KISA BİR MOLA: Değerli Okurlarım,
Bu makaleyi kaleme alırken, artık parmaklarımın tuşlara basmakta zorluk çektiğini farkettim. Biraz mola almaya ihtiyacım var. Yine ara-sıra yazmaya çalışacağım, ama gelecek hafta sonuna kadar sırra kadem basarsam, telaşlanmayın….
Sevinmeyin de…
AKP, cari açığın ciddi bir sorun olduğunun son derece farkında. BDKK’nın aldığı önlemler bunun ilk kanıtı. İkinci kanıt ise Pazartesi Sn Okan Müderrisoğlu’nun SABAH’ta yazdığı makaleden geliyor. Bu makaleyi www.ekonomihaberyorum.com da “FLAŞ: Cari açığa önlemler yolda” başlığı altında bulabilirsiniz. Tebrikler, sonunda hastalığa teşhis kondu. Şimdi alınması planlanan önlemlerin sorunu çözmeye yeterli olup olmadığını araştıracağız.
Bence yeterli olmayacak. Çünkü, 2 kritik madde önlemler arasında yer almıyor. Birincisi Sn Müderrisoğlu açıkca faiz artırımlarının önlem paketininin parçası olmadığını söylüyor. Tabii, TCMB bağımsız bir kurumken AKP nasıl böyle bir karar veriyor, tartışılmaya değer, ama vaktimiz yok. Zaten, geçen hafta eski Sanayi Bakanı Sn Nihat Ergün’ün sitemizde de yer alan açıklamaları, Sn Bülent Gedikli’nin BloombergTH’ye yaptığı açıklamalar ve Sn Erdoğan’ın TİM konuşmasının meali açık. AKP, “sıfıra yakın reel faiz” politikasında kararlı, TCMB de “ikna edildi”. İkincisi, bütçede tasarruf önlemleri pakette yok. Yani, KDV veya ÖTV’de genel bir artış, ya da- çok daha önemlisi- faiz dışı harcamalarda kesinti gibi tedbirlere gerek görülmüyor.
Alınacak önlemler iki başlıkta toplanabilir. Birincisi ekonomide aşırı ısınmış olan, ya da büyümesinin genel prensiplere aykırı görüldüğü tüketici kredileri ve lüks ithalat gibi kalemlerin maliyetini artırmak. İkincisi sanayi strateji belgesini Türkiye’nin ithal ettiği malların içerde üretimini özendirecek şekilde tadil etmek. Her iki tür önleme de katılıyorum, doğrudur, ama yetmez. Birinci tür tedbirler fazla etkili olmaz, çünkü sorunun kökünde yatan fiyatların ucuz olması değil, gelirin çok hızlı artması. Yani, tüketici ithal araba ucuz diye, ya da “kredi faizi bedava, nasıl olsa öderim” diye almıyor bunları. “Cebimde param var, yarın daha da fazlası olacak, fiyatın anasını satayım” anlayışıyla tüketiyor. Bu algılamayı bütçe kesintileri yoluyla değiştirmedikçe, fiyatları vergi yoluyla ne kadar artırsanız, çok yetersiz sonuç alırsınız.
Makalenin devamını okumak için lütfen BURAYI ziyaret ediniz.