Yarım dolar ve yarım Euro’dan oluÅŸan döviz sepetinin deÄŸeri 2 düzeyinden kısa bir sürede 2.11 ‘e geldi. Bir hafta, 10 gün içinde yüzde 5’lik artış kaydetti.
Hazine gösterge faizi de 9’un altına kadar düşmüşken (22 Åžubat) dün yüzde 9.80’a kadar çıktı. Kurun tırmanması dönemine denk düşen faiz artış ise yüzde 0.6 düzeyinde.
Sadece bu iki göstergeye bakılırsa Türkiye’den yabancı sermaye çıkışı olduÄŸu söylenebilir. Hazine kâğıtlarını satıp dövize dönüp gidiyorlar. Bu nedenle hem faiz hem kur yükseliyor.
TAHVÄ°LDEN HÄ°SSEYE GEÇİŞ: Ancak bu arada borsa da prim yapmış. Hatta geçen hafta dünya borsaları arasında en çok yükselen piyasa Ä°stanbul Borsası’ydı. Yabancılar burada alıma geçmiÅŸler. Yani dertleri Türkiye ile ilgili deÄŸil demek. Yabancılar küresel bazda tahvillerden çıkıp hisse senetlerine geçiyor. Güvenli limanlardan ayrılıp riskli varlıklara, hisse senetlerine yöneliyorlar. Buna dünya ekonomisindeki toparlanmanın satın alınması da diyebiliriz.
İYİ GİDİŞİN FATURASI: Ayrıca satılan kamu tahvilleri olduğundan demek ki, önümüzdeki dönemde faizlerde bir yükselme bekleniyor. Zaten ekonomilerin canlanması paraya talebi artırır, bu da faiz artışına yol açabilir. Dolayısıyla yeni faiz düzeylerine bugünden uyum gösterilmiş oluyor.
Ekonomiler toparlanacak, büyümeler artacak ve durum normalleşmeye doğru gidecekse bu öncelikle küresel likiditenin daha fazla artmamasını beraberinde getirecek. Düzelmenin devamı likiditenin geri çekilmesini, faizlerin artırılmasını gerektirebilir. Bu nedenledir ki piyasalar daha yüksek getiri peşindeler ve mevcut faiz düzeylerine razı olmamaya başladılar.
Dolayısıyla durum iyiye gidiyorsa, bunun ileride yaratacağı sonuçlara da şimdiden hazırlık yapılması normal bir gelişme.
Bu nedenledir ki, beklentiler olumlu, gidiÅŸ iyi ama yabancılar portföy deÄŸiÅŸikliÄŸine gidiyor, tahvilden hisse senedine geçiyorlar, bu da net bazda Türkiye’den çıkışı beraberinde getiriyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.