Piyasalara baktığımızda, aslında bu tür hain bir darbe giriÅŸimi sonrasında olması beklenen volatilite gerçekleÅŸiyor. Fakat daha önceki yorum ve analizlerimde önemle vurguladığım bir nokta vardı.  Özellikle dolar/TL kurunda 3.01 seviyesinin üzerine yeni bir yükseliÅŸ beklemiyordum. Ä°lk tepki olarak 2.88-2.94 aralığına kadar geri çekilme olacağını vurgulamıştım ve ilk aÅŸamada dolar bu aralığa geriledi. Ama periscopeu izleyenler hatırlarlar, ilk tepki sonrası 2.95’in önemli bir desteÄŸe  dönüşerek yeniden yukarı hareket deneyebileceÄŸinden bahsetmiÅŸtim. Tabi ki yeniden 3 TL seviyesinin üzerini de beklemiyordum. En fazla 2.97-2.99 arasına kadar yükselip oradan aÅŸağı döner diye düşünüyordum. Çünkü Merkez BAnkası dolar ve TL likiditesi vereceÄŸini belirtmiÅŸti. Tabi ki bu aÅŸamada TL likiditesi yerliler için ve banka paniÄŸini önlemek için önemli ama, saÄŸlanan TL likiditesinin doları desteklediÄŸini ve dolara kaydığına dair iÅŸaret var.
MB için aslında aÅŸağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu söz konusudur.  Çünkü normalde bu tür zamanlarda insanlarda güven sorunu olur, harcamalar kesilir ve ekonomi daralır. Dolayısıyla faizleri indirmek gerekir. Nitekim ÅŸu an geliÅŸmiÅŸ ülkeler bunu yapıyor. Dolayısıyla 25 baz puanlık faiz indirimi çok yüksek olmasa da, “aÅŸağı tükürsen sakal” durumuna uyuyor. Madalyonun bir de diÄŸer yüzü var. Ãœlke olarak özellikle özel sektörün döviz borcu yüksek olduÄŸu için,  faiz indirimi ve saÄŸlanan bol likidite nereye gidecek? Bu tür zamanlarda maalesef olaylar hala sıcaklığını koruduÄŸu için, MB’nın saÄŸladığı  likidideten faydalananlar kendilerini güvene almak için dolara talep gösteriyor olabilirler. Yabancılar zaten “not indirimi”, “wikileaks’in açıkayacağını söylediÄŸi belgeler” vs nedenleriyle nakde geçip nakitte kalmayı ve bunu da dolarda tutmayı yeÄŸliyorlar. Bir ülkeye yabancı gelmesi iyidir, ama böyle zamanlarda yabancıların hareketleri ciddi volatilite belirsizlik yarattığı için bu tür zamanlarda yabancılar ülkelere ciddi tahribat verebiliyor. Bunu Asya krizinde de gördük. Doları artrıan bir unsur da, Dolar endeksinin (DXY) 97 seviyesini aÅŸması oldu. Yani ABD doları diÄŸer paralara karşı da deÄŸer kazanmaya baÅŸladı.
Dolar/TL kurunun yeniden 3 TL seviyesinin üzerine gelmesi iyi bir sinyal olmadı. 3.06’dan döndü ama hala 3.03 civarında bulunuyor. Dün attığım twitlerde 2.9940 seviyesine dikkat çekmiÅŸ ve bu seviyeyi stop olarak belirtmiÅŸtim. Çünkü o seviye aşıldığında yeniden zirve denemesi yapabilirdi ve yaptı da. Ä°ÅŸte bu aÅŸamada doların 3 TL üzerinde kalıyor olması önemli bir risk olup, MB yeni yükseliÅŸ denemelerinde dolar satmaya baÅŸlayabilir veya yeniden döviz satış ihaleleri düzenleyebilir. MB müdahale yaptığında dolarda ani ve sert iniÅŸler görebiliriz. Yani 3.07’ye doÄŸru hareket olursa eminim birçok  insan dolar almaya kalkışabilir ve o sırada MB’nın bir müdahalesi doları aniden sert düşürebilir ve alanlar ciddi zarar edebilirler. Fakat geçmiÅŸte MB’nın sadece dolar satışı yaparak trendi çevirebildiÄŸini ve etkisinin uzun süreli olmadığını gördük. GeçmiÅŸe baktığımızda, doların aÅŸağı yönlü bir trend oluÅŸturması, ancak yüksek miktarda faiz artırımları sonrasında olabildi. 2012 sonu ile 2014 sonu 2015 başında faizler 3-4 puan artırılmak zorunda kalındı. MB, son PPK’da faizleri sert bir ÅŸekilde artırmalı mıydı? EÄŸer Merkez Bankası son PPK’da faizleri artırsaydı, “panik olmuÅŸ” görüntüsü verecekti ve bunu yapmadılar ve bence doÄŸru hamleydi. Fakat, dolarda yeniden sert yükseliÅŸ baÅŸlayacak olursa, döviz satış ihalelesi önlemine  ek olarak, en yetkili ağızlardan yapacakları açıklamalarda, gerektiÄŸinde faiz silahının kullanılabileceÄŸini de söyleyerek, beklentileri yönetmeleri gerekir. Aksi halde ÅŸu an ülke üzerinde dönen oyunda, yabancılar her zaman yaptıkları gibi, sert bir faiz  artışını yaptırana kadar döviz hareketlerini maniple edebilirler. Bu aÅŸamada yerlilerin dolara yöneldiÄŸini en azından etrafımda görmüyorum, zaten yerlilerin alış ve satışları topyekun ve birlikte bir hareket olmadığı için doların seviyesi üzerindeki etkisi cılızdır. Çünkü ÅŸu an uluslararası piyasalarda 1’e 100 kaldıraçla iÅŸlem yapan yabancılar var. DiÄŸer ülkelerde olduÄŸu gibi ÅŸu anki ortamdan faydalanmaya çalışacaklardır.
Sonuç olarak, dolar cephesinde, 2.9940’ın aşılmasıyla birlikte zemin kaygan olup, yetkililer bunu dikkatle izliyorlardır. Bu aÅŸamada yapılacak en önemli ÅŸeylerden biri, beklentileri yönetecek ÅŸekilde açıklamalar yapmak ve en azından faiz silahının kullanılabileceÄŸi izlenimini vermektir. Yani MB, yaÄŸmasa bile gürlemelidir.  EÄŸer bu birkaç gün içinde dolar yeniden 3 TL’nin altına gelirse ve bu doÄŸal yollardan olursa veya bugün öğleden sonra sayın CumhurbaÅŸkanı’nın yapacağı açıklamalar gerçekten ekonomi için de güven saÄŸlayıcı olursa, en azından kısa vadede gereksiz yere bir ekonomik türbülansa yol verilmemiÅŸ olur.
Sadece teknik dinamikleri baz alarak bir deÄŸerlendirme yapacak olursak (yani ÅŸu an ülkede olanlardan haberimiz olmasa ve sadece fiyatlara bakıyor olsaydık), dolarda stres görünüyor. Teknik olarak bu aÅŸamada 3 Tl ile 3.07 arasındaki bantta dalgalanması beklenir. 3 TL’nin altında günlük kapanış yaparsa yeniden 2.95’e doÄŸru yönelir. Fakat 3.06 üzerinde günlük kapanış olursa, ilk hedef 3.10-3.12 civarı olur (Ama dikkat edin, MB müdhaleleri de bu aÅŸamada gelebilir). Orta vadedeki resmi belirleyecek olan ÅŸey ise; tüketici güveni, büyüme ve üretim olacaktır. EÄŸer halk, sokaklarda darbecilere  gösterdiÄŸi tepkiyi, yastık altındaki altınlarını sisteme sokarak devam ettirecek olursa, darbe giriÅŸiminin  ekonomik boyutuna karşı da anlamlı bir ÅŸey yapmış olur. Çünkü tahminlere göre 50 milyar dolardan fazla altın yastık altında bulunuyor. Bu altınların bir ÅŸekilde sisteme sokulması, Türkiye’yi ekonomik açıdan çok rahatlatır.