Genç Cumhuriyet’in en büyük ata mirası nedir? ‘Yurtta sulh, cihanda sulh…’ Peki Türkiye’nin Libya’dan baÅŸlayarak süregelen Suriye meselesinde de ÅŸiddeti artıran bu agresif tavrını nasıl açıklayacağız?
Kimileri buna etkin dış politika dese de, yaklaşımlar seçimleri kaybederek sandığa gömülen Sarkozy ya da Bush tadında olduğu için, ülkenin felsefesine de, geleneğine de, yaklaşımlarına da ters düşüyor.
Atatürk yurtta ve dünyada barış önerirken, salt hümanist bir tavrın neticesini ortaya koymuyor. Bulunduğumuz bölgede bir maceraya girmenin Türkiye’ye maliyetinin çok ağır olacağını ön görerek bu mirası bırakıyor.
Atası’nın vatan savunması söz konusu olmadığı sürece savaşın bir cinayet olduğunu söyleyecek kadar net bir çizgisi olan ülke, ne yazık ki küresel bankerlerin oyuncağı olma riski ile karşı karşıya bulunuyor.
Yani bu çılgınlık halinde, kritik bir kırılma noktasındayız. Medyada ne konuşulursa, ne anlatılırsa anlatılsın, iktidara sahip olanlar ne söylerse söylesin Suriye konusunda nefes alıp her seferinde sormanız gereken sual şu: Suriye ile bizim ne sorunumuz var? Terörist başı, bebek katili Öcalan, bu ülkeden sınır dışı edildikten sonra ne problem yaşadık?
Aksine ilişkilerimiz son derece doğru yaklaşımlarla, üstelik yine bu iktidarın girişimleriyle iyi bir noktada seyretti. Peki şimdi ne oldu? Ne oldu da Türkiye’nin Başbakanı İtalya’ya gidip, oradaki konuşmasında ‘NATO’dan Suriye’ye müdahale talep edebileceğini’ söylüyor.
Dikkatinizi çekerim… Yapılacak bir müdahaleye katılıp katılmamaktan bile bahsetmiyorum. Başbakan belki de asırlara varacak bir kan davasına neden olacak talepten söz ediyor. Başbakan bunu tepkiler üzerine yalanladı. Peki giderken uçağa binmeden ‘NATO’nun Libya’da ne işi var’ deyip, döndüğünde uçaktan indikten sonra ‘NATO Libya’ya müdahil olmalı’ diyen bir siyasi çizginin yalanlamasına ne kadar güveneceğiz?
Şimdi NATO’yu göreve çağırmayı akıllarından geçirenlere şunu sormazlar mı? 5. madde kapsamında bu çağrı yapılacaksa, ülke 30 yıldır terör tehdidiyle yaşıyor. Bunun son 10 yılı tırmanarak artan şiddet de bu iktidarın döneminde cereyan etti. Peki neden göreve çağırmadınız?
Benim şahsi fikrim zaten çağrılmaması yönünde olsa da, madem böyle bir yöntemi başkaları için kullanma anlayışındasınız, kendi sınırlarınız için niye böyle bir hassasiyet göstermediniz?
İşin özü şu: Suriye meselesi bu iktidarda bir çılgınlık hali yarattı ve ısrarla körlemesine sürüşünü sürdürüyor. Fakat bunun sonucunda savaş olsun olmasın, Türkiye’ye kalacak yeni miras belli. Kan davası, gözyaşı, ekonomik ve siyasal kriz. Ne diyelim? Bu da Başbakan Erdoğan mirası olsun.
Hocam agzınıza saÄŸlık yazılarınızla bizleri aydınlatıyor ve bilgilendiriyorsunuz .Ä°nsanlar kendi halinde ekmek peÅŸinde koÅŸuyor doÄŸal olarak Dünya 20yy önderi olarak gördüğü RAHMETLÄ° ATATÃœRK’ü ve söylediÄŸi sözleri günümüzde ileriyi görmeyenler kabül edip içine sindiremiyorlar,herÅŸeyi yasaklıyarak korkutarak insanları sindirip düşünce fakiri yaptılar.