Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a herkes çıkıp esnaf edebiyatı yapıyor. Fakat kimse gerçekten esnafın ne durumda olduğunu umursamıyor. Bunun en güzel kanıtı, gözüne soka soka AVM’leri avantajlı kılan Perakende Yasası’nın çıkarılmış olması…
Ne yazık ki esnafı temsil edenler de ‘bu kadarı da olur’ cinsinden açıklamalarla, üyelerinin felaketini sessizce onaylıyorlar. Bir tarafta son 5 yılın en büyük cirosunu yapan AVM’ler, diğer tarafta vergi, prim ve Bağ-Kur borçları altında ezilen, sattığı malın parasını alamayan, yaşam mücadelesi veren esnaf.
Hem çıkıp Cumhurbaşkanı olarak esnafın bu ülkenin temel direği olduğunu söyleyeceksiniz; hem de cirolar üzerinden reklamını yapıp, kârlılıkları yerlerde sürünen AVM’lerde boşalan dükkânlara esnafı doldurmaya kalkacaksınız. Bu tam bir kurnazlık…
Fakat bu genel yaklaşımı anlatsa da, kurnazlığın büyüğünü ortaya koymuyor. Asıl büyük bir açmaz haline dönüşen borçlarla ilgili yapılandırma önemli… Daha önce insanların yapılandırmaya başvurup, 19 bin TL’lik borcunun nasıl 51 bin TL’ye çıktığını burada kaleme almıştım.
Bugünden söylüyorum ki, başvuranların tamamına yakını hem yapılandırma taksidini hem de mevcut borçlarını ödeyemeyecek. Sonuçta da asıl sorun olan ağır yük çözülemediğinden insanlar borçlu kalmaya devam edecek.
Nitekim taksidini ödeyemeyeceğini düşündüğü için başvurmayanların sayısı, toplam borçlular içinde başvuranlardan fazla. Başbakan da şimdi buna yönelik seçim öncesi müjde (!) vermeye çalışıyor.
Verdiği bilgilere göre, yapılandırmaya başvuran Bağ-Kur borçlusu 1 milyon 31 bin… Başvurmayan kişi sayısı ise 1 milyon 305 bin… Şimdi ne yapıyorlar? En başta dedikodusu borç silme ve sigorta prim günü sayısını kaybetme üzerine kurgulanan, nispeten de beklentileri karşılayan sistemi tekrar gündeme taşıyorlar.
Borcunu yapılandırmayanlar ve daha sonra açıklanacak tarihten geriye 12 aylık borcu olanların prim borcu da, hakları da silinecek. Daha sonra mali durumu düzeldiğinde de o günkü değer üzerinden aradaki farkı isterse kapatabilecek.
Bakın; bunun adı kurnazlıktır. Madem böyle bir şeye niyetiniz var; ilk söyleminizin arkasında dururdunuz ve insanları ödeyemeyeceği primleri yapılandırmaya mecbur bırakmazdınız. Mecbur bırakmak nasıl oldu? Başvurmayanlara e-haciz uygulaması başlatacaklarını defaten duyurdular.
12 aydan fazla borcu olan ile az borcu olanın yaşadığı sorun birbirinden farklı değil ki… Ayrıca yine açıklamalarda bir kurnazlık var. Yapılandırmaya ‘başvurmayanlar’ ibaresi kullanılıyor. Ne yani adam, yapılandırmaya başvurduysa dışarıda mı kalacak?
İşin özü şu: Piyasalar cayır cayır yanıyor. Ama siz gözünüzü sadece diğer yanan piyasaya, finansa çevirmişsiniz. Korumalarınızı evde bırakıp, esnafı ziyarete çıkın. Oradaki alarm, kumar ekonomisinden daha büyük… Bir de üzerine Ali Cengiz Oyunları ile kendisini yönetenlerin kurnazlıklarıyla muhatap oluyorlar.
Suçu ne? Buradayım demek. Kaydı kuydu olmayanların peşine düşemeyen iktidar, elinin altındakileri dövmeye devam ediyor. İnanın bunun bedeli çok büyük olur. Şahsınızda siyasetinize, ülke genelinde de ekonomiye… Kurnazlık yapmayı bırakın. Çünkü karşınızdaki esnaf siz ‘leb demeden’ Çorum’un haritasını çizer. Komik duruma düşüyorsunuz.