24 senelik meslek hayatımda üreten Türkiye’yi savundum. Fakat aklın girmediği üretimin, iş yapıyorum zannederken, firmaları da ülke ekonomisini de batırdığını biliyorum. Üretene sahip çıkalım diyoruz, ama gözümüzün içine baka baka da konu saptırıldığında susmak mümkün olmuyor.
Türkiye’nin metrobüs macerası hepimizin malûmu… Seçim öncesi apar topar aceleye getirilen, uzmanların alttan ya da üstten raylı olmasına salık verdiği, dönemin siyasetçilerinin ki halen aktif görevdeler dinlemeye bile tenezzül etmediği, 4 yıl geçtikten sonra da ‘bir yerde hata yaptık, bu raylı olmalıydı’ diyerek ortaya çıktığı sistem.
Parası peşin ödenen otobüsler, sıkıntı çıktığı için tazmin edilemeyen kusurlar, metrobüs işleteceğim derken, otobüs seferlerine dönen adına ulaştırma denilen tost makinesi benzer yapı, arada kaynayan 60 milyon avro vs. vs. vs.
Şimdi yerli metrobüsten bahsediliyor. Bunu üretip, ihraç edecekmişiz. İyi de biz metrobüsleri hayata geçirdikten sonra Fransızlar konuyu incelemedi mi? Yurtdışındaki firmayla iletişime geçmedi mi? Yapılan araştırma sonucunda bu sistemin verimsiz ve pahalı olduğu gerekçesiyle Fransa vazgeçmedi mi? Ortada bu tespit dururken, kime satmayı planlıyorsunuz?
Düz yola uygun metrobüsleri yedi tepeli şehirde kullanmakta sıkıntı yaşadığımıza mı yanayım; olmayacak hayaller kurduğumuza mı? Hadi diyelim ki yaptık ve sattık. Yeter ki üretilsin. Ama bunu da yüzde yüz yerli ürün diye pazarlamaya kalktığınızda insan susamıyor.
Yıllar önce Bursa’da bir otomotiv firmasının Fransız Genel Müdürü de basın toplantısında bizi saf bulup bu sözü sarf etmişti. Çok yakında yerli bir otomobil iç ve dış piyasada hizmete sunulacaktı.
Ben söz alıp sordum: Motoru ve yazılımı Türkiye’de mi üretilecek? Fransız Genel Müdür ‘şimdilik değil’ cevabını verince; ‘o zaman yerli üretimden bahsetmeyin, biz yan sanayi olarak zaten bütün dünyaya mal satıyoruz.
Bir otomobilde para kazandıracak bu iki başlık bizde üretilmeyecekse, anlamı yok’ yorumunu yapmıştım; kendisi de birazcık bana bozulmuştu. Ama doğrusu bu… Kriz öncesi rakamlarla kilosu 20 dolara otomobil satacağım; ithal edip bin dolara üzerine çip koyacağım. Bunun adı ticaret değil.
Şimdi aynı söylemi yine Bursa’da bir fabrikan genel müdürü yaptı. Haber Türkiye’de ilk yerli metrobosü üreten firma diye geçti. Fakat açıklamasında motorun Mercedes tarafından üretildiğini büyük bir rahatlık içerisinde söyleyiverdi.
Üretim modeli şu anda bunu gerektiriyor olabilir; bunda beis görülmüyor olabilir. Tartışırım ama her şeye rağmen üretimi alkışlarım. Ama bunu kalkıp bana yerli metrobüs diye anlatırsanız itiraz ederim.
Artık kendimizi kandırmayı bırakıp, gerçekleri konuşalım. Yoksa sen, ben bizim oğlan birbirimizi överken, dünya cebimizden milyonlarca doları alıyor. Bari bunun farkına varın.