Carry trade, ülkeler arasındaki faiz farklarından yararlanarak para kazanma yollarından birisidir. Faizleri düşük bir parayı borçlanırsınız. Faizi daha yüksek bir ülkedeki finansal varlıklara yatırıp para kazanırsınız.
Burada dikkat edilecek nokta, yatırım yapılan ülkenin makroekonomik kırılganlıkları sonucu parasının değer kaybetmesidir. Bu takdirde döviz olarak gelen para, daha düşük miktarda bir değerle geri dönmek zorunda kalabilir.
Bizim ülkemizde carry trade denince akla Japon kadınlarının yen borçlanıp, TL’ye yatırım yapmaları olayı gelir. DoÄŸrudur da. Birçok Japon, geçmiÅŸte Türk Lirası finansal varlık satın alarak de kâr etmiÅŸlerdi.
GEÇMİŞTE GETİRİSİ ÇOK YÜKSEKTİ
Özellikle 2003 ila 2007 yılları arasındaki dönemde gerek faizlerin yüksekliÄŸi gerekse TL’nin diÄŸer paralar karşısında deÄŸer kazanma sürecinin hızlanması carry trade yoluyla önemli kazançları da beraberinde getirmiÅŸti.
Türkiye’nin bu dönemde geliÅŸen piyasalara sahip ülkeler arasında faiz getirisi ve TL’nin yüzde 30 ila 50 arasında deÄŸer kazanması nedenleriyle carry trade iÅŸlemlerinde ön sıralarda yer aldığını görüyoruz.
Daha sonra ise küresel krizin etkisi, risk iştahının düşmesi, Türkiye ile dış dünya arasındaki faiz farklılıklarının azalması ve cari açık sorunumuzun ortaya çıkması bize yönelen bu tür spekülatif fonların da azalışına neden oldu.
YILBAÅžINDANÂ BU YANA HIZLANDI
Geçen yılın ikinci yarısında bu akış giderek azaldı. Avrupa’daki krizin derinleÅŸmesi, para politikasında deneyimsel bir yıl yaÅŸamamız, faizleri daha da aÅŸağıya indirme çabalarımız ve ekonominin kırılganlık noktalarında iyileÅŸmelerin oluÅŸmaması sadece carry trade’cileri deÄŸil, bize yönelen tüm dış sermaye akımlarını yavaÅŸlatıcı unsurlar olarak ortaya çıktı.
Åžimdi ise bu yılın başından itibaren trend yine carry trade’cilerin lehine döndü.
â– Faizler çift hanelere yükseldi. Halen yüzde 9’larda süregidiyor.
■Dünyada faiz oranları dip seviyelerini koruyorlar.
■Risk iştahı Yunanistan sorununun çözümüne paralel olarak artmaya başladı.
■Cari açığın büyümenin yavaşlamasıyla kontrol edilebilir bir düzeye ineceği bekleniyor.
â– TL’nin deÄŸer kazanma olasılığı sadece Merkez Bankası BaÅŸkanı’nın bu yöndeki söylemleriyle deÄŸil, dünya konjonktüründeki iyileÅŸmeler nedeniyle de yükseliyor.
â– Avrupa Merkez Bankası’nın geçenlerde piyasalara sunduÄŸu 485 milyar Euro’luk 3 yıl vadeli ve yüzde 1 faiz oranlı nakit desteÄŸi, bu ayın 29’unda tekrarlanacak. Sistemdeki para miktarı anormal düzeylere çıkacak. Türkiye de bundan yararlanacak.
Bu gelişmeleri baştan görenler ve yılbaşının hemen sonrasında TL enstrümanlara yatırım yapanlar çok önemli getiriler elde ettiler.
Doların TL’ye karşı 1.90 düzeyine eriÅŸtiÄŸi ve faizlerin yüzde 11 ya da 12’lerde dolaÅŸtığı ocağın ilk haftasında carry trade iÅŸlemlerinin kârlılığını buyurun, siz hesaplayın.
Önümüzdeki dönemde de bu eÄŸilimin süreceÄŸini bekliyorum. Türkiye’ye de yönelecek carry trade iÅŸlemleri spekülatörlerine iyi para kazandıracak gibi görünüyor.
Oysa cari açık sorunumuz olmasa ve enflasyon oranımız yüzde 5’lerin altında kalsaydı bu kadar kolay para kazanma olanağı ortaya çıkmayacaktı diye düşünüyorum.