Türkiye’nin son dönemdeki en kritik tartışmalarının başında kıdem tazminatı için fon oluşturulması geliyor. Bu fonla işverenlerin kıdemden kurtarılması amaçlanırken, çalışan için de tazminatın güvence altına alındığı reklamı yapılıyor.
70’li yıllardan beri yılan hikayesine dönen bu sistemi dayatarak ülkenin gündemine getiren ve itirazları dinlemeyip, sadece seçim öncelerinde geri adım atan iktidar, referandumdan sonra fonun oluşturulacağını söylüyor.
Bugünkü fotoğraf içerisinde çalışan tarafın kıdemini almakta sıkıntı yaşadığı, birçok işverenin de ödenemez bu tutarlar yüzünden işyerini kapatamadığını biliyoruz. Fakat çözümü bu mu, tartışılır. Çünkü söylenenlerin tamamı şehir efsanesinden ve söylemden ibaret.
Çalışma eski Genel Müdürü İsmail Bayer’in her fırsatta dile getirdiği gibi, bu konuda üzerinde net tartışılacak bir metnin ortaya çıkarılmamış olması, soru işaretlerinin de boyutunu büyütüyor.
Esasen sorun tam da buradan kaynaklanıyor. Hiç kimse kamuya geçecek böyle bir fonun kullanımıyla ilgili güven duymuyor. Yani tartışmanın odağındaki konu, sistemin nasıl olacağı değil, güvensizlik…
Bu konuda vatandaşın çok haklı gerekçeleri var. Zira deprem fonundan işsizlik fonuna kadar toplanan paraların nasıl kullanıldığı ortada. Şimdi yine kimseye bir şey sormadan fonu oluşturma niyetine girdiler. Hoş eğer referendum sonrası yeni sisteme geçilirse, kimseye bir şey sormalarına da gerek kalmayacak.
Daha garip olanı ise bu fonun güçlü çıkış yapabilmesi için işsizlik fonundan bir miktarın buraya aktarılmasının planlanması. Yani işsizlik için biriktirdiğiniz parayla, çalışarak hak ettiğiniz kıdemi finanse edecekler. Şaka gibi durum daha burada başlıyor.
Bir de havuç ortaya atılıyor. Kamu bu fona prim desteği verecekmiş. Hem prim desteği hem de işsizlik sigortasından para koyup, böylece10 yıldan önce dokunamayacağınız hakkınıza, ölüm vs gibi ani ödemelerde önlem alınacak. Bu arada ev almak istiyorsanız, bu hakkınıza o şartla ulaşabileceksiniz. Planlanan bu…
Peki tüm bu fotoğraf içerisinde fonunuz nerede değerlendirilecek? Onun yanıtını da 9 Mart 2017 tarihinde basına yansıyan açıklamasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu verdi: “Kıdem tazminatları da varlık fonunu devredilecek.”
Dünya iktisat tarihine eksi bakiyle varlık fonu kurarak geçen ülkemiz, anlaşılan o ki sadece Cumhuriyet tarihi boyunca yaratılan değerlere değil, işsizlik fonundan kıdem tazminatınıza kadar mevcut ve gelecekteki gelirlerinize de göz dikmiş.
Peki bu parayı ne yapacaklar? Çılgın projelerin finansmanı… Daha önce deprem fonunu, depreme yönelik önlem almak yerine yola yatıranlardan da başka bir şey beklenmezdi zaten.