Cari Açığı Nasıl Finanse Ettik?

Bu yazıyı okumadan önce cari açığın nasıl doğduğunu anlatan Cari Açık Dersi başlıklı yazımı okumanızı öneririm.
Önce cari açığın nasıl doğduğunu kısaca hatırlayalım:
Cari denge = (Mal ihracatı gelirleri + satılan hizmetlerden sağlanan gelirler + diğer gelirler) – (mal ithalatı giderleri + satın alınan hizmetlere ödenen giderleri + diğer giderler) +/- cari transferler
Bu denklem çerçevesinde hesaplanan 2011 yılı cari açığı 77,1 milyar dolar olarak ortaya çıkmıştır. Bu 77,1 milyar dolarlık cari açığı nasıl finanse ettik?
Bir ülkeye finansman olarak giren yabancı kaynaklar başlıca şu şekillerde girer: (1) Doğrudan yatırımlar (yabancı bir şirketin Türkiye’de fabrika, şirket, banka, alış veriş merkezi vb kurmak üzere ya da yabancıların Türkiye’de gayrimenkul almak üzere getirdiği dövizler.) (2) Portföy yatırımları (yabancıların tahvil, bono, hisse senedi veya borç senedi almak üzere getirdiği dövizler.) (3) Diğer yatırımlar (şirketlerin aldığı ticari krediler,  bankaların aldığı sendikasyon kredileri, IMF kredileri ve yabancıların bankalara yatırdığı mevduat gibi nedenlerle gelen dövizler.) (4) Rezerv varlıklar (Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki değişimi gösterir.) (5) Net hata ve noksan (nedeni bilinmeyen ölçüm ya da kayıt dışı giren ya da çıkan dövizler.)
2011 yılında bu kalemlerin durumu şöyledir (sayılar milyar dolar olarak okunmalıdır.)
Doğrudan yatırımlar (net):         13,4
Portföy yatırımları:                      22,1
Diğer yatırımlar:                          27,3
Rezerv varlıklar:                            1,8
Net hata ve noksan:                     12,5
Toplam:                                        77,1
Rezerv varlıklar olarak gösterilen 1,8 milyar dolar, 2011 yılında, cari açığı finanse edebilmek için Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinden kullanılan miktarı göstermektedir.
Bir yıl içinde ülkeye giren döviz tutarları genellikle denk değildir. Çünkü turizm gelirleri gibi kalemler anketle saptanır. Buralardan ölçüm hataları çıkar. Bazen de döviz giriş ve çıkışları kayıt dışı kalır. Oradan da artı ya da eksi bir fark oluşabilir. Ödemeler dengesi sistemi bu tür saptanamayan dövizleri net hata ve noksan kaleminde toplar. Bu kalem düşük bir miktarsa ölçüm hatalarından kaynaklanmış kabul edilir, yüksek miktarlar söz konusuysa o zaman kayıt dışı giriş çıkışlar olduğu kabul edilir. Türkiye’nin net hata ve noksan kalemi 2011 yılında 12,5 milyar dolar gibi yüksek bir miktarda olduğu için kayıt dışı girişler olduğu düşünülmekte ve bunların daha çok Ortadoğu kaynaklı olduğu tahmin edilmektedir.
Kredi, mevduat, tahvil, bono, hisse senedi almak üzere getirilen dövizler, örneğin ülke riskinde artış ortaya çıktığında kolayca ve hızla dışarı çıkarılabildiği için sıcak para olarak adlandırılmaktadır.

“Cari Açığı Nasıl Finanse Ettik?” ile ilgili 1 yorum

  1. bence şu sorulara cevap bulmalıyız ne yapmalıyız, nerdeyiz, nereye gidiyoruz, nasıl gidicez

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir