Çare Bulundu: Mevduat Faizi Yüksek, Kredi Faizi Düşük Olsun

İktisatçılar, ekonomiyi canlandırmak için, faizlerin düşürülmesi gerektiğini söyler.

Aynı şekilde ekonomiyi yavaşlatarak, enflasyonu düşürmek için faizlerin yükseltilmesi tavsiye edilir. Faiz düzeyi ile ekonomik faaliyetin ters orantılı olması, belli şartlar altında geçerli bir “sebep-sonuç” ilişkisidir. Yani faiz düşünce, ekonomi ısınır; yükselince soğur. Pek tabii her iki durumda da “enflasyonun yükselmesi” veya tersine “işsizliğin artması” gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Ama “papaz, her zaman pilav yemez” misali ekonomide, bu ve benzeri mekanizmalar her zaman istenilen sonucu vermez. Vermemesinin sebebi, kuralın geçersiz olması değil, kuralın işlediği şartların mevcut olmasıdır. Çünkü ekonomi, merkezinde “insan” olan karmaşık bir sosyal sistemdir. Faiz, insan davranışlarını değiştirdiği oranda etkilidir.

SIFIR FAİZ TUZAĞI: SIFIR BÜYÜME

Birkaç yıl önce kaybettiğimiz hocam Sadun Aren, bir gün sınıfta “faiz, sıfır olunca büyüme ne olur?” diye bir soru sormuştu. Tartışmalar “sıfır faizin, sıfır büyümeye” sebep olabileceği hükmüyle sonuçlanmıştı. Çünkü “sıfır faiz” demek, sadece kredi faizinin sıfır olması değil, mevduat faizinin sıfır altı, yani eksi olması demekti. Bütçeden, bankalara yapılan doğrudan ve dolaylı desteklemeler hariç tutulursa, “kredi faizi, mevduat faizinden yüksek olmak” zorundadır.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir