Mardin Valiliği’nin ‘Çocuk gülerse şehir güler’ başlıklı bir çalışması var. Bu kapsamda çocuklara yönelik özel projeler yürütülüyor. Hatta down sendromlu çocuklar için gerçekleşen organizasyonlar da takdire değer.
Fakat en az bunun kadar önemli ikinci bir başlık daha var: Kadınlar… Mardin Valiliği’nde sohbet etme olanağı bulduğum Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Gençlik Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Mehtap Bingül bana çok kıymetli anekdotlar ve çalışmalar anlattı.
Valiliğin yürüttüğü projeyi kadınlara uydurduklarını belirten Bingül, biz de “Kadın gülerse, şehir güler diyoruz’ dedi. Yapılan çalışmalar ilde okuma yazma ve meslek edindirme üzerine yoğunlaşıyor.
Bingül amaçlarının, Mardin’de kadın okur yazarlık oranını yüzde 100 seviyesine çekmek olduğunu anlattı. Bu kapsamda kurslar düzenleniyor. Şu ana kadar 200 kadın okuma yazma öğrendi. 50 kadının da eğitimi sürüyor.
Ayrıca açılan merkezle birlikte 47 bin kadının meslek sahibi yapılması öngörülüyor. Bingül bu çalışmayı da şu sözle anlatıyor: Öğren kazan; üret kazan… Tüm bunları bana anlatırken verdiği şu örnek ise hem içimi acıttı; hem de beni duygulandırdı.
Aşçılık kurslarından mezun olan 46 yaşında 8 çocuk annesine kurs sırasında bir isimlik veriliyor. Söylediği cümle çok anlamlı: “İlk kez adım bir yerde yazıyor.” Dr. Bingül, bu ve benzeri örneklerle özgüveni arttırılmış bir kadın nüfusu yaratılacağını vurguluyor.
Sohbetimiz sırasında bir örnek de okuma – yazma kurslarından verdi. Kurs sonunda eğitimini tamamlayan kadınlara belgeleri veriliyor. Verirken de bunun yanına teşvik etmesi amacıyla hediyeler ekleniyor.
Bingül hediyeleri verirken “Bununla bizi hatırlayın” diyor ve karşılığında aldığı cevap, yapılan işten daha da anlamlı: “Hediyeyi boş verin. Ben okudukça sizi hatırlayacağım.”
Yine şehirde kadın istihdamı ile ilgili olarak döner sermaye, GAP ve Büyükşehir ortaklığıyla üretici kadınlar hedefleniyor. Daire Başkanı, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu’nun da giyim üzerine dikiş makineleri konusunda kendilerini desteklediğini belirtiyor.
Önemsediğim aktivitelerden bir diğeri her hafta 50 kız çocuğu, Valikonağı’nda 50 fidan dikiyor. Yetmiyor; köylerine dönerken yanlarına iki fidan daha veriyorlar ve onlar da dikip fotoğraflarını Daire Başkanlığı’na yolluyor.
Aslında sohbetimiz uzun sürdü ama bu örnekler çok içime işledi. Tabii hepsinin ötesinde ‘kadın gülerse, şehir güler’ vurgusu… İl ve ilçelerdeki yetkililerin eşlerinin de katıldığı tüm bu faaliyetler önemli.
Önemli çünkü; bir ülkede kadınların kalkındırılması demek, daha güçlü aileler ve toplum anlamına gelir.
Önemli çünkü; bir ülkede kadınların okuma yazma biliyor olması demek, daha bilinçli toplum anlamına gelir.
Önemli çünkü; kadına uzatılan el, barışa, kalkınmaya, medeniyete uzanan eldir. O zaman ben de bir ilave yapayım bu yürekten çabalara. Gelin bunu tüm ülkeye yayalım.
Zira; kadın gülerse, ülke güler.