ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2 yıl daha faizleri düşük tutacağını açıklamasıyla ‘bedava parayı’ duyan hisse senedi fiyatları ve dolayısıyla endeksler yükselirken, arzı artacak olan dolar içeride 1.7760 TL’ye kadar geriledi. İlk ‘teknik’ hedef seviyeleri 1.7440-1.7325 bandında. Sonrasındaki ‘asıl’ hedef 1.7210 seviyesinde. Bu seviyelerin aşağı geçilmesi bence hayli zor.
Geçtiğimiz hafta piyasalar adına adeta bir “zafer haftası” imiş. Geçen hafta piyasalardan uzak kaldım. Yokluğumdan istifade bir yandan Fed, diğer yandan Davos toplantıları piyasalara vermiş gazı! Fed üyeleri 2014 sonuna kadar faizlerde artışa gidilmeyeceği konusunda ‘zımni mutabakat’ içinde olduğuklarını açıklamış. Devamında da gerekirse III: Bedava Para Paketi’nin (III. BPP) de devreye alınabileceğini söyleyince varlık piyasaları adeta “coşmuş”!
Fed’in açıklaması sonrasında “bedava parayı” duyan hisse senedi fiyatları ve dolayısıyla endeksler yükselirken, arzı artacak olan dolar da başta euro olmak üzere diğer para birimleri karşısında değer kaybetmiş. Dolar/TL kurları 1.7980’nin altına inerek 1.7760’a kaar gerilemiş. Bu hafta neler olacağına geçmeden önce Fed’in kararına dair kısa bir yorumumu da paylaşmak istiyorum!
Fed diyor ki ABD ekonomisinde işler yolunda gitmiyor! (Bu nokta önemli!) Bu nedenle de parasal genişlemeye; yani piyasalara likidite vermeye; devam edeceğim. Taa ki istihdam ve enflasyon verilerinde hedeflenen seviyelere gelinene kadar… Aslında Fed’in kastettiği konut fiyatları ve enflasyonda toplarnmayı görene kadar likidite vermeye devam edeceğim.
Bundan anlaşılan aslında iki kritik hedefte “istenen” seviyeye ulaşılmış değil! İlki konut fiyatlarında; ki sıradan Amerikalının servet ölçme kriterinde; henüz daha kayda değer toparlanma yok, diğeri de Amerikan şirketlerinde “biriken” kârlar/fonlar” henüz daha reel ekonomiye kaymadığından ne istihdam ne de “enflasyon” yarat(abil)miş değil!
Bunları gör(e)meyen Fed de parayı “ucuz tutmaya devam edeceğini söylüyor! Hep takıldığım noktayı bir kez daha paylaşmak istiyorum: I.BPP işe yarasaydı II. BPP’ye ihtiyaç olur muydu? Madem ki I.BPP işe yaramadı ve II.BPP devreye girdi ve o da işe yaramadıysa III. BPP işe yarayacak mı?
Önemli değil! Piyasalar kısa vadeli düşünürler ve Fed’in geçen haftaki açıklaması “kısa vadeli düşünenlere” ilaç olmuş durumda. Bu “merhem” sayesinde piyasalar kendisni iyi hissetmiş ve borsalar bir kez daha “taze kan kokusu” ile yukarı gitmişler. ‘Büyük Birader’ Fed sağolsun!
Facebook’un halka arzı önemli
Bu hafta ne olacağına gelince….
Haftanın bence en önemli iki olayı (kullanıcısı olmadığım ama varlığı ile tüm insanlığı bence derinden etkilemiş olan) Facebook’un halka arzı. 1 Şubat’taki Facebook’un halka arzının (IPO) başarılı olacağını ve piyasaları (özellikle Nasdaq’ı) motive edeceğini düşünüyorum.
Diğer önemli olay ise bu hafta nihayet “mutlu sona” ulaşacak olan Yunanistan’ın “gönüllü borç takas” görüşmeleri. Bu görüşmelerden yüzde 50 “borç tenzilatı” ve IMF’nin öngörüleri doğrultusunda yüzde 3-3.5’lik kupon faizli yeni bono ihracı “mutabakatı” çıkacak olur ise kısa vadede ‘euro dostu” bir algılama oluşacak olsa da bu denli “az” bir indirim (kupon faizinin bir önemi yok!) Komşu’nun derdine derman olmayacaktır! İndirim ya anlaşma gereği ya da (anlaşma konuşulduğu haliyle sonuçlansa bile) ikinci piyasada yüzde 70’lerin üzerindeki bir “tenzilat” ile sonlanmazsa Yunanistan’ın çok da fazla bir şansı yok. İndirim konuşulduğu şekilde gerçekleşecek olur ise bu kez de Yunanistan’ın (gerçek bir çözüm olmasa da!) ‘eurodan ne zaman çıkacağı’ tartışmaları hiddetlenecektir. Komşu’nun Drahmi’ye dönmesi de bir çözüm değil. (Bu konuya bu hafta içinde değinmeye çalışacağım…)
Facebook’un halka arzı (FB koduyla Amerika’da işlem görecekmiş!) başarılı olacağı varsayımıyla, geçtiğimiz haftanın “gazı” bu hafta da bir süre için,; en azından hafta ortasına kadar; etkili olacaktır. Bu sayede başta Nasdaq olmak üzere ABD endeksleri yukarı gidecektir. Bu durum da İMKB başta olmak üzere gelişmekte olan ülke borsalarını (hafta başında Çin borsa endeksi Shangay Composite dikkatle izlenmeli. (Zira geçtiğimiz hafta 18 Kasım 2011’den bu yana ilk kez 50 günlük HO’nın üzerinde kez bir kapanış yapmış!) Uzakdoğu borsalarındaki pozitif hava ve Facebook’un halka arzı haftanın ilk yarısında borsaları yukarıda tutabilir!
Böylesi bir yükseliş İMKB 100’ün öncelikli olarak 19-20 Ekim 2011 tarihleri arasında 57.670-57.348 arasında oluşan “boşluğun” kapanmasına ‘yardımcı’ olacaktır! Hareketin devam etmesi durumunda ise 58.470’lerden geçen 200 günlük HO’ya kadar bir yükseliş yaşanabilir!
Bu hareket daha “şidetlenecek olur ise devamında 59.500 seviyesi resmin içine gircektir ki ben bu seviyenin bu hafta içinde aşılmasının hayli zor olduğunu düşünüyorum. Facebook ve “Komşu” etkisinin negatif olması durumunda ise; ki bu seviye ilâ nihayi kapanacaktır; 55.418-55.513 arasındaki “boşluğa” doğru bir geri çekilme/düzeltme yaşanacaktır.
Ancak asıl hareket euro/dolar ve devamında da dolar/TL paritesinde yaşanacağa benziyor! Geçtiğimiz hafta dolar/TL’de yukarıda da belirtmiş olduğum teknik seviyeler aşağı yönde geçilmiş durumda. Şimdi hedefte ne var sorusu akıllarda! İlk “teknik” hedef seviyeleri 1.7440-1.7325 bandında. Sonrasındaki “asıl” hedef 1.7210 seviyesinde. Bu seviyelerin aşağı geçilmesi bence hayli zor!
Dolar/TL kurlarındaki hareketi asıl “destekleyecek olan” euro/dolar paritesindeki gelişmeler! Gerek Facebook, gerek Yunanistan anlaşması, gerekse de diğer “tüm” faktörler devreye girse de euro/dolar paritesinde bu hafta ilk aşamada 1.3245, ardından 1.3440 seviyeleri kritik eşikler olacak. Paritenin 1.3250’nin üzerine çıkması (son CFTC verisi euro lehinde açılan pozisyonların daha da arttığını söylüyor!) ihtimali az olsa da yine de var! Ancak 1.3440 seviyesinin aşılması zor görünüyor. Yine de paritede bu seviyeye doğru bir yükseliş yaşanacak olur ise dolar/TL’deki hareketin ‘TL lehine’ yukarıda belirttiğim seviyelere doğru gelişmesi olasılığı artacaktır.
Bu arada belirtmekte fayda var: TL’deki son gelişmelerin sadece bize has olduğunu söylemek hata olur. Zira diğer gelişmekte olan ülke piyasalarında yaşanan hareketlerin de bize benzediğini; hatta Vatan’dan Ufuk Korcan’ın hazırladığı çalışmaya göre; gelişmekte olan bazı ülkelerin para birimlerinin bizden de “iyi performans” gösterdiklerini unutmamak gerek.