Kadın ve erkeğin eşit olması fıtrata ters… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni cambazı bu… Hatırlayacaksınız geçtiğimiz günlerde de Amerika’yı Müslümanlar’ın keşfettiğini iddia ederek, kulaktan dolma bilgilerle dünyada itibar (!) kazanmamızı sağlamıştı.
Aslında Başbakanlık döneminden beri bunu hep yapıyor. Ne zaman köşeye sıkışsa, gündemi kırılgan konularla değiştirip, dikkatleri başka yere çekiyor. Üçüncü köprünün tartışmasının zirveye ulaştığı günlerdi. Cem Radyo’da konuktum.
Malûm İstanbul’daki üçüncü köprünün adının Yavuz Sultan Selim olması, alevi yurttaşlarımız arasında ciddi bir tepkiye neden olmuştu. Bir dinleyici bağlandı ve şu soruyu yöneltti: ‘Neden adı Yavuz Sultan Selim?’ Ben de kendisine şu yanıtı vermiştim:
Bugüne kadar köprünün varlığı tartışılıyordu; artık adı tartışılıyor. O nedenle adı Yavuz Sultan Selim. Pir Sultan Abdal olsaydı, bu köprüyü doğru bir proje yapar mıydı?
Bugüne baktığınızda Ortadoğu politikası tamamen iflas etmiş, açılım adı altında teröriste taviz veren noktaya gelmiş bir Türkiye fotoğrafı var. Ne IŞİD meselesi açıklanabiliyor; ne bebek katiliyle yürütülen süreç. Tartışmalar alevlenince, ortaya herkesin oltaya geleceğine inandığın bir hassasiyeti kurcalayacak bir şey atarsın; dikkatler oraya çevrilir.
Sadece sorun politikada mı? Ekonomi fokurduyor. Piyasalar kilitlenmiş vaziyette. Bankalar, işletmeler alacaklarını tahsil edemiyor; çalışanlar parasını alamıyor. İşsizlik almış başını gidiyor. Dış dünyadaki iktisadi gelişmeler ise, daha önce faturayı arttırmak pahasına ötelenen sorunları ertelemeye olanak vermiyor.
Sokaktan ses yükseliyor; insanlar geçim derdini açıktan anlatmaya başlıyor. Bir tarafta güvenlik paketiyle baskıyı arttıracak tedbirler alınırken, öte tarafta insanların dikkatinin başka yere çekilmesi isteniyor.
Yurtta fakirlik ve geçim sıkıntısı şiddetini arttırırken, yeni vergiler gündeme getirilip, asgari ücreti biraz daha kesintiye uğratmak aybaşını itibariyle hayata geçecekken, sağlık hizmetleri alınamaz bedellere ulaşmışken, hukuka rağmen, imarı olmayan kaçak bir saray inşa ediliyor.
Konu dallanıp budaklandıkça SGK’nın parasından tutun, TOKİ’nin kaynaklarına kadar kullanıldığı iddiaları ortaya atılıyor. Başkentin ortasındaki kaçak saray, açıklanamaz bir hal almaya başlıyor.
Peki Erdoğan ne yapıyor? ‘Kadın ve erkek eşitliği fıtrata ters’ diyor. Madencileri fıtrat gereği öldüren devlet büyüğü, şimdi de toplumdan reaksiyon geleceğini bilerek yeni bir tartışma başlatıyor.
Ve tüm bunlar gösteriyor ki; Cumhurbaşkanı ve onun nezdinde bu iktidar gittikçe çaresizleşiyor; köşeye sıkışıyor ve dökülen makyajı toparlayamıyor. Bence vatandaş uyanık olmalı…
Fıtrat tartışmasına girmek yerine, cüzdanlara ve memlekete sahip çıksınlar. Çünkü birileri yine cambaza bak yapıyor.