Ekonominin patronu Bakan Berat Albayrak, yeni ekonomik yaklaşımı anlattı. Açıkçası tüm sunumda en çok hoşuma giden ifade, prensipler meselesine giriş vurgusuydu. Bir ekonomik yolculuk yapacaksak 81 milyonun hemfikir olduğu prensiplerde buluşmalıyız.
Bunun dışında Bakan Albayrak’ın konuÅŸması tamamen subjektif bir konuÅŸma metninden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildi. Yani bir haber yazmaya kalksanız 5N 1K sorusuna yanıt vermekten çok uzaktı. Ne, nerede, nasıl, ne zaman, neden ya da niçin ve kim… Bunların hiçbirinin cevabı yok.
Daha etkin bir bakanlık olacaklarını söyledi. Nasıl? Çünkü tüm yetkilerin Cumhurbaşkanlığı’nda olduğunu biliyoruz. Eski sistemde müsteşarlıktan öte bir tanımı olmayan bakanlık yapısıyla bunu nasıl başaracak? Yanıtı yok.
Hızlı politikalarla hedefe ulaşılacağını söyledi. Peki gerçekten hedef ne? Yani ulaşmak istediğimiz noktayla ilgili gerekli envanterleri yapıp, bir yol haritası belirledik de bizim mi haberimiz yok?
Merkez Bankası’nın özerkliği korunmalı. Bunu prensip olarak savunmaya devam edeceklerini söyledi. Peki bu prensiplerin başlangıç ve bitiş noktası ne?
Para politikalarının tam bağımsızlığından bahsediyor ama siyaset yaptığı hatanın faturasını Merkez Bankası’na atmaktan baÅŸka bir ÅŸey yapmıyor. Oysa biliyoruz ki merkez bankalarının bağımsızlığı çizilen ekonomik yapı içerisinde sınırlıdır. Sıkıntı halinde siyaset bunun sorumluluÄŸunu üstlenecek mi? Belli deÄŸil…
Enflasyonla mücadele edilecek. Sıkı para politikası uygulanacak. Cari açık düşürülecek. Mali disiplinden taviz verilmeyecek. Peki bunu hangi politikalarla yapacağız? Konuşmanın içeriğinde bu yok.
Tasarrufun ve verimliliğin artacağı vaadi de önemliydi ama bunun nasıl yapılacağıyla ilgili ‘yıl sonunda göreceksiniz’ dışında söylenmiş tek bir kelam yok.
Üretim odaklı büyümeden bahsedilirken, nasıl bir yol izleneceğiyle ilgili bilgi de vermedi. Vergi sisteminde güçlü bir dönüşümden bahsetti ama, ödenebilir vergi ve primlerden söz etmedi.
Kamu harcamalarından tasarruftan bahsederken, yok parayla yapılan çılgınlıkları bunun neresine koyacağımızı belirtmedi. Ekonominin tek bir merkezden regüle edileceğini ima etti ama, bakanlık olarak bunun neresinde olacaklarını söylemedi.
Velhasıl kelam Bakan Albayrak, çıktı konuştu; konuşmasıyla birlikte TL, dolar karşısında biraz daha değer kaybetti ama dışarı çıkan iş dünyası temsilcileri yapılan sunumdan tatmin olduklarını söylediler.
Büyük bir özgüvensizlik sergileyerek, kan ter içinde ve vücut diliyle güven vermeyen, anlattıkları da temenniden öteye gitmeyen bu konuşmanın nesinden tatmin oldular; Bakan’ın konuşmasından çok bunu anlayamadım.
Tek bir soru: Son derece kritik bir süreçte, büyük finansal sorunlar yaşarken, kendi şirketlerinde genel müdürleri bu tarz bir konuşma yapsaydı tavırları ne olurdu? İşte samimiyet bu sorunun yanıtında gizli. Bir zahmet hepsi kendi cevabını kendi vicdanına versin.
bence RTE kaprisleri ülkeyi çıkılmaz hale getirdi.en başta büyük hatası berat albayrak maliye bakanı yapması idi.daha önce ki enbüyük hatası rte inadına verdi ya bu ülkeyi kurtaracak yada 50 yıl geri götürecek.artık inatladından tek adamlılığından kurtulmalı.esad ila anllaşmalı bir an evvel suriyelileri ülkelerine göndermeli , tek adamlılıktan ve sert söylemlerinden de kurtulmalıdır.