Hani bazıları diyor ya ‘hayaldi gerçek oldu’ diye… Rüyada görsek inanmayacağımız bir başarıya (!) daha imza attık. Dünya kölelik endeksinde Türkiye, 162 ülke içerisinde 90. sırada yer aldı.
Bu ülkede hiçbir zaman işler istendiği gibi gitmedi. Ama hiçbir dönemde de Türk insanı bu kadar köle haline getirilmedi. Yıllar önce her şeyi satıp savan iktidarın politikalarına karşı bir ironi yapmıştım: “Korkarım yakında satılık vatandaş var diye ilan verecekler” demiştim.
Oysa benimki sadece bir ironi ve kara mizahtı. Ne yazık ki bağımsızlık için savaş vermiş ve kazanmış, tarihi boyunca esir düşmemiş bu milletin çocuklarını parayla köle haline dönüştürdüler.
Hemen itiraz edenler olacaktır. Elbette zincire vurulmuş kölelikten değil, çağdaş kölelik tanımından söz edildiğini hatırlatmak ve kriterleri ortaya koymak gerekiyor. Aslında başlıkları aktardığımda, dile getiremese bile için için herkesin ‘doğru’ diyeceğinden de eminim.
Bakın çağdaş kölelik ile ne tanımlanıyor? Kölelik, borç esareti, zorla evlilik ve çocuk satışı/istismarı, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, küçük yaşta evlilik… Gizli iflas içerisine düşürülmüş ve tüm değerleri alt üst edilmiş bir halkın 21. yüzyılda kölelik gerçeğiyle karşı karşıya kalmasının utancı herkese yeter.
Dünya genelinde 2013 verilerine göre 29,8 milyon köle var. Şimdi yukarıdaki başlıkları tekrar okuyup, Türkiye’deki köle sayısının yanıtını kendinize vermenizi rica ediyorum. Walk Free Fondation tarafından ilk kez açıklanan kölelik risk skorunda 90. sırada yer alan Türkiye’nin performansına bakalım:
“-Ülkenin çağdaş kölelikle mücadelede kabul ettiği politikaların kapsamı: 43,43
– Ülke vatandaşlarına tanınan insan hakları garantileri: 70,33
– Ülkenin insani ve ekonomik gelişmişliğinin düzeyi: 37,31
– Karışıklık ya da yüksek düzeyde yolsuzluk gibi faktörleri yansıtan ülkenin istikrarı ya da istikrarsızlığı: 45,23
– Ülkede kadınların karşılaştığı ayrımcılık düzeyi: 46,41
– Ortalama risk skoru: 48,54
Köle çalıştırmada durumu iyi İzlanda’da risk skoru 14,55, en kötü durumdaki Moritanya’da skor 66,41 olarak saptandı.
Türkiye elde ettiği 48,54 risk skoruyla Avrupa’nın kölelik konusunda en riskli ülkesi durumunda bulunuyor. “
Bakın bunların içerisinde ne çiftçiliği öldürüldüğü için, güvenliği Soma faciasıyla ortaya çıkan maden altına girenler ne de atanamadığı için bu işe mecbur kalan öğretmenler var. Manzara ne yazık ki bu…
Yalnız anlayamadığım ve yanıtını bulamadığım bir soru var. İstiklâl Savaşı da, İslamiyet de köleliğe başkaldırı ve mücadele ise, bu ülkede bu kadar köle nereden çıkıyor? Hayaldi gerçek oldu.