İnsan hayatının en güzel zamanlarından biridir 18 yaş… Yıllarca beklenen bir final gibi, büyüdüğünü zannetmenin getirdiği haz içinde, zincirleri kıracağını zanneder birçok genç. Oysa ehliyet alma hakkı dışında hayatında hiçbir şeyin değişmediğini, yaşını doldurduğunda anlar…
Kimi zaman agresif çıkışlar yapar. Kimi zaman hülyalara dalar, kâhsa hiçbir şey düşünmeden yaşının en deli yanlarına atar kendini… Çünkü öylesi güzeldir. Eğer hayat dersini erken almamışsa, 18 yaşında bir genç hayat gailesi ile dahi tanışmamıştır. Müzik, arkadaşlar, okul ve benzer öncelikleri vardır ki okul genellikle son sırada gelir.
18 yaş dünyayı kurtaracağını zannettiğin, ideallerinin en hesapsızca yaşandığı, aşkların da, sevinçlerin de, hüzünlerin de en dorukta olduğu yaş dilimidir. Aklıselim yoktur. Yıllar geçip, gerçek hayatla tanıştığında, herkes 18 yaşına dönmek ister. Çünkü öğrenmiştir ki hiçbir şey kitaplardaki gibi değildir. Ama yine herkes bilir ki, o bilgisiyle, tecrübesiyle, birikimiyle 18’ine döndüğünde, yaşadığı da özlediği yaş olmayacaktır.
Hafta sonu bir seminerine katılma olanağı bulduğum Prof. Dr. Haluk Yavuzer, ergenlik döneminin 21 yaş sonuna kadar sürdüğünü anlattı. Bakın 18-21 yaş grubu için tanımlaması ne? Kimlik gelişiminin tamamlandığı ve kimlik duygusunda bir bütünlüğe erişildiği aşamadır. 18 yaş ne? 21 yaşında tamamlanan bu evrenin başlangıç noktası…
Peki bunları niye anlattım? Milletvekili olma yaşını 18’e indirmeye çalışıyorlar da ondan… Bunun silah lobisinin dolduruşuna gelip, silah edinme yaşını 18’e indirmeye çalışmalarından hiçbir farkı yok. Bundan gençlere güvenmediğim anlamı çıkmasın. Sadece bu yaşta bir insanın memleket idaresi için hazır olmadığına inanıyorum.
Emeklemeyi geçmemiş çocuğu yürütmeye kalktığınızda, nasıl bacak çarpıklıkları gibi sonuçlar ortaya çıkıyorsa, kendi yaşamıyla ilgili evreleri tamamlamamış bir genci milletvekili yaparsanız ona da, memlekete de yazık edersiniz. Belki de geleceğin pırıl pırıl bir devlet adamını ya da kadınını yok edersiniz.
Şimdi memleketin bütün meselesi bitti; 18 yaşındakiler parasız eğitim istediği için hapislerde tutulmuyormuş, ‘savaşa hayır’ diyerek ortaya çıktığı için dayak yemiyormuş, gençlik ateşiyle kaygılarını dile getirdiğinde provokatör damgası vurulmuyormuş ve iş istediği için azarlanmıyormuş gibi onları milletvekili yapacaksınız.
Siz daha üniversiteden mezun olana iş bulmaktan acizken, iş isteyeni de dünyaları istemiş gibi garipserken, onları milletvekili yapacaksınız. Bu ülkenin genç evliler sorununu aştınız; herkesin eğitim almasını ya da meslek edinmesini hallettiniz; aile içi şiddet görmelerini engellediniz; bir de onları milletvekili yapacaksınız.
AKP Grup Başkanvekili Canikli, şimdi partileri dolaşıyor. Bu uygulamaya destek arıyor. Canikli’nin açıklamasına göre CHP konuya sıcak bakıyor; MHP de yetkili kurullarıyla görüşeceğini söylüyor. Anlaşılan o ki deli dolu bir meclis geliyor; hem de bu kadar apolitik, dünyayı kendi beklentilerinden ibaret sanan bir kuşağın içinden… Ne verdiniz ki, ne bekliyorsunuz? Bence bunun yorumu tek cümle. Meclis, istihdam sahası ve kazanç kapısı değildir. Bari gençleri zehirlemeyin.
aynen katılıyorum.o yaş devlet yönetme yaşı degildir. devlet yönetiminde bilgi birikim tecrübe ve gerektiginde sogukkanlılıgı gerektirir. tam aksi dediginiz gibi 18 yaş heyecan yaşıdır.duygusallıgın had safhada oldugu yaştır.devlet yönetimi ve bir ülkenin gelecegi çocuk yaştaki gençlere bırakılamaz. bu o yaştaki gençlere yalakalık yapmaktan başka bir şey degildir.tamamen oy avcılıgıdır.kaldıki sanki bu hükümet gençlere deger veriyor.sesini çıkartan gençlerin kafasında copların kırıldıgını yüzlerine biber gazının sıkıldıgını çok gördük biz.eylem yaptı diye mahkemelerde rezil edilen gençleri de biliyoruz biz.