Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Nisan 2011 dönemi, ödemeler dengesi rakamlarını , dün açıkladı. Buna göre 2010 yılı Nisan ayında cari açık 7.6 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşirken 2011 yılının ilk 4 ayını kapsayan Ocak-Nisan döneminde açık 29 milyar 642 milyon dolar seviyesine ulaştı. Beklentilerin çok üzerinde gerçekleşen açık, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık olarak 16 milyar dolar arttı. 2011 yılı cari işlemler açığını yıllık bazda analiz ettiğimizde ise, rakamın 60 milyar doları geçtiğini görmekteyiz. Muhtemelen, 12 Haziran seçimlerinden sonra, gündem maddesi, aşırı ısınan Türkiye ekonomisi, cari işlemler açığı üzerine odaklanacak. Diğer yandan, TCMB’nin yılbaşından bu yana bu yana uyguladığı yeni para politikası programının, ekonomiyi soğutmaya ve cari açığı yavaşlatmaya ve kontrol altına almaya yeterli gelmemesi durumunda, yeni tedbirlerin alınması kaçınılmaz görülüyor.
2010 – 2012 dönemi orta vadeli programı incelediğimiz de ise cari açık ile ilgili olarak ciddi bir hedef sapması yaşandığını görmekteyiz. 2012 yılı sonu için cari açık beklentisi, 28 milyar dolar düzeyinde beklenmekteyken, bu rakamın şu an aşıldığı görülmektedir. 2010 yılında ise, 2011-2013 hedefleri açıklandığında 2012 yılı için cari açık hedefi 45 milyar dolar olarak revize edilmişti ve 2013 hedefi, 47,8 milyar dolar olarak hesap edildi. Ancak, 2011 yılının ilk çeyreği sonunda 60,5 milyar doları aşmış bir cari açık dan söz ediyoruz. Bu açık nasıl kapanır sorusunun cevabını bulmak gerçekten güç .
Önümüzde ki aylarda, artan cari işlemler açığını kontrol altına almak adına, Merkez Bankasının faizleri arttırması kuvvetle muhtemel görülüyor. Bu durum ise doğal olarak özel sektör yatırımlarını, kredi faiz oranlarını doğrudan etkileyecektir. Bir diğer beklenti ise, kurlarda meydana gelebilecek sert yükselişler. Bu durum, ihracatçı için olumlu görülmesine rağmen, TL’nin aşırı değer kaybına sebebiyet verebilir ve ekonomik dengeleri derinden etkileyebilir.
http://bigyatirim.blogspot.com/
Dr.Ä°smet DEMÄ°RKOL