantısında faizleri 25 baz puan artırırken, 2018’de dört artış sinyali verdi. ABD’de enflasyon son 6 yılın en yükseÄŸine çıkmış oldu. ABD hazinesine göre önümüzdeki birkaç yılda ABD devleti trilyonlarca dolar borçlanmak zorunda kalacak ve ABD’nin borçları hızla artıyor. EÄŸer bir ülkenin borçlanma ihtiyacının artacağı öngörülüyorsa, tahvil faizleri de artacak demektir. Sonuç olarak hepinizin de artık duymaktan sıkıldığınız üzere, ABD’de faizler artmaya devam edecek. Faiz artışının sonuçları ne olacak?
- ABD’de varlık fiyatları baskılanacak.
- Konut fiyatlarında düşüş beklenir. Çünkü mortgage faizleri arttıkça aylık ödeyeceğiniz taksitler artıyor.
- Benzer şekilde hisse senetleri fiyatları üzerinde de ciddi baskıların oluşması bekleniyor.
-  2008 krizinden sonraki yıllarda, faizler sıfır seviyesine yakın olduğu için, şirketler borçlanarak kendi hisselerini aldılar. Bir bakıma hisse senetlerindeki yükselişin önemli kısmı suni bir talepten kaynaklanmaktaydı. Artan faizler bu tür hisse alımlarını engelleyerek talebin önemli bir kısmına ket vuracak.
Önceki yazımda da bahsettiğim üzere, Amerikan devletinin finansal piyasalardan daha fazla borçlanmak zorunda kalması, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki dolar arzını ciddi biçimde kısıtlayacak. Yani ABD doları, tüm diğer paralara karşı değer kazanmaya devam edecek ve bu değer kazanım süreci hızlanabilir.
DXY endeksi geçen haftanın son gününde yeniden 95 seviyesini yukarı kırmaya çalıştı. Bu sırada Dolar/TL kuru da 4.70’lerin üzerine yükseldi. DXY endeksinin sert yükseliÅŸinin nedeni Avrupa Merkez Bankası BaÅŸkanı Draghi’den gelen açıklamalardı. Draghi oldukça güvercin mesajlar verdi. Net varlık alımlarının ÅŸu an için gerekli olduÄŸunu söyledi. Enflasyonu bu aÅŸamada önemli olmadığına vurgu yaptı. Dolayısıyla Euro yeniden hızla deÄŸer kaybedince, ABD Dolarının 6 ülke parası karşısındaki deÄŸeri de sert bir artış yaptı.
Bu anlattıklarım genel olarak dış piyasa gündemindeki en son geliÅŸmelerdi. Fakat insanlarımız, zaten bu son geliÅŸmeleri her yerden okuyabiliyorlar ve geleceÄŸe iliÅŸkin deÄŸerlendirme istiyorlar. Hem iç hem de dış gündem o kadar yoÄŸun ki; tüm bu geliÅŸmeleri bir potada eritip saÄŸlıklı bir sonuç ve yol haritası çıkarmak gerçekten zor bir iÅŸ. Bu tür zamanlarda hep dönüp tarihi geçmiÅŸe bakarım. Larry Swadore “Yeni olan hiç birÅŸey yoktur, sadece tarih okumamışsınızdır” diyor. GeçmiÅŸe baktığımızda ise, ÅŸu anki genel küresel resme benzer dönemler olmuÅŸ mu? sorusuna cevap bulmanız gerekiyor. Bu noktada küresel ekonomileri ve Türkiye’yi ayrı deÄŸerlendirmek gerekiyor.
Dünya Nereye Gidiyor?
ABD’de faizler artarken, dünyada neler olacak? Küresel olarak enflasyon artmaya devam edecek mi? Altın bu tür bir ortamda nasıl reaksiyon verecek? Türkiye bu geliÅŸmelerden nasıl etkilenecek? Aslında bu soruların cevapları çok uzun uzun yazılabilir. Bu tür bir uzun anlatım, okuyucunun bilgi daÄŸarcığını çok geliÅŸtirebilir. Fakat, bu yazıyı çok uzatmak istemiyorum ve direkt olarak kendi kafamdaki senaryoyu ve neler beklediÄŸimi size aktaracağım. Ama ilerideki yazılarımda parça parça bu konulara deÄŸinmeye devam edeceÄŸim.
Kafamdaki genel durum ve senaryo şöyle;
- ABD’de faizler artmaya devam edecek. Bunun birinci sebebi, artan enflasyon ve tarihi düşük seviyelere gelen iÅŸsizlik nedeniyle FED’in politika faizini kademeli olarak artırmaya devam edecek olması, ikincisi de yukarıda yazdığım gibi, Amerikan devletinin borçlanma ihtiyacının gelecek yıllarda yüksek seyrederek, piyasadaki dolarları bir kara delik gibi içinde çekecek olmasıdır.
- EÄŸer yazılarımı uzun süredir takip ediyorsanız, ABD’de faizler artsa bile enflasyonun da artış trendinde olacağını söylüyorum. Bunun en önemli sebebi, bilimsel araÅŸtırmalarda ortaya konulduÄŸu üzere, FED’in politika faizi enflasyonu en az 9 ay gecikmeyle etkilemeye baÅŸlıyor ve ortalama olarak bugün faizi artırdığınızda enflasyon üzerindeki etkisi 1-1.5 yıl arasında görülüyor.
- Gündelik verilere odaklandığınızda Altın ile faizler arasında ters bir iliÅŸki görülüyor. ÖrneÄŸin, geçen hafta FED faizleri artırdı ve 2018’de dört artış beklentisi gündeme gelince, Altının onz fiyatı 1300 dolardan 1280 dolara indi.
- BildiÄŸiniz üzere orta ve uzun vadede (önümüzdeki 2-3 yılda) altının yükselen trendde olacağını söylüyorum. Bu aÅŸamada şöyle haklı bir soru ile karşılaşıyorum; “Hocam faizler artarken, FED faiz artırım sürecine girmiÅŸken, Altın niçin yükselsin?” AÅŸağıdaki grafiÄŸe bakınız… Bu grafikte mavi çizgi altın fiyatlarını saÄŸ eksende onz/dolar olarak gösteriyor. YeÅŸil çizgi FED’in ağırlıklı fonlama maliyetini veriyor. Turuncu çizgi ise, TÃœFE’deki yıllık artışları veriyor.
GrafiÄŸe dikkatle bakıldığında uzun vadede Altın (mavi), Enflasyon (turuncu) ve FED’in ağırlıklı fonlama maliyeti (faizi) birlikte hareket ediyorlar. 1972 ile 1974 arasına bakınız. Bir yandan faizler artarken, diÄŸer yandan enflasyon ve altın fiyatları da artıyor. 1974’de ilk petrol krizi yaÅŸanıyor, ekonomi resesyona giriyor. Resesyona girildiÄŸi için FED faizleri düşürmeye baÅŸlıyor. Enflasyon bir süre daha yüksek gitse de, düşüşe geçiyor ve ayını dönemlerde (1977’lere kadar) hepsi birlikte geriliyor. 1978’deki ikinci petrol krizi sonrasında yine aynen 1972-1974 arasındaki resmi görüyoruz. Burada yeÅŸil çizgi ile turuncu çizgilerin hareketlerine dikkat ediniz. YeÅŸil çizgi turuncu çizginin üzerindeyse, reel faizler artıda, altındaysa ekside demek oluyor. 1978 ile 1980 arasına bakacak olursanız, turuncu ve yeÅŸil çizgi beraber ve çok yakın hareket etmiÅŸ. Yani reel faizler bazen negatif, bazen pozitif olmuÅŸ. Ama enflasyon yükselmeye devam ettikçe, Altın (Mavi çizgi) yükselmeye devam etmiÅŸ. 1981’de Paul Volcker FED’in başına geçip FED faizlerini sert bir ÅŸekilde yukarı çekmiÅŸ. Altın 1981’den sonra düşmeye baÅŸlamış ki, bu dönemde, yeÅŸil çizgi ile turuncu çizgi arasındaki fark, yani Reel faizler neredeyse 8-10 puan arasına yaklaÅŸmış. Enflasyon düşmeye baÅŸladıktan sonra altın düşüş trendine girmiÅŸ. Ä°ÅŸte bu iliÅŸkileri günümüze kadar getirecek olursak, Reel faizlerin belirgin ÅŸekilde en az 2-3 puan artıda olduÄŸu dönemlerde Altın sürekli olarak gerilemiÅŸ. Yukarıdaki grafiÄŸin günümüze getirilmiÅŸ hali aÅŸağıdadır.
1980’lerden sonra Turuncu ile yeÅŸil arasındaki farka bakınız. 1992-1993 yılları hariç hep Reel faizler artıda. Reel faizlerin en az 2-3 bazen de 4-5 puan artıda olduÄŸu dönemlerde Altın sürekli deÄŸer kaybediyor. 1980’lerin başından 2000 yılına kadar trendin yönü genelde aÅŸağı. 2000 yılı sonrasına bakınız… YeÅŸil çizgi turuncu çizginin altına geçiyor. Yani reel faizler negatif seviyelere düşüyor. Çünkü 2001’de ABD’de ikiz kulelere saldırı var ve FED faizleri 1.25’e kadar düşürüyor. Ä°ÅŸte o dönemde altının yeniden yükseliÅŸe geçtiÄŸini görüyoruz. 2005 yılının sonlarında enflasyon (turuncu) yeniden yükseliÅŸe geçince FED faizleri 5.25 seviyesine çıkarıyor ve 2007’de enflasyon geriliyor. 2008’deki küresel krizde (Gri bölge) ise enflasyonda çok sert düşüş var ve FED zaten enflasyondaki sert düşüşten önce faizleri yeniden 1-2 arasına indirmiÅŸ durumdadır. Altın bu arada yükseliÅŸine devam etmiÅŸtir, çünkü enflasyon beklentileri 2006’da yükselmiÅŸti. 2008 krizi ile birlikte enflasyon sert düşse de, faizler sıfır seviyesine çok yakın olduÄŸu için reel faiz hep negatiftir, FED 4 trilyon dolar basmıştır ve altın 1900 dolar seviyelerine kadar yükselmiÅŸtir.  2013 yılında FED BaÅŸkanı Ben Bernanke parasal geniÅŸlemeye son vereceklerini açıkladığında, (o sırada reel faiz negatif olsa da) ABD’nin bastığı paralardan altına gidenler çıkmaya baÅŸlamış ve altını 1100 dolar seviyelerine kadar düşürmüştür. GrafiÄŸin 2015’ten sonraki dönemine bakınız… TÃœFE FED faizinin üzerindedir (reel faiz negatiftir) ve altın güçlü olmayan bir yükseliÅŸ trendindedir… Peki altının bu yükseliÅŸ trendi tekrar belirgin bir ÅŸekilde aÅŸağıya döner mi? Dönmesi için hangi ÅŸartların oluÅŸması gerekir?
Tüm bu inceleme ÅŸunu gösteriyor…
ABD’de reel getiriler negatiftir ve FED, faizleri belirgin ve agresif bir ÅŸekilde artırmaya çekiniyor (turuncu, yeÅŸilin üzerinde gidiyor.) Bu ÅŸartlar baÄŸlamında, altının bir düşüş trendine girmesi ve orta veya uzun vadede kaybettirmesi için, FED’in faizleri çok sert artırması gerekir. Bunun olması için de, enflasyonun kontrolden çıktığı hissine kapılmalıdır. Åžu an böyle bir durum yok.
Ä°ÅŸte benim senaryoma göre; FED enflasyon beklentilerine paralel agresif faiz artışı yapamayacaktır. Enflasyon alevlendiÄŸinde ise önce altın fırlayacak, FED bunu geriden takip edecek ve geç kalacaktır ama atı alan Ãœsküdarı geçecektir. Altının yükselen bir trende girmesi için, bir baÅŸka sebep daha var. Bugün geliÅŸmiÅŸ ülkelerin hepsi (Almanya hariç) aşırı bir borç yükü altındadır. ABD’nin borçları daha da artacak ve ileride ABD’nin bile not düşüşü gündeme gelebilecektir. Rusya elindeki 90 milyar dolarlık ABD tahvillerinin yaklaşık 45 milyar dolarını satmış. Bizim Merkez Bankamız da bildiÄŸim kadarıyla ABD tahvillerini satıp altına yöneliyor. Benzer ÅŸekilde, ticaret savaÅŸlarının büyümesiyle birlikte Çin’in elindeki ABD tahvillerini de satması gündeme gelebilir. Öte yandan Ä°talya gibi aşırı borçlu Avrupa ülkelerinin tahvillerine de alıcı bulmak kolay olmayabilir. Yani ÅŸunu söylemek istiyorum; eÄŸer devletlerin çıkardığı tahvillere güven azalırsa (Yani -tahvilden kaçış nedeniyle tahvil faizleri yukarı gittiÄŸinde) tek güvenli liman yine altın olacaktır.
Bana göre artık küresel olarak deflasyonist (enflasyonun düşük olduÄŸu) dönem bitti ve küresel enflasyondaki kıpırdanmalar, bir süre sonra kendini bariz bir ÅŸekilde ortaya çıkaracaktır. Dünya o dört gözle beklediÄŸi enflasyona kavuÅŸacak ama enflasyonlu ortama uyum saÄŸlamak ekonomik birimler için (hanehalkı, iÅŸletmeler ve devlet) çok zor olacaktır. Enflasyon ise yeniden kendi kendini besleyen bir sürece girebilecektir. Bu arada faizleri agresif bir ÅŸekilde yükseltmek politik olarak çok risklidir çünkü sonunda ciddi resesyon, depresyon ve iktidar kaybı vardır. 1980’lerde Paul Volcker ABD’deki enflasyonu %16’lardan %2’lere düşürmekte baÅŸarılı olmuÅŸ olsa da, koltuÄŸa ilk oturduÄŸunda, politik baskılar nedeniyle faizleri sert bir ÅŸekilde düşürmek zorunda kalmıştı. Yukarıdaki grafikte 1981’de yeÅŸil çizgi çok sert bir düşüş yapıyor ve sonra yeniden yükselerek bir “M” harfi çiziyor. Ä°ÅŸte o sert düşüş, Paul Volcker’ın politik baskı sonucu ilk hamlesiydi. Ama enflasyon alevlenince faizleri %20’ye çıkartmak zorunda kaldı. Ekonomiyi depresyona sokarak enflasyonu %2’lere düşürebildiler.
“Dünya nereye gidiyor?” sorusunu sormuÅŸtuk…
Dünya enflasyona ve borç krizlerine doÄŸru yol alıyor. STAGFLASYON (enflasyon içinde büyüyememek ve durgunluk) 2 yıl içinde yeniden gündemin birinci maddesi olacak. Ä°ÅŸ yapma ÅŸekilleri deÄŸiÅŸecek. Ãœst akıl bu krizi net bir ÅŸekilde görüyor ve krizi de zaten kendileri hazırlıyor. Çünkü var olan neo-klasik büyüme modeli (Kapitalizm) tıkandı. Keynes’in 1930’lu 1940’lı yıllarda “Devlet çukur kazdırıp geri kapattırıp insanlara para ödesin” önerisi yerine Neo-Klasikler 1970’lerde stagflasyonu çözmek için, “Bankalar ürün geliÅŸtirsin, millete borç versin, insanlar harcasınlar, iÅŸletmeler de bu talep için üretim yapıp kar etsinler ve oynaya oynaya büyüyelim” önerisini getirdiler. Ä°ÅŸte böylece dünya tarihindeki en büyük borç daÄŸları birikti. Yeni sistem nasıl olur tam hayal edemiyorum ama tam olarak hayal ettiÄŸim bir konu var ki; yeni sisteme geçiÅŸ acılı olacak.
Türkiye Bu işin Neresinde?
Merak etmeyin biz önden gidiyoruz. Enflasyon ve faizler artmaya devam edecek. EÄŸer bir esnaf, tacir veya üreticiyseniz, ÅŸu an en büyük sıkıntınız, doların ve faizlerin artması nedeniyle maliyetlerinizin çok artmış olmasıdır. Fiyat artırmak istiyorsunuz ama hiç mal satamama endiÅŸesi yaşıyorsunuz. Bir de sadece satmak önemli deÄŸil, sattığınızın parasını tahsil edebilecek misiniz? Bugüne kadar düzenli çalıştığınız, güvendiÄŸiniz firmalara mal veriyorsunuz ama onlar da sıkıştıklarında size ödeme yapamayabilirler…
Hiç merak etmeyin… korkulacak bir ÅŸey yok… 1980’lere yeniden dönüyoruz. Nasıl olsa dünyaya da enflasyon geliyor… Önümüzdeki bir yıl içinde ve devamında sadece kendi enflasyonumuz deÄŸil bir de ithal ettiÄŸimiz enflasyon olacak.
Hatırlar mısınız? Hani AyÅŸe teyze aylığını alır almaz, koÅŸup kızının çeyizlerine yatırırdı. Çünkü biliyordu ki, parayı elinde tutarsa, alacağı çeyizin fiyatı kısa sürede artmış olacaktı ve alamayacaktı. 1980 ve 1990’larda araba almak bir yatırım aracıydı. Arabanın deÄŸeri her ay artardı. Enflasyonist bir kısır döngü baÅŸladığında paradan kaçış baÅŸlar. Dolarizasyon daha güçlü bir hal alır. Ä°nsanlar kendini enflasyondan korumak için mala ve deÄŸerli madenlere veya dövize paralarını yatırırlar. Devletin bütçe açıkları da artıyor olduÄŸu için, parasını bankaya yatırıp bunun aylık faiziyle geçinenleri yeniden görmeye baÅŸlayacağız.
2001 krizi sonrasında IMF’nin uygulamaya koyduÄŸu anti enflasyonist politikalardan önce esnaf malı stok yapar ve her ay malına zam geldiÄŸi için hiç zararı olmazdı. Ne zaman enflasyon hızla düşmeye baÅŸladı, bu tür stok yapma alışkanlıklarını bırakamayanlar birer birer battı. Åžimdi de tersi bir duruma doÄŸru gidiyor olacağız. EÄŸer bir ÅŸey üretiyorsanız ve fiyatı artırmaya korkuyorsanız, bir süre sonra (zannedersem 3-5 ay içinde) fiyat artışına raÄŸmen, talep geldiÄŸini göreceksiniz. Çünkü fiyatların arttığını gören vatandaÅŸ parada kalmamayı tercih edince mala yönelecek. Yani ay başında maaşını alınca, pirincini ÅŸekerini bulgurunu alacak. Yoksa gelecek ay aynı fiyata alamayacağını bilecek. Ama bu hemen olmayacak ve bunun için sancılı bir geçiÅŸ süreci olacak. Özkaynakları güçlü olan firmalar bu geçiÅŸ sürecini çok rahat atlatırken, borçlu firmalarda batışlar olacak, kalan saÄŸlar ise daha yüksek pazar payına sahip olacaklar. Åžu an doların artışından ÅŸaÅŸkına dönen ve ne yapacağını kestiremeyen iÅŸ dünyası ise, bir süre sonra dövizin her ay enflasyon oranında artmaya baÅŸladığına veya daha fazla arttığına ÅŸahit olunca, hesabını kitabını buna göre yapmaya baÅŸlayacak ve belirsizliÄŸi en aza indirecektir. Sonuç olarak; “Hocam 2000’den önce enflasyon vardı ama hiç olmazsa iÅŸlerimiz dönüyordu ve para kazanıyorduk, ama 2002’den sonra enflasyon düşmeye baÅŸladığında doÄŸru dürüst hesap yapamıyoruz, stok yapsak zarar ediyoruz, bir türlü para kazanamıyoruz” ÅŸikayetleri bitmiÅŸ olacak. Peki bunun maliyeti ne mi olacak? Cebimizdeki en yüksek kağıt para 200 TL iken daha sonra 500 TL’lik banknotlar, daha sonra da 1000 TL’lik banknotlar basılmaya baÅŸlanacak… Bunlar bugünden yarına olmayacak ama önümüzdeki 2-3 yılda bunların yaÅŸanması olasılığı çok güçlü.
Dolar ve borsa için birkaç söz…
DXY endeksi 96’ya doÄŸru yol alırsa ki önemli bir direnç, 95 seviyesidir… Bu durumda Dolar/TL yeniden 4.80-4.90’lar zorlayacaktır. DXY endeksini izleyiniz… DXY endeksinde bu hafta önce biraz geri çekilme sonra yeniden 95’i geçme çabası olabilir. Dolar/TL 4.62-4.66 seviyelerine gerileyerek burada destek oluÅŸturmayı deneyecektir. Bu hafta beklenmedik olumlu bir geliÅŸme olmazsa 4.60’ın altı zor görünüyor.
Borsa bayram öncesinde 93 binlerden 95 bine doğru bir atak yaparak kapattı. Haftaya olumlu başlayabilir, bu tür bir durumda 96.500-97.500 seviyelerini test edebilir. Fakat sağlıklı ve güçlü bir yükseliş trendi beklemiyorum. Piyasa yükselişleri satış fırsatı olarak kullanabilir, buna dikkat etmeli ve çok fazla al-sat işlemi yapmamalısınız.
Paranız saÄŸlığınızı bozmasın…
Ayrıntılı öngörülerinizi çok beğenerek takip ediyorum hocam, ellerinize sağlık, çok güzel ve bilgilendirici oluyor.
Bu senaryo Amerikan borsalarında 2007-2009 aralığındakine benzer bir düşüş beklentisi doğurur mu? Bugün itibarıyla benim için önemli sayılabilecek miktarda bir parayla Amerikan hisse senedi yoğunluklu fonlardan alım yapmayı düşünüyordum, 1-2 yıl vadeli olmak üzere. Bu senaryoya göre, aynı vadelerde acaba kıymetli madenler fonuna yönelim yapmak daha mı akıllıca olur?
Yorumunuz için teşekkür ederim. Yatırımlarınızı nasıl yapacağınız veya yapmanız gerektiği konusunda bir öneri veremem. Ben sadece gördüğüm senaryoyu yazdım ve bu senaryonun kesin olarak gerçekleşmesi olasılığı yoktur. %30-35 yanılma payım var ve bu pay yüksek. Yarın bir gün öyle gelişmeler olur ki; bu yazının tam tersini yazabilirim.
Yanılma payınızın farkındayım hocam. Senaryo kapsamında öngördükleriniz Amerikan borsalarında dramatik düşüşlere sebep olur mu onu merak ediyorum sadece. Grafikleri aldığınız siteye gidip verilerin üzerine NYSE eklemek istedim, en yakın S&P 500 çıktı, o da verileri 2010’dan baÅŸlatıyor. Birkaç site daha denedim ama ölçeklemelerde sonuçlar saçmaladı. O yüzden bir bilene sorayım dedim.
Neo klasik yönetimin kusurlu modeli vadesini doldurdu, dediğiniz gibi de piyasa yapıcılar bunun farkinda peki ekonomik duzende yasanan sıkıntılar emtialarin yukselisinin yanı sira kripto paralarin da dogum sancısı olabilir mi , blok zinciri ile yeni bir donem başlayabilir mi ?
Evet aynen dediÄŸiniz gibi olacak…
yakın zamanda yayınladığınız bir yazınızda bu fiyatlardan hisse alanların uzun vadede çok ciddi karlar elde edebileceğini belirtmiştiniz, o yazıyı aradım ama bulamadım, şimdi ise borsadan ümidi kesmiş ve borsa daha düşecek şeklinde olumsuz yorumlara döndünüz. Yazınız yakın zamanlı olduğu için o günden bugüne piyasada değişen bir şey olmadığı halde neden bu kadar olumsuza döndünüz.
Borsanın uzun vadesiyle ilgili bir ÅŸey yazmadım ki; eÄŸer hisseyi doÄŸru seçip, bu bir yıl içinde toplarsanız 2-3 yıl içinde hala çok yüksek kâr elde edebilirsiniz…
Hocamız öyle bir şey yazmadı yanlış okumuşsunuz
Hocam yazınız için oncelikle cok tesekkur ediyorum yazınıza istinaden aklıma bir soru geldi o zaman 2-3 senede dxy de artıs ongordugunuze gore altının da 2-3 sene içinde eski rakkamları olan 1900 hatta 2000 usd gormemeiz mumkun mu sizce ?
Altını yükseletecek ÅŸey, enflasyonun ivmesidir… ivme hızlanırsa altın prim yapabilir…
Hocam dünyada altın rezervi ons olarak ort şu kadar BTC şu kadar öyle ise 1 BTC şu kadar ons eder veya döviz rezervi şu kadar var bir ons şu kadar dolar eder şeklinde hesap yapmak doğru bir mantık mıdır. bir yazı da bu konu ile ilgili yazar mısınız.
Bu konuda daha önce BTC 17 bin dolarlarda iken 3 adet yazı yazmıştım. BTC’yi altın ile karşılaÅŸtırmak doÄŸru deÄŸil bence.
Hocam peki bu 1980-2000 arasında endeks hareketleri nasıldı. Biz daha çok 2000 sonrasını biliyoruz.
Yani bu tarz yüksek enflasyon faiz dönemlerinde hisseler endeksler nasıl hareket eder.
Hocam peki bu 1980-2000 arasında endeks hareketleri nasıldı. Biz daha çok 2000 sonrasını biliyoruz.
Yani bu tarz yüksek enflasyon faiz dönemlerinde hisseler endeksler nasıl hareket eder.
Beklenen Marmara depremiyle ilgili siyasilerde tek bir cümle dahi yok. Hayret etmemek mümkün değil. Bari siz yorumlarınızda ülke riski olarak bundan da bahsetseniz de halkım bu durumu hatırlasa. Belki bazıları farkına varır da önlem aınmasının çok acil olduğunu anlar. Yoksa Allah geçinden versin bu deprem de ülke için tam bir kıyamet olacak. Ortada ne dolar ne faiz ne borsa kalır.
Merhaba
Yazılarınızı büyük bir ilgi ile takip ediyorum. Ben yurtdışında öğrenciyim ve euronun artması ile beraber son 2 yılda %50 civarında değer kaybeden TL karşısında şoktayım. Yaşımdan dolayı (25) krizleri hatırlamıyorum ama o zaman insanların ne hissettiklerini anlayabiliyorum.. Önümüzdeki 2 sene daha yurtdışında okumaya devam edicem ve euro konusunda çok endişeliyim. Çünkü aylık olarak aldığım tl cinsi para artmadan sadece ekonomik gücüm %50 oranında düştü okula başladığım zamana göre. Bana yardım edebilir misiniz? Sizce euro alıp kenara koyulmalı mı şu anda yada başka bir öneriniz var mı?
Gene açıklayıcı ve güzel bir yazı için elinize sağlık.
Sevgili Özkan… 2 yıl uzun bir zaman olsa da, VIOP’ta ÅŸu an sana 2 yıl yetecek kadar euro için pozisyon açabilirsin ve her ay bu pozisyonu yenilersin. Ayrıntıları aracı kurumundan “Risk hedging nasıl yapılır” konusunda bilgi alarak yapabilirsin. Fakat euro düşerse zarar oluÅŸur ve ek teminat gerekebilir. Nasıl yapılacağını çok iyi öğrenip her ÅŸeyi tam olarak anlamadan iÅŸlem yapmanı önermem.
Hocam kapsamlı bir çalışma yapmışınız. TeÅŸekkürler…
YaÅŸar Hocam Gökçeyazıdan sevgiler,saygılar.Seçim sonucunda piyasa beklentinizi rica etsem.Kolay gelsin.Babalar gününüz kutlu olsun…
Gökçeyazı’dan mesaj alınca güzel bir nostalji oldu. Sizi ben tanıyor muyum?
Seçim sonrasında sonuçlar yönü belirler. Eğer meclis Millet ittifakına geçerse, olumsuz etkilenir..
Seçim Senaryoları
Hikayenin tamamı için:
http://tr.investing.com/analysis/secim-senaryolar-200219635
Kapsamli, guzel bir yazi :)
Hocam deÄŸerli yorumlarınız ve analizleriniz için teÅŸekkürler.. emeÄŸinize saÄŸlık…
Naçizane görüşüm; kapitalizmle doruÄŸa ulaÅŸan sömürü düzeni artık sonuna geliyor.. GeliÅŸmekte olan ülkelerde ve tüm toplumların içinde ki fakir halkların sömürüle sömürüle artık bıçak kemiÄŸe dayandı.. Bundan sonrasında kapitalizmin yıkılışına ve zenginliÄŸin biraz daha tabana doÄŸru kaymasına ihtiyaç var ki düşük gelirli insanlara can suyu verip, biraz refah seviyesini yükseltip, tekrar harcanabilir gelirlerinin olmasına ihtiyaç var sanıyorum… Aksi takdirde yiyecek ekmeÄŸi bulamazken, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin yarattığı markalar yolu ile bizi sömürme imkanı olmayacak diye düşünüyorum..
Hocam fakir olacağımızı tatlı tatlı anlatmışsnız ayşe teyze akdenize egeye hiç gidemedi hep eski dolmuşlara ayakta binerdi telefonu tuşluydu evi kiraydı fazla vergi verirdi.
Peki hocam, ekonomik sıkıntı birkaç yıla daha da derinleşirse enflasyon, dolar vs. yükselirse eğer bugün 500 bin TL olan bir evin fiyatı birkaç sene sonra ne olur? yani kısacası konutun durumu ne olur?
Saygılarımla
hocam gold takas diye bi platform açılmış güvenilir midir. teşekkürler.
Fed yıllarca faiz artırmadı ama yine ABD’de enflasyon yükselmedi.Neden?
Millet krizde o kadar fakirleÅŸti ve borçluydu ki; enflasyonu artıracak alım güçleri kalmadı… Basılan paralar bizim gibi ülkelere akarak konut kredileri yoluyla konut fiyatlarını artırdı.