Türkiye akaryakıtta çifte fiyatlandırma talebini konuşuyor. Petrol Ürünleri İşveren Sendikası (PÜİS), peşin parayla ve kredi kartıyla yapılan alışverişte, fiyat farkının oluşturulmasını istiyor. Mesele, peşin alım yapana avantaj sunmak olarak yansıtılsa da, bu piyasada nakit sıkışıklığının ve olası fiyat artışlarına karşın, peşine dönme arzusunun yansıması olarak görülmeli.
PÜİS konuyla ilgili uygulamanın hayata geçmesi için EPDK’ya bir başvuru yaptı. Tez ise kredi kartı ile yapılan harcamalardan kaynaklanan 40-45 günlük sürenin, finansman ihtiyacı ciddileşen akaryakıt istasyonları için yük oluşturmaya başladığı yönünde.
Her dönem kime sorsanız, en çok kazanç sağlanan iş kollarının başında sayılabilecek akaryakıt istasyonlarından çıkan bu feryat, Türkiye’de reel piyasaların nasıl büyük bir alarm verdiğini ortaya koyuyor.
40 günlük vadeye bile tahammül edecek noktayı aşan bir reel sektör, artan fiyatlar ve yükselme eğilimi içerisindeki özelliğiyle daha da artacak olduğu gerçeğiyle, işi içinden çıkılmaz noktaya getirmiş olmalı ki, şimdiden bir önlem alınmasını istiyorlar.
Bu talebi doğru okursanız, peşin parayla alışveriş yapan kişiye avantajdan değil, alacaklarını erken bozdurmak zorunda kalan, yani vadesinden önce çekip, burada yüksek komisyonlar veren reel sektörün o farka ve zamana dayanma gücünün bitmesinden dolayı olduğunu söylememiz gerekiyor.
Akaryakıtta kredi kartı ile alışveriş, toplam kredi kartı harcamalarının yüzde 24’ünü oluşturuyor. Akaryakıt alımlarının da tamamına yakın hatırı sayılır bir oranının kredi kartıyla yapıldığını biliyoruz.
Bu önümüzdeki süreçte akaryakıt istasyonlarının bu yükü taşıyamayacağı gerçeğini gösterdiği kadar, vatandaşın da nakit alışveriş yapacak gücünün tükendiği anlamını taşıyor. Şayet bu uygulama devreye girerse, muhtemelen yükselecek petrol fiyatları, yansıtılamayan zamların Mart seçimlerinden sonra pompaya yansıyacak olması gerçeği gibi bir dizi gelişmeyi de aynı resim içerisinde okumak lazım.
Bu durumda, iç piyasada önemli ölçüde akaryakıt harcamasının kısılacağını, herkesin parası kadar akaryakıt almaya yöneleceÄŸini gösteriyor. 80’lerin sonlarına doÄŸru, evlerin önünde yatan otomobilleri tekrar görmeye baÅŸlamamız çok uzak görünmüyor. Peki sizce otomotiv bu iÅŸten nasıl etkilenir? O da cabası…
Düşünün ki, iş hacminin düşeceği neredeyse kesin kanaat olan böylesi bir alanda akaryakıt firmaları, kredi kartını devre dışı bırakmaya çalışıyorsa, orada zannedildiğinden büyük bir problem yaşandığı anlamına gelir.
Elbette dileyen bunu da vatandaÅŸa fiyat avantajı saÄŸlamak için bir gerekçe, geliÅŸme, iyi bir ÅŸey diye de anlayabilir. Ama çok kısa süre içinde anlaşılıyor ki yeni bir tabela akını gözlerimizin önünde hayatımıza girecek: Devren satılık akaryakıt istasyonu…