Televizyon ve sinemalarda içinde mahkeme sahnesi olan çok sayıda Amerikan filmini Türkçe altyazılı veya Türkçe dublajlı olarak izlemişizdir. Bu filmlerdeki sanık ve tanıklar “doğruyu söyleyeceğim” diye yemin eder.
Amerikan yargısındaki yemin bu değildir. Tercüme hatasının sebebi, mesleki yetersizlik değildir. Hepsinin benden iyi İngilizce bildiği kesindir. Sebep, çevirmenlerin yemini Amerikan değil, Türk “zihniyetiyle” anlamalarıdır. Bir başka açıklama da şu olabilir. Çevirmenler aslında ne yaptıkları biliyordur. Ancak onlar seyircinin “zihniyetine” uysun diye Amerikan yeminini, Türk kültürüne adapte etmişlerdir.
YEMİNİN İNGİLİZCESİ VE TÜRKÇESİ
Amerikan yemini üç bileşenden oluşur:
1. THE TRUTH.
Türkçesi “gerçek”. Truth’un Türkçesi, “doğru” değildir. Nesnel bağlamda “doğru”nun İngilizcesi “true” dur. Sınavlardaki Doğru-Yanlış (True-False) seçeneklerinde olduğu gibi. “Doğru”nun öznel bağlamda karşılığı ise “right”, zıttı “wrong” tur. Amaçla tutarlı demektir. “Doğru” değer hükmü içerir. Hâlbuki hükmü yargı verecektir.
2. THE WHOLE TRUTH.
Türkçesi “gerçeğin tamamı”
3. AND NOTHING BUT THE TRUTH.
Türkçesi “yalnızca gerçeği”.
Amerikan yeminindeki “tell” fiili, söylemek değil, anlatmaktır. Yeminin Türkçesi şöyle olabilir. “Gerçeği, yalnızca gerçeği ve gerçeğin tamamını anlatacağıma yemin ederim”.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.