Seyahat programında bir karışıklık oldu. Pazar yazımı gazeteye üç gün önce yollamam gerekti. Anlayacağınız güncel konulara giremiyorum. Yarın sabah yayınlanacak Şubat enflasyonuna yetişmeye çalışacağım.
Sevdiğim bir meslektaşın makalesinin okuyordum. Türkiye’nin dünya kişi başına gelir sıralamasındaki yerine referans vermiş. Bu tür göstergeler uzun dönemli gelişme performansını değerlendirmek amacı ile kullanılıyor.
Aklıma takıldı. Dünya Bankasının bütün verilerinin halka açtığını daha önce yazmıştım (http://databank.worldbank.org). Excel dosyalarına aktarmakta sorun vardı, o da çözüldü. İstenilen verilere iki tıklama ile ulaşılıyor.
Neyse, 2010 yılı için cari kurdan kişi başına gelir verilerini indirdim. En çok o kullanılıyor. Nüfus verileri zaten vardı. Türkiye’nin dünyadaki yerini daha iyi görmeye çalıştım. O arada dünya gelir dağılımı da ortaya çıktı.
Neresindeyiz?
Dünya Bankası verileri 216 “ülkeyi” kapsıyor. Sözcüğü tırnak içinde almamın nedeni bir bölümünün çok küçük olmasıdır. Örneğin 10’unun nüfusu 100 binin, 58’inin 1 milyonun, 100’ünun 5 milyonun, 134’ünün 10 milyonun altında.
Halbuki, dünya nüfusunun yüzde 71’i Türkiye’nin içinde olduğu en kalabalık 20 ülkede yaşıyor. Yani küçük ülkelerin varlığı sıralama mantığını zorluyor. Türkiye örneği ile açıklayacağım.
2010’da dünya kişi başına gelir ortalaması 9.200 dolar. Türkiye 10.100 dolar ile dünya ortalamasının yüzde 10 üzerine çıkıyor. Sıralamada 63’üncüyüz. Geliri daha düşük 154 ülke var. 217’ye bölünce en zengin yüzde 30’a giriyoruz.
Nüfusu ekleyelim. Kişi başına geliri 10.100 dolar ve üstü ülkelerin toplam nüfusu 1.54 milyar; dünya nüfusu ise 6.84 milyar. Bölünce bu gurubun dünya nüfusunun en zengin yüzde 23’ünü kapsadığı hesaplanıyor.
Yani sıralamaya nüfus boyutunu ekleyince Türkiye irtifa kazanıyor. En zengin yüzde 30 yerine yüzde 23’e giriyor. Doğru ölçü budur. Dünya nüfusunun yüzde 77’si kişi başına gelir düzeyi Türkiye’den daha düşük ülkelerde yaşıyor.
Bozuk gelir dağılımı
Dünya gelir dağılımına bakalım. Türkiye dahil en zengin 63 ülke cari fiyatlarla dünya gelirinin yüzde 75’ini üretiyor. Sadece ABD artı AB dünya nüfusunun yüzde 12’si ama üretimin yüzde 49’unu yapıyor.
Gelir dağılımı hesaplarından hatırlarsınız. Yüzde 20’lik nüfus dilimlerinin gelirden aldıkları paya bakılır. Buradan Gini katsayısı hesaplanır. Daha basit bir yöntem en zengin yüzde 20’nin payını en fakir yüzde 20’ye oranlamaktır.
En zengin yüzde 20’nin dünya gelirinde payı yüzde 71.7; en fakir yüzde 20’nin payı ise yüzde 3.2. Yani 22.4 katı ediyor. Türkiye’de bu oran 7.2’dir. Bu ölçü ile 2010’da dünya gelir dağılımı Türkiye’nin bozuk gelir dağılımından üç kat kötüdür.
Son not: Türkiye ilk yüzde 20’yi kıl payı kaçırıyor. İkinci yüzde 20’de ikinci ülke ama önünde Rusya var. Yani en zengin yüzde 20’ye terfi etmekte zorlanabiliriz. Bilginize…